Bu hıyardan cacık olmaz

Halk arasında hıyar olarak bilinen kibar ortamlarda salatalık olarak anılan bu sebze türünün bilinmeyen müthiş nitelikleri var. Bu niteliklerini bilmediğimiz için bu sözcüğü insanları aşağılamak için de kullanır ve örneğin “hıyar gibi adam” diyerek olumsuz nitelikleri olan bir insanı bu sözcükle karalarız. Oysa hıyarın çok önemli besin değerleri vardır. Metabolizmayı düzenler, kolesterolü düşürür, vücudun şeker seviyesini denetim altında tutar ve önemli bir enerji kaynağıdır. Hıyarın bu niteliklere sahip olması tazeyken, diriyken, acıma sürecine girmeden, pörsümeden söz konudur. Acaba hıyarın siyaset ile ilgisi var mıdır?
SİYASETİN ACI HIYARLARI VARDIRSiyaset toplumun bireylerine mutluluk vermek için yapılır. Siyasetin bireylere barış içinde birlikte yaşam, güven içinde yaşam sağlaması asıldır. Bunu halkına saygı duyan siyasiler yapabilir. Siyaseti kendine, aile bireylerine akrabalarına kişisel zenginlik sağlamak için değil halkına mutluluk vermek için onurlu bir görev olarak yapanlar taze diri hıyarlar gibi bir lezzet kaynağı, bir mutluluk kaynağı olabilirler. Siyasette asıl olan budur. Siyaseti onur görevi olarak algılayanlar muteber siyasilerdir. Bunlar halkı ile birlikte olmaktan mutludur. Halkından korkmaz. Yüzlerce koruma ile değil öldürülen İsveç’in efsane Başbakanı Olof Palme gibi işine bisikleti ile gider gelirler. Ölümünden bir süre önce Stockholm’de bir kış günü Başbakanlık binasındaki randevumuza geldiğinde sıktığım eli buz gibiydi. “Hasta mısınız?” diye sorduğumda, “Hayır işe bisikletle gelirim ellerim ondan soğuk” yanıtını verdiğinde çok şaşırmış ve bizim muhteremleri üzülerek anımsamıştım. Acı hıyar kıvamındaki siyasiler aslında birer toplum düşmanı olduklarından, kendilerini halktan çok üstün saydıklarından ve müthiş yalnız olduklarından sürekli korku içinde yaşarlar. Yatak odalarının kapılarında bile onlarca koruma ile yatmaları muhtemeldir. Bir anlamda aşağılık komplekslerini tatmin ederler çünkü eski yaşamlarında rahat ve mutlu yaşamadıklarından, mutluluğun ne olduğunu bilmediklerinden insanların mutlu olmasını anlayamazlar ve istemezler, yakaladıkları ilk fırsatta halkın sırtından rahat, şaşaalı bir hayat sürmekten kesinlikle gocunmazlar. Acı hıyar kıvamındaki siyasilerin utanma duyguları da yoktur. Başka dünyalardan gelmiş uzay yaratıkları gibidir. Tarihin sayfalarına baktığımızda halkın oyu ile ya da silah zoru ile iktidara gelmiş olan ama halkına, insanlığa müthiş acılar yaşatmış acı hıyar kıvamında siyasileri anımsamak ve unutmamak zorundayız. Hitler, Stalin Mussolini, General Franco, Batista, Salazar, Afrika’da, Asya’da yaşamış benzerleri hep insanlığın yüz karası olarak anılan acı hıyar kıvamındaki siyasilerdir. Kendilerini güçlü kılmak, siyasal egemenliklerini sonsuza kadar sürdürmek onlar için vazgeçilemez bir tutkudur. Ama hepsinin sonları kanlı ve acılı olmuştur. Çektirdikleri acıları misli ile kendileri yaşamıştır. İran Şahına, Mısır Kralı Faruk’a ne olduğu akıllardadır. Böyleleri ölecek memleket bile bulamayacak duruma gelmeleri boşuna değildir. Mazlumlaın ahı zalimleri teker teker boğmuştur.
DEMOKRAT GÖRÜNÜMLÜ ZALİMLERÖzellikle demokrasilerde acı hıyar kıvamındaki siyasilerin iktidara gelmesinin çok olumsuz sonuçları olduğu gözlenmiştir. Bunların iktidarları hukukun yok edilmesine, sivil toplum örgütlerinin özellikle işçi sendikalarının gücünün hadım edilmesine bağlıdır. Ordu, polis, yargı, basın, üniversiteler bağımsız kurumlar olmaktan çıkarılıp muktedirin emrine sokularak doymak bilmeyen güç tutkuları tatmin edilmek istenir. Ezilen halk, işçiler susar, grevler ertelenir, yasaklanır. Toplum bir korku tünelinde yaşatılır. Eğer insanlar “bir ağaç gibi özgür, bir orman gibi kardeşcesine” mutluluk ve güven içinde yaşamak istiyorsa bu acı hıyar kıvamındaki zalimleri iyi tanımalı ve onlara seçimlerde oy vermemelidir çünkü bu acı hıyarlardan cacık olmaz.