Bu millet daha iyisine layık mı?
Dünyadaki her muhalifin vereceği cevap “Bu da sorulur mu, tabii ki layık!” olur.
Hele yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış, memleket kötü günler yaşıyorsa...
Ne de olsa muhalefetin doğasında var, millete daha iyisini vaat etmek.
Fakat dikkat ederseniz, soruda bir “tuzak” saklı. Söz konusu tuzak, “daha iyisi” sözünde.
Cevapladığın an, mevcut iktidarın da “bir miktar iyi” olduğunu “kafadan” kabul etmek zorundasın.
Öyle ya, yoksa neyin “daha iyisini” sunacaksın millete?
Ne var ki bu mantık bize ters. İktidarın herhangi bir “iyiliğinden” bahsetmek muhalefetimizde yok.
Bu yüzden de genellikle “AKP memleketi komple batırdı, biz gelip komple kurtaracağız!” deniyor.
Ne var ki iktidar olmak için oyu kazanılması gereken vatandaş pek aynı fikirde değil.
O vatandaş, AKP’nin süper bir iktidar olmasa da bazı şeyleri “başardığı” fikrinde.
Mesele burada kilitleniyor. Çünkü haksız sayılmaz. Çünkü Allah için, AKP’den önceki 10 yıl da pek iyi değildi.
Erdoğan başa geçince kendince “restorasyona” girişti. Bu arada, milletin yarısının başarılı bulduğu bazı işler yaptı.
Beğenelim ya da beğenmeyelim, durum bu. İktidar olmayı sahiden isteyen muhalefete düşen de bunu inkâr etmek değil.
Muhalefete düşen, “AKP bir şeyler yapmış olabilir ama biz daha iyisini vaat ediyoruz, çünkü sen buna layıksın!” demek.
Yani daha iyi bir vizyon, daha iyi reformlar, daha iyi projeler ve somut vaatler.
Yoksa o vatandaşa “Senin üç kez seçtiğin iktidardan bir cacık olmaz!” dersen havanı alırsın.
Haklı bile olsan kimse böyle tepeden bir bakışı kabul etmez. En fazla seninle zaten aynı fikirde olanların alkışını aldığınla kalırsın. Kendin çal kendin oyna. İktidar olmaya yetmez.
Çünkü konu insan psikolojisi. Akıllar yeniden dağıtılsa herkes gider yine kendininkini alır.
Demek ki samimiyetle vermek gerek “Biz daha iyisini yapacağız!” sözünü.
Tabii bunun için de önce bu milletin tamamının “daha iyisini hak ettiğine” sahiden inanmak gerek.
Fakat AKP seçmenine bakışımıza bakınca, işte orada bir sıkıntı var.
O vatandaşın daha iyisini hak ettiğine aslında inanmıyoruz. Onun “göbeğini kaşıdığına” falan inanıyoruz.
Bu yüzden millete daha iyisi vaat edilmiyor. Sadece ideoloji vaat ediliyor.
Sonuçta milletin yarısı bunu “satın almıyor” ve kazanan AKP oluyor. Ne diyelim, herhalde vardır herkesin bir bildiği.