01 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu ne saygısızlıktır

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

Pazar günü saat 15.10 sularında Dağlıca’da PKK terör örgütü her zaman yaptığı gibi kahpece mayınlı saldırıda bulundu. Bu yazının yazıldığı ana kadar kaç şehidimiz olduğuna dair bir resmi açıklama yapılmadı, ama yirmi bir şehitten söz ediliyor. Ülke bölünüyor, terör örgütü gemi azıya almış, bir kısım arsız da çıkmış, “barıştan”, “silahların bırakılmasından” söz ediyor.Bu ülkede bir savaş yok ki, barış yapalım. Bu ülkede siyasetçilerden yüz bulduğu için şımaran, arsızlaşan ve her geçen gün saldırganlığını arttıran, Batı’nın da teşvik ettiği bir terör örgütü var.Artık “Batı ne düşünür, aman Batı’yı karşımıza almayalım” noktası çoktan geçilmiştir. Ülkenin bölünmesi söz konusu ise artık, PKK’ya içeriden ve dışarıdan destek veren herkes bizim karşımızdadır.Kendi topraklarında tarihlerinde bir defa yaşanan bir terör eyleminden sonra “Ya bizden yanasınız ya da terörden yanasınız” diyebilenler, terörle masaya oturmayı haklı olarak reddederlerken, bize “Teröristle tekrar masaya oturun” diyebiliyorlar.Onların tek hedefi, arzuları kukla bir bağımsız Kürt devletini kurdurmaktır. Bu ülke, Oslo görüşmelerinden başlayarak, terör örgütüyle masaya oturanları, terör örgütünün ülke içinde, il il, ilçe ilçe ve hatta mahalle mahalle örgütlenmesine, adam kaçırmasına, vergi toplamasına doğrudan ya da dolaylı göz yumanları, ister iktidarda ister muhalefette olsun, kapsamını ve sonuçlarını bilmediği bir CIA projesi olan açılıma destek veren herkesi, yargı önüne çıkartmak zorundadır.Tüm toplum, teröristlere ve teröre karşı “amasız”, “fakatsız” ayağa kalkmak zorundadır.İspanya, İngiltere bunu yaptı.Bu şehitlerin kanı, terör örgütüne yüz veren, onlara destek olan tüm siyasilerin ve diğer örgütlerin yöneticilerinin ellerindedir.EMASYA Protokolü niçin iptal edildi ve operasyon yetkisi askerden alınıp mülkü amirlere verildi?Aylarca hatta yıllarca askerin ve kolluğun eli kolu bağlandı, “Eşkıya görülse bile ateş açmayacaksınız” dendi, işte gelinen nokta bu.PKK’ya “İstemediğiniz vali, kaymakam ve komutan varsa bize söyleyin, gereğini yapalım”, “Kentleri silah deposu haline getirdiğinizi biliyoruz” diyenler yargı önüne çıkarılmayacak mı?“Kürt açılımının” fikir babası ve CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey, Amerika’nın AKP Hükümeti’yle birlikte Türk ordusuna operasyon düzenlediğini açıklamamış mıydı? Bu operasyon Balyoz, Ergenekon ve benzeri davalarla yapılmamış mıydı? Yapılan bu operasyonun, bu ihanetlerinin hesabı yargı önünde sorulmayacak mı?Bu ülkede yaşayan herkes, bir insanlık suçu olan terörle arasına mesafe koymak zorundadır. Terörle arasına mesafe koymayan her kim varsa bunun hesabını vermelidir.Bizim yaşadığımızdan çok daha azını yaşayan İspanya’da milyonlar sokağa döküldü; terörle arasına mesafe koymayan siyasi parti kapatıldı, bu kapatmaya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de onay verdi.Bizdekilerin ne özelliği var? Bunların pisliğinde boncuk mu var? Bu ülkede kahpece şehit edilen vatan evladının tırnağına bunların topunu değişmem.Sustukça vakarımız, ağırbaşlılığımız bir zafiyet olarak algılanılıyorsa bunda büyük yanılgıya düşerler.Bu ülkede hiç kimse artık bir CIA projesi olan “Çözüm Süreci” lafını ağzına almamalıdır. Türkiye’nin bir demokrasi sorunu varsa bu sadece Kürt kökenliler için değil bu ülkenin tüm vatandaşları için vardır.Düşünebiliyor musunuz; Cumhurbaşkanı’nı eleştiren 90’a yakın gazeteci ve vatandaş aleyhine davalar açılmış, işte bu bir demokrasi sorunudur. Bu ülkede bireysel kültürel haklar önündeki bütün engelleri elbette kaldıralım ama bölünmenin önünü açacak, kolektif kültürel hakları da kimseye de tanımayalım.Ama asıl acı olan husus, şehitler verilirken, bu ülkenin Cumhurbaşkanı bir TV kanalında hala daha “400 milletvekili verseydiniz bunlar olmazdı” diyebiliyor; ülkenin her daim sırıtan Başbakanı hiç yüzü kızarmadan milli maçı seyredebiliyor.Bu ne saygısızlıktır!Artık bu saygısızlığa, bir dur demenin zamanı geldi de geçiyor.