23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu kafayla mı?

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar, Erdem Gül kararıyla ilgili olarak bir müddet sustuktan sonra nihayet geçen Pazar günü konuştu.
Konuştu ama ne konuşma.
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı, kabul etmiyorum, bu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum, dedikten sonra, yerel mahkemenin bu karara direnebileceğini söylemiş.
Tam bir hezeyan hali.
Tayyip Erdoğan, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye bağlı kalacağına dair yemin etti.
Tayyip Bey, Anayasa Mahkemesi kararını kabul etmiyormuş. Anayasa Mahkemesi’nin kararları herhangi bir kişinin kabulüne bağlı değildir.
Anayasamızın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları “Yasama, Yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar”.
Yani Tayyip bey bu kararı kabul etmiş, etmemiş, onun da hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz, sadece aklı başında çevrelerde tebessümle karşılanmasına neden olur.
Karara uymayacağını da söylemiş. Hayrola uygulama makamı mısın da? Uygulamayacağını söylüyorsun.
Bu savcılara, hakimlere yeni bir emir ise, bu oyun çok tehlikeli bir oyundur. Kimseye yararı olmaz, sadece ülkeye zararı olur.
Karara saygı da duymuyormuş.
O kararına saygı duymadığın Anayasa Mahkemesi, diğer tüm mahkemeler gibi “Türk Milleti” adına karar verir.
Bir kararı beğenmeyebilirsin, senin veya danışmanlarının hukuk bilginiz yetiyorsa o kararı dilediğiniz gibi eleştirebilirsiniz ve bu ideal hukuka erişmek için yapılmalıdır da, ama o karara “saygı duymuyorum” demek hakkına sahip değilsin.
Asıl komik tarafı, yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına karşı direnebilirmiş.
Direnmek demek, bir yerel mahkemenin, kendi kararını bozan bir üst mahkeme kararına karşı, kendi kararının doğruluğu konusunda ısrar etmesidir.
Böyle bir direnme olayından sonra da yargı merciine göre bu yerel mahkeme kararı Yargıtay hukuk veya ceza genel kuruluna ya da Danıştay dava daireleri kuruluna gider, bu mercilerin vereceği karar kesindir.
Ama Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı direnme hakkı diye bir şey söz konusu değildir.
Nasıl ve hangi sıfatla direnecek.
Tayyip Erdoğan bu açıklaması ile demokrasiye inanmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

DİKTATÖRYAL ANAYASA
Tayyip Bey Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eleştirilemeyeceğini söylüyor. Dünyada bir tane demokratik ülke yoktur ki, cumhurbaşkanı ve başbakanlar eleştirilemesin.
Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı duyulduğu andaki AKP sözcülerinin bu karar hakkında memnuniyet belirten sözleri ile, Tayyip Bey’in açıklamasından sonra yaptıkları kararı yeren açıklamaları demokrasi adına utanç vericidir.
Bu kafayla mı? Yeni demokratik bir anayasa yapacaksınız.
Mümkün değil.
Buradan çıkacak olan diktatörlüğün önünü açacak bir anayasa olur.
Şimdi anayasanın kimliğini ortaya koyan ilk üç maddesi ile devrim yasalarının niçin özel olarak korunduğunu anladık mı?
Bu korumayla şeklen hukuka uygun yollardan diktatörlüğe geçiş önlenmek istenmiştir.
Öncelikle birisinin Tayyip Bey’e egemenliğin kendisine değil, millete ait olduğunu anlatması lazım.