Bu ortamda anayasa tartışmak ihanettir
Ülke yangın yerine dönmüş, Güneydoğu Anadolu’da yoğun bir çatışma sürüyor. Şehirlerin ortasında bile artık devlet otoritesi sağlanamıyor, devlet belli noktalara giremeyecek durumda.Dış politika derseniz, Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemini yaşıyor, çevremizde sorunlu olmadığımız tek bir devlet kalmamış. Orta doğuya liderlik yapmaya soyunulmuş, bölgede hiçbir ağırlığımız kalmadığı gibi tüm İslam ülkeleri Türkiye’ye sırtını dönmüş.Ekonomi deseniz dibe vurmuş, ithalat azalmış yani üretim düşmeye başlamış, üretimin düşmesi demek işsizliğin artması demek.Ekonomi bakanı bile 2016’nın daha kötü olacağını söylüyor.Yani bu tablo ülkenin elle tutulur tarafının kalmadığını gösteriyor.Bütün bu olumsuzlukların sorumlusu kim? Elbette ki siyasi iktidar yani AKP, onun için bunların tartışılmaması, halka anlatılmaması kimin işine gelir AKP’nin, o zaman bu konuların gündemden düşürülmesi lazım.At ortaya yeni bir anayasa tartışması sazanlar üstüne atlasın.Laf da güzel: Askeri vesayetten arındırılmış sivil anayasa... Doğru, bu anayasa 1980 askeri darbesinden sonra, askeri rejim sırasında hazırlanmış ve halkın oyuna sunularak yüzde doksan ikilik bir halk desteği ile kabul edilmiş bir anayasadır.Askerler hazırlamış olsa bile, bu anayasaya oy veren bu yüzde doksan iki orandaki seçmenin tümü askerler miydi? Yoo tamamına yakını sivillerdi.Bunu da bir tarafa bırakalım, bu anayasa 1987’den başlayarak, bugüne kadar 17 defa değişikliğe uğramış, bazı maddeleri birden çok olmak üzere 117 maddesi değiştirilmiştir.Kimin tarafından değiştirilmiştir. Hâkim gözetiminde yapılmış seçimlerle oluşan TBMM tarafından, yani halkın temsilcileri tarafından değiştirilmiştir.Yani bu anayasanın askerlerin yaptığı anayasa ile artık bir alakası kalmamıştır. Aslında anayasayı kimin yaptığı değil, kimin nasıl uyguladığıdır önemli olan.Anayasa değişikliğini bu anayasanın izin verdiği ölçüde değiştirmeyecek misiniz?O zaman yeniden bir anayasa yapmanız zaten hukuken mümkün değil. Aslında AKP 12 Eylül 2010 referandumuyla sağladığı anayasa değişikliği ile yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmış, yargıyı kendi güdümüne almıştır.Yürütme kendi elindedir, yasama deseniz büyük bir çoğunlukla kendisine bağlıdır, yargıyı da kendisine bağladığına göre kuvvetler ayrılığı fiilen ortadan kalkmış mıdır? Kalkmıştır, Tayyip Erdoğan fiilen her şeyin tek hakimidir, istediği “tek adam” rejimi fiilen kurulmuştur, niye yeni bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duysun ki. Bu yeni sivil anayasa sözleri sadece bir kandırmacadır; gündemi saptırıp, ülkenin bölünme tehlikesiyle yüz yüze geldiğinin, ekonomik krizi, açlığı, sefaleti, dış politikada yaşanan başarısızlıkları halkın gözü önünde tartıştırmamak arzusudur.Şimdi her dakika yolsuzlukları, açlığı, sefaleti, Güneydoğu Anadolu’da yaşananları, yani ülkenin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, dış politikada yaşanan rezaletleri halka anlatması gereken muhalefetin bunu yapmak yerine AKP ile anayasa görüşmelerine başlaması ihanettir.