Bu sorumluluğu taşıyanlar bir adım öne çıkacak
Her gün sabah bizi bir sürprizle uyandıran Parti oldu CHP.
Şimdi de olağanüstü kurultaya gidiyor.
Bir bildiği var herhalde.
Bir değil belki çok sayıda bildiği var.
Birgün sabah kalkıyoruz ki… daha bir yıl önce seçilen İstanbul Belediye Başkanı işi bırakmış. Cumhurbaşkanı olmaya karar vermiş.
Ertesi gün sahneye Ankara Belediye Başkanı çıkmış.
Sahnede küs küs birbirleriyle yarışa çıkıyorlar.
Açık kalan mikrofonlardan duyuyoruz, seyrediyoruz.
Ortada şaşkın bir genel başkan kollarına girmiş.
Başını birinin sonra ötekinin başına yaslıyor.
Örgüt de biz de seyre devam ediyoruz.
Bir gün sonra seçim olacakmış gibi planlanmış gezi başlıyor.
Sonra gözaltılar.
Her gün yeni bir atılı suç ifadesi.
Her gün yeni bir soru işareti.
Hayır öyle değil, böyle diyen yok.
Yanıt ABD’nin “düşünce kuruluşlarının” projelerinde adı sık sık geçen sokaklardan geliyor.
Biden’ın “ana muhalefeti” iktidara taşıma planının baş aktörü diye belirlenen… sokaklar… hatta “darbe”… Adı bile böyleydi o ünlü raporlarda. Biden açık açık toplantılarda böyle dillendirmişti.
KURULTAY NEREDEN ÇIKTI
Şimdi de kurultay.
Neden?
Nerden çıktı bu kargaşanın içinde kurultay?
??
Kapı aralarında o dönem kulaktan kulağa fısıldanan şaibeler iftar sofralarında tabaklara konuyor.
…
Peki Türkiye?
Peki bölgemiz?
BİZ ŞİMDİ NE TARTIŞMALIYDIK
Biz şu sıralar neyi tartışmalıydık.
Kapımızdaki tehlikeyi.
Doğu Akdeniz’de sahneye konan planı.
Yangın başladı.
Filistin’de yeniden ateş yakıldı.
İsrail kanlandı.
Sinmişken canlandı.
Lübnan… Yemen… Husiler…Suriye…İran…
Sessiz ve derinden vatanımızın, yüreğimizin, güvenliğimizin öteki yarısı, Kıbrıs’ımız…
Batan AB şahlandı dört elle silahlanıyor.
Ellerini ovuşturuyor.
YA HİZAYA GİR YA ÇEKİL ARADAN
Hemen sınır ötemiz yanıyor.
Üzerimize üzerimize geliyor…
Türkiye bertaraf edilmeye çalışılıyor.
Atlantik basını gün geçmiyor ki sağdan soldan vurmasın. Neredeyse her gün Türkiye’yi hedef alan bir yorum-makale okuyoruz.
Biz hep eleştirip duruyoruz ya dışta ve içte Atlantik güçlerine karşı tutarlı bir siyaset izleyelim, diye.
Atlantik güçleri de güvenmiyor, kendi açılarından aynısını istiyor, bir öyle bir böyle olmaz, safını belirle diyor…
Etrafımız zaten namlularla çevrili.
Dünya âlem biliyordu ki, bunun Rusya’yla, Ukrayna’yla ilgisi olmadığını.
Günışığı gibi çıktı zaten ortaya.
DOĞU AKDENİZ’İN ODAK NOKTASINDAKİ TÜRKİYE NE YAPMALI
Peki, Türkiye ne yapmalıydı şu sıralar?
??
Doğu Akdeniz’de sahneye konacak projeye karşı önlemlerini almalı.
Birlik beraberlik içinde iç ve dış güvenliğimizi tartışmalı.
Ekonomisini, savunma sanayisini, iç ve dış politikasını…
Hepsini masaya yatırmalı.
Bütün Türkiye’yi, bilgi ve birikimini seferber etmeli.
Acil, kısa vadeli ve uzun vadeli programını saptamalı.
Birliği ve beraberliği sağlayacak, bütün bu programı tutarlı biçimde uygulamaya koyacak güçlü ve tutarlı bir millî hükümeti olmalı.
…
Şimdi manzara ne?
Kargaşa.
CHP’DE KAZANLAR KAYNIYOR
İktidara aday olduğunu söyleyen CHP içinde kazanlar kaynıyor. Herkes birbirinin yüzüne gülüyor, arkasından demediğini bırakmıyor. O da yetmiyor gizli toplantılar, planlar yapılıyor, rakip adaylar hazırlanıyor.
Kimse kimseye güvenmiyor.
Paramparça.
Cumhurbaşkanı adayı, hatta çaktırmadan birkaç tane daha başka adaylar var; ama cumhurbaşkanı olunca hangisinin ne yapacağını hiç kimse bilmiyor.
Çünkü bunlar konuşulmuyor.
Sosyal medyayla millet heyecana sürükleniyor.
Tiyatro gibi oyuncak bir sandık kuruluyor. Hadii herkes tartışıyor, nasıl oy kullanacağız, parti üyesi olmasak da kullanabiliyormuşuz, kimlik numarasıyla mı…
Sosyal medya reklamları.
Demiyorlar ki “bu kadar yolsuzluk hikayeleri … hele bir belli olsun…”
Tam tersine rahat rahat şunlar dillendiriliyor “e ee herkes yapıyor, biraz da bizimkiler yapsın ne var…”
Hepsinden vaz geçtim.
Hepsi bir yana…
Kimse demiyor ki:
“Ne olacak bu Türkiye’nin hali…”
MECBURİ İSTİKAMET ZAMAN BU ZAMAN
Çare olur mu…
Ürkütücü.
Türk milleti bu değil.
Bütün bunları hak etmiyor.
“Uyan! Uyan!” diye lüksüne bağırmayı pek sevenler var ya…
Birileri, başta kendileri artık uyanmalı.
Gözüne çekilen perdeyi yırtıp atmalı.
Gerçek hedefi, dostu, düşmanı görmeli!
Geç olmadan.
Zaman bu zaman.
Bu sorumluluğu taşıyanların bir adım öne çıkma zamanı.
El ele verecekler.
Yaparız.
Mecburi istikamet.