BRICS, NATO ve Türkiye
Türkiye’nin dünyadaki mevcut ve gelecekteki konumu hem ülke içinde hem de uluslararası alanda tartışılıyor. Dünya ölçeğinde stratejik değişikliklerin yaşandığı günümüzde, orta büyüklükte bir ülke olan Türkiye’nin Batı ile Doğu ya da daha popüler nitelemeyle küresel kuzey ile küresel güney arasındaki saflaşmada hangi konumda olacağı, tartışmanın düğüm noktasını oluşturuyor. Bu çerçevede Atlantik/Batı ekseninin güvenlik/siyaset/ekonomi sacayağının kilit kurumu olan NATO’daki ve Avrupa’nın güvenliği açısından Türkiye’nin rolü önemli bir başlık. Bunun yanı sıra Türkiye’nin gelişen dünya cephesinin henüz şekillenmekte olan platformlarıyla yakınlaşan ilişkilerinin seyri önem kazanmış durumda.
HAZİRAN VE TEMMUZ AYINDA İKİ AYRI ZİRVE
ABD-Avrupa ilişkileri, NATO’nun geleceği, Türkiye’nin stratejik konumlanışı konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı bu yıl önümüzdeki aylarda iki ayrı önemli uluslararası zirve toplanacak. İlki 24-25 Haziran’da Hollanda’nın Lahey kentinden düzenlenecek olan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi. Zirve, ABD’nin, Avrupa’nın güvenliğini daha fazla üstlenmeyeceği, NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan çekilmeyi düşündüğü yönündeki haberlerin gölgesinde toplanıyor. Üstelik, NATO’nun patronu ABD’nin Başkanı Trump’ın Zirve’ye katılıp katılmayacağını bile sorgulanıyor. Hollanda Hükümeti’nin Zirve için hazırladığı bilgilendirme web sayfasında diğer bilgilendirme başlıkları arasında “Başkan Trump NATO Zirvesi’ne katılacak mı” diye sorulmuş ve yanıt olarak “Başkan Trump'ın Lahey’deki zirveye katılmayacağını varsaymak için hiçbir neden yok.” yazılmış. Zirve, Avrupa-Atlantik sisteminin önümüzdeki dönemdeki gidişatı belirleyecek ölçüde ciddi yol ayrımına geldiği koşullarda yapılması bakımından önemli.
BRICS’in 2025 Liderler Zirvesi, 6-7 Temmuz’da dönem başkanı Brezilya’nın ev sahipliğinde yapılacak. Bu yılki Zirve’nin ana teması “Daha Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yönetişim için Küresel Güney İşbirliğini Güçlendirme” olarak açıklandı. BRICS, son olarak, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülkesi Endonezya’nın üyeliğe kabulüyle çok önemli bir ivme kazandı. BRICS’in Ekim 2024’te yapılan liderler zirvesinden Türkiye’ye partner ülke statüsü teklif edildi. Daha önce üyelik için başvuran Suudi Arabistan ise henüz BRICS’e dahil olmuş değil. Türkiye ve Suudi Arabistan yönetimlerinin BRICS üyeliği konusunda benzer bir konumlanış içinde olduğu, bir yandan ekonomik olarak küresel güney ile ekonomik entegrasyonu geliştirirken siyasi olarak Batı ile ilişkilerinde BRICS’i bir koz olarak kullanmaya çalıştıkları görülüyor.
BRICS’in başını çeken ülkeler açısından bakılacak olursa, platformun küresel güneyin hegemonyacılık karşısında kuvvetli bir alternatif olması için Suudi Arabistan ve Türkiye’nin katılımı belirleyici önemde kalacak.
BATI KURUMLARI: ARTIK TÜRKİYE MÜTTEFİK DEĞİL
Resmi ve sivil Batılı kurumların büyük çoğunluğu, 1945’ten bu yana Batı kampının üyesi olan Türkiye’nin, artık bir “Batı müttefiki” olmadığı değerlendirmesinde birleşiyor. Fakat bu değerlendirmenin sonucunda iki farklı yaklaşımın ortaya çıktığı görülüyor. Birincisi, Türkiye’nin Atlantik karşıtı cephe içinde görülerek Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerle eşit olmasa da benzer muameleye maruz bırakılması gerektiği yönünde. İkinci yaklaşımın özü ise, giderek şekillenmekte olan küresel güney cephesinde kararlı bir üye olarak yer almasını önlemek için, Türkiye’nin Batı ile stratejik bağlarını sürdürmesini sağlamak. Özellikle son 10 yılda, bazen birinin bazen diğerinin öne geçtiği bu iki yaklaşım, iç içe geçmiş şekilde Türkiye ile Atlantik cephesi arasındaki ilişkileri belirledi. Farklı saiklerle de olsa hem Trump yönetiminin hem de Trump stratejisi ile çelişme halindeki Avrupa yönetimlerinin Türkiye politikasının, ikinci yaklaşım ekseninde olduğu görülüyor.
İKİLEMİN ÇÖZÜLMESİ ELZEM
1990’ların başından itibaren giderek artan bir şekilde Türkiye’de devlet ve toplum içinde Batı müttefikliği sorgulanıyor. Özellikle Körfez Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler şu gerçeği ortaya çıkardı: Soğuk Savaş döneminde güvenlik garantisi gerekçesiyle dahil olunan Atlantik cephesi, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehdit ediyor. Türkiye son 40 yıldır Atlantik içinde Atlantik tehditlerine karşı mücadele etmeye çalışıyor. Bu ikilemin yarattığı gerilimin daha fazla sürdürülemez olduğu noktaya geliniyor. Bütün bu süreçlerin doğal olarak Türkiye’de iç siyasete de yansımaları bulunuyor. Türkiye’de iktidar mücadelesinde saflaşmalar bu ana odağa göre şekilleniyor.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.