Bu TRT olimpiyat yayımlayamaz

Sayın Emre Botan Kümet; sizi tanımıyorum, isminizi internetten buldum. Çok iyi bir eğitiminiz ve iş geçmişiniz var. Muhtemelen çok da iyi birisiniz. Ama, sizi ve takımınızı en sert şekilde uyarmak benim için milli bir görevdir. TRT, Digitürk değildir. TRT Spor Koordinatörlüğü görevini yapamayacaksanız, lütfen Olimpiyatlardan önce istifa edin. Olimpiyatlar böyle bir sorumsuzluğu kaldırmaz. TRT Spor Yıldız, milletimizin yıldızıdır; ülkemizi ve gençliğimizi aydınlatan bir yıldız. Cumhurbaşkanımızın millete kazandırdığı en önemli eserdir. Milletin aynı anda sevinmesini ve üzülmesini sağlayan bir araçtır, ülkü birliğimizin en önemli kaynağıdır. Bunu karartmanıza izin vermem!

Yayın hakkı alınmış birçok önemli organizasyonda Türk sporcuların başarısını ne canlı ne de banttan yayımlamıyorsunuz. Göreve atandığınızdan beri bunun birçok örneği var. Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda Emre Sakçı’nın yarı finalini gece yarısı 3 gibi yayınlıyorsunuz. Buna da şükür! Finalin bir gün sonra 19.43’te olacağı belirtiliyor. Finali yayınlamıyorsunuz. TRT çok yerinde bir kararla; parasını ödeyip Avrupa Yüzme Şampiyonası yayınını alıyor. 19.43’te TRT Spor’da futbol muhabbeti var, TRT Spor Yıldız’da da Türk güreşçilerin aralarındaki ulusal bir mücadelesi. TRT’nin öncelikli görevi gururumuz olan Türk sporcuların uluslararası başarılarını ekrana getirmek ve başarı etrafında milletimizin kenetlenmesini sağlamaktır.

Emre Sakçı 50 metre kurbağalama yarışında Avrupa Şampiyonu oluyor. Bu mücadeleyi banttan bile vermiyorsunuz. Haberlerde montajlı görüntülerle aynı heyecan yaşanmaz. TRT Spor Yıldız’ın Youtube hesabında bile ne olduğu anlaşılmayan bir Reel videosu var. Birgün sonra Kuzey Tunçelli’nin 1500 metre serbest finali var. Her iki spor kanalında da bu yarışı göremiyoruz. TRT Spor Yıldız’da FIVB Milletler Ligi’ni son sırada bitiren Erkek Voleybol Milli Takımımızın İtalya maçı bitince bir sürü tanıtım videosu yayımlanıyor. Yüzme yayını başladığında; Necati Telli “Az önce Kuzey Tunçelli Avrupa Şampiyonu oldu.

Filenin efelerinin maçı nedeniyle yayımlayamadık” diyor. Ne desin? Madem son sırada bitirdiğimiz Milletler Ligi’nin son maçı bu kadar önemli; karşılaşma bittikten sonra banttan yayımlayın finali, ekrana herhangi bir KJ (spot) girmeden. O da yok! TRT Spor’un dokunulmazlığı var zaten, futbol dışına çıkılmayacak! TRT Spor’da da yalan yanlış bilgilerle futbol dedikodusu yapılacak, sanki TRT’nin göreviymiş gibi. Tekrar hatırlatayım, “TRT Digitürk değildir”.

Parası ödenmiş ve iyi ki de satın alınmış ama ne yazık ki TRT’nin yayımlayamadığı Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda Kuzey ve Emre’nin başarılarından başka; Berkay Öğretir 100 m kurbağalamada gümüş; Berke Saka 200 m kelebekte, Deniz Ertan 800 m serbestte ve Gizen Güvenç, Ela Naz Özdemir, Ecem Dönmez ve Zehra Durup Bilgin’den oluşan 4x200 serbest bayrak takımımız bronz kazandı.

Bu hafta sonu, Eurosport’da yayımlanan ve EBU üyesi olmasına rağmen TRT’de yayımlanmayan Avrupa Eskrim Şampiyonası’nda Tolga Aslan, Muhammed Furkan Kalender, Furkan Yaman, Enver Yıldırım’dan oluşan kılıç takımımız da bronz kazandı. Ben sorumluluğumu yerine getirip bu değerli isimleri yazımda paylaşayım.

TRT de, bu değerli sporcularımızdan nasıl özür dileyeceğini düşünsün.

Sayın Emre Botan Kümet, bu kafayla Olimpiyat yayımlayamazsınız. Paris’te 100’e yakın sporcumuz ülkemizi temsil ederken; “ne yayımlarsam millet onu izlesin” vurdum duymazlığıyla Olimpiyat yayımcılığı olmaz. 2016’da Olimpiyat’ta mücadele eden ilk Türk tenisçi Çağla Büyükakçay’ın karşılaşması yayımlanmadığında çok kızmıştım. Neymiş, Brezilyalılar sinyal göndermemiş. Özür buydu. TRT bilmiyor muydu, Çağla’nın ilk maçının saatini? Brezilyalılara maçı çektirtseydi, çekemiyorlarsa kendisi çekseydi.

Son Olimpiyatlarda yenildiğimiz güreşçilerin karşılaşmalarını TRT yayımlamıyor diye kızıyordum, temsilcilerimizin madalya şansını takip edemediğimiz için. Paris 2024 için ne yaptınız? Tüm sporcularımızın mücadeleleri çekilecek mi? Hepsini yayınlayacak mısınız? Bu hesabı yapıyor musunuz?

Yoksa sporcularımız ülkemizi temsil ederken ABD’nin basketbol maçıyla, kaykay ya da tırmanma mücadeleleriyle zaman mı geçireceksiniz? Ben uyarayım. Olimpiyat’ta herhangi bir sporcumuzun herhangi bir mücadelesi TRT ekranlarında yayımlanmazsa; kazandığınız hiçbir kuruşu hakketmediğinizi yazacağım.

Her sporcumuzun alın terini, ailelerinin fedakarlıklarını, kulüplerinin desteklerini savunacağım. Eğitiminiz, zekânız ve tecrübeniz bulunduğunuz yerin gereğini yapmaya yeter. TRT Spor Koordinatörlüğü görevi milli bir görevdir. Bir savaştaki komutan gibi ulusal birliğimizi savunuyorsunuz. Türk Milleti’nin mutluluklarda ve üzüntülerde kenetlenmesini sağlıyorsunuz. Göreve geldiğinizden beri TRT Spor Yıldız’da uluslararası mücadelelerde Türk sporcuların başarılarına kayıtsız kalmanızın nedeni umarım bu görevdeki acemiliktir.

Olimpiyatlarda Türk sporcularının akıttığı her teri ekrana getiremeyecekseniz, lütfen bu işi ciddiyetiyle yapacak birine bırakın. Ya da bu amaç için gerekli önlemleri alın. Milli görevler bazen uyumadan çalışmanızı gerektirir. Lütfen, bunu yapın. Hakan Altürk ile milletin gözbebeği olmuş TRT Spor Yıldız’a yazık etmeyin.

TRT sayesinde Avrupa Futbol Şampiyonası finallerini izliyoruz. “Buna da şükür” diyemeyeceğim. Bilgisizlik izleyiciye en büyük saygısızlıktır. Portekiz maçımızdan sonra gerek maçı anlatan gerek konuklarını ağırlayan spikerler “Çek maçında beraberlik halinde gruptan çıkma olasılığının olacağını” söylediler. Çeklerle berabere kalırsak her durumda grup ikincisi olarak çıkıyoruz. Bunu bile hesaplamadan canlı yayına çıkmak saygısızlıktır. Hele TRT gibi güvenin devletle eşleştiği bir yerde bu sorumsuzluktur. Deniz Undav, Zeki Amdouni gibi Türk asıllı oyuncular oyuna girdiğinde bu oyuncuların Türklüklerinden bahsetmeme gayretini de anlamadım. Neyse ki İlkay Gündoğan ve Emre Can’ın kökenlerinden bahsetmeye gerek kalmıyor.

Portekiz maçı boyunca tüm takdir haklarını aleyhimize kullanan geçmişinde şike bulunan Alman hakem Felix Zwayer hakkında; TRT’de bir tek söz bile söylenmemesini de yadırgadım. Ceza alanı çevresinde kazanmamız gereken hiçbir faul çalınmadı, topa müdahale ettiğimiz pozisyonlarda sarı kart gördük, Portekizliler hep kayrıldı. Zaten birilerini mutlu etmek adına, savunma oyuncusu yerine hücum oyuncuları ile 26 kişilik kadro doldurulmuşken; kartlarıyla Çek maçında savunmamızı ortadan kaldırmaya uğraşan bu şikeciye hiçbir söz söylenmedi.

TRT’de, bu yıl hiç galibiyeti olmamasına rağmen öve öve yere göğe sığdırılamayan Montella’yı yerin dibine batırma yayını yapıldı. Hoca aynı hoca, ne oldu size? Hatta, maç sonu röportajlarda İsmail’e “Sakat değilmişsin, Montella neden seni oynatmadı?” diye sorulan sorunun amacı nedir? İsmail farklı bir yanıt verse, çok önemli Çek Cumhuriyeti karşılaşması öncesi orta sahadaki en önemli futbolcumuz ile hocasının arasını bozacak bir soru. Sanki herhangi bir golde hatası varmış gibi, Montella’ya “Maçlarda oynamayan Altay” diye yönlendirerek sorulan soruda da spikerimiz gerekli yanıtı alıyor. Montella Altay’ın daha yeni İtalya, öncesinde 3-2 kazandığımız Almanya ve Galler maçında oynadığını belirtiyor. Turnuva öncesi oynadığımız 6 karşılaşmanın 3’ünü kaybettik. Kaybetmediğimiz 3 karşılaşmada da kalede Altay var. Her milli maçı yerinden izleyip de maçtan sonra böyle bir soru sormak ne ile açıklanır? Kuntz’u önce övdük, sonra yerin dibine batırdık. Şimdi Hamburg Sportif Direktörü, başarısız biri Hamburg’a Sportif Direktör olur mu?

Erkek Milli Voleybol Takımı’nın görevden alınan eski teknik direktörü Alberto Giuliani geldi aklıma. Milli takıma hem Avrupa Ligi Şampiyonluğu hem Challenger Kupası Şampiyonluğu kazandıran Giuliani, şimdi Modena’nın başında… Milli takım da hiçbir başarısı olmayan bir Fransız ile Milletler Ligi Sonuncusu oluyor. Neyse ki bu sene Milletler Ligi’nde düşme yok!