Bu terör de PKK ve FETÖ kadar tehlikelidir!

Bir süredir aynı üzücü haberleri duyuyoruz. Haberin başlığı da spotu da hemen hemen aynı, “Ayrılmak isteyen bir kadın ve onun bu iradesini hiçe sayan erkek” Sonuç: Ya kadının ya da çocuklarının ölümü… Türk toplumunun yarısını oluşturan kadınlarımıza yönelik olumsuz davranışlara baktığımızda, gittiğimiz yolun yol olmadığı çok açık. Zira son sekiz yılda iki bine yakın kadınımızı bu cinayetlerde kaybettik. Belki milyonlarcasını da eğitime ve üretime katmadan evlere hapsederek mutsuz ettik…

İHMAL EDİLEN KADIN

TUİK’in Mart 2017’de yayımladığı “İstatistiklerle Kadın” raporundan aldığımız aşağıdaki rakamlar karşı karşıya geldiğimiz bu olumsuz durumun gerekçelerini açıklıyor.

ERKEK TERÖRÜ KADINLARI KUŞATMIŞTIR

PKK ve FETÖ’nün eylemlerini neden lanetliyoruz? Çünkü bu topraklarda mutlu bir toplum olmamızın önünde duruyorlar. Bu teröristler ülkemizin enerjisini, kaynaklarını, yaptıkları eylemlerle tüketmeye çalışırlarken, Türk devleti de yıllardır kaynaklarının bir kısmını terörle mücadeleye, bir kısmını da ekonomik büyümeyi sağlamak için yatırımlara yönlendiriyor. Bütün bu uğraş içinde PKK ve FETÖ gerilerken, iyi kötü büyüme de sağlanıyor…

Peki ekonomik büyümeyi sağlarken beraberinde ekonomik kalkınmayı da sağlayabildik mi? Bu soruya evet demeyi çok isterdik…

Ekonomik büyüme kabaca milli gelirimizin artmasıdır. Ekonomik kalkınma ise büyümeye ek olarak toplumsal değerlerin iyileşmesi gibi sosyal bir yön taşır. Türkiye’de kadınların üzerinde özellikle son dönemlerde artmış “Erkek Terörü” ülkemizin kalkınmasında karşılaştığı en büyük sorunlardan birisidir.

Kadınların erkeklerin bir kısmı tarafından halâ bir “emtia” gibi görülmesi, onların birey olduğu gerçeğinin kabul edilmemesi, toplumun yarısını oluşturan kadınların mutsuzluğunu doğurmaktadır. Mutsuz bir toplumun ise, ne büyüme ne de kalkınma yaratması beklenebilir.

DEVLET EĞİTİM SİSTEMİ İLE BU TERÖRLE MÜCADELE ETMELİDİR

Kadınların öldürülmesi, dövülmesi, yeri geldiğinde sırf ceza için çocuklarından mahrum bırakılması sadece ekonomik etkileri olan bir sorun değil aynı zamanda sosyal olarak da kanayan bir yaradır. Türk devleti bu sorunu çözmek için ilköğretimden başlayarak insani değerleri tekrar yeni kuşaklara kazandırmak zorundadır.

Unutulmaması gereken büyük bir jet uçağı nasıl tek motorla sürekli uçamazsa, sadece erkeklerin mutlu ve hakim olduğu bir toplumda iç barışı sağlayıp, kalkınmayı gerçekleştiremez.

Devlet kanayan bu yaraya yönelik kamu spotlarından daha fazlasını yapmak zorundadır, çünkü devlet, “devlet baba” değildir. Devlet aynı zamanda “devlet ana”dır!