24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bugünden sonrası

İhsan Sefa

İhsan Sefa

Site Yazarı

A+ A-

Başlıktan da anladığınız gibi koronadan sonrasını anlatacağım. Kim ne derse desin, korona dünyada pek çok dengeleri alt üst eden bir milat olacaktır.

Koronanın ilk ortaya çıktığı, daha doğrusu yeni bir virüs salgını olarak tanımlandığı 23 Aralık'tan bu yana bakın, neler oldu bir hatırlayalım:

  • 27 Aralık 2019 tarihinde Wuhan'daki bir hastaneye ağır pnömoni tanısıyla üç hasta yatırılmasıyla yeni bir salgın olduğu ortaya çıkmış. Araştırmacılar, bilinen koronovirüsün mutasyona uğraması ile ortaya çıkan bu yeni virüsü, Kovid-19 olarak tanımlanmıştır. Bu bilinen koronovirüsün 7'nci mutasyonu imiş. Yani insanlık daha çok koronolarla karşılaşacak.
  • Çin yönetimi salgını erken fark edip önce Wuhan kentine bazı kısıtlamalar getirdi. Şubat ortasına kadar da 56 milyon insanın yaşadığı Hubei eyaletinin tamamında aynı tedbirleri aldı. Salgınla mücadele için 8-10 gün içinde binlerce yataklı hastaneler oluşturdu. Sonuçta salgını yendi ve Nisan ayı başından itibaren de Hubei eyaletinde ve tüm Çin de hayat normale dönmeye başladı.

Bu arada Avrupa ve ABD ne yaptı?

  • Malum merkezli koro, hep bir ağızdan Çin’e karşı kara propagandaya başladılar. Çin insan haklarını ihlal ediyormuş. İnsanlarının yaşantısını kısıtlıyormuş... Hatta Kovid-19'u Çin devleti üretti diyenler bile oldu.
  • Virüs AB ve ABD'de yayılmaya başlayınca olanları hepimiz biliyoruz. Hani boks maçında rakipten kuvvetli bir yumruk yiyerek nakavt olan boksör gibi, Avrupa’nın pek çok ülkesinde sağlık sistemi çöktü. Çin’e laf edenler panik halinde sokağa çıkma yasakları dahil pek çok insan haklarını kısıtlayıcı önlemleri bir bir yürürlüğe koydular. AB'den yardım isteyenleri mi ararsın, NATO yetiş diyenleri mi ararsın, hepsi çığlık çığlığa. Ha bu arada birbirlerinin tıbbi malzeme taşıyan gemilerine el koyanlar, yani haydutluklara dahi başvuran ülkeleri gördük. Gerçi bu emperyalistlerin başkalarına saldırdıklarını, sömürü hortumlarını dünyanın dört bir yanına uzattıklarını biliyorduk da, şimdi birbirlerinin malını gaspettiklerine şahit oluyoruz.
  • İtalya’ya AB'den de yardım gelmedi, NATO'dan da. Kimden geldi, Rusya’dan, hem de İtalya’nın üyesi olduğu NATO'nun düşman safındaki ülkeden. Putin'de NATO’ya ve AB'ye meydan okurcasına askeri doktorlar ve tıbbi yardım malzemesi eşliğinde askeri birliğini İtalya’ya gönderdi. İtalyan halkı AB bayraklarını yakıp Rus bayraklarını astı.
  • İspanya’ya da yine müttefiki NATO'dan ve ABD'den yardım alamadı. NATO'nun düşman kategorisindeki Küba’dan yardım geldi. Bu arada hakkını yemeyelim, Almanya Kovid-19 mücadelesinde daha iyi durumda ve AB ülkelerine yardım ediyor görünebilmek için Fransa’dan 2, İtalya’dan da 9 hastayı tedavi etmek üzere ülkesine almış. Ne büyük fedakarlık!
  • ABD ise tamamen vahşi bir kapitalizmle parası olmayan ölsün zihniyetinde. Sağlık, özel sektörün elinde. En ucuz sağlık sigortasının bile aylık 500 USD olduğu ve hatta bu tür salgınlarında pek çok sigortanın kapsamında olmadığı biliniyor. 9 Nisan itibariyle 435 bin vaka ve 15 binden fazla ölümle ABD dünyada 1'nci sıradadır. Maalesef Çin’i 5 e katlamış.
  • Batı'nın sağlıkta çöküşü ve buna karşılık Çin ve Rusya’nın, Hindistan gibi ülkelerin salgın mücadelesindeki başarılarının ana unsuru; sosyal devletin ve kamuculuğun bu ülkelerde ön planda olmasıdır. Bu ülkelerde insan odaklı yönetimler kendi insanını korumayı hedeflemişlerdir. Öte yandan kendi yaralarını sararken Batı’ya da yardımdan geri kalmamışlardır. Çin tüm dünyaya tıbbi yardım göndermekte ve kendisine yapılan haksız saldırılara rağmen ülke ayırmaksızın tıbbi bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır.
  • Özetlersek Batı ve liberal ekonomilerde öncelik sermaye ve sermayedarı korumak iken doğuda, devletçi ekonomilerde önceliğin insan ve insanı korumak olduğu Kovid-19 ile tartışmasız olarak bir kez daha ortaya çıkmıştır.

'Bundan sonra ne olur' sorusunun cevabına gelince;

Yukarıda özetlemeye çalıştığım gelişmeler aslında sorunun cevabını veriyor. Çökmekte olan NATO ve ABD imparatorluğunun cenazesinin kaldırılma zamanı gelmiştir. AB zaten zorlanarak ayakta durabilirken şimdi birbirlerine olan itimat ve güveni yitirdiklerinden, toparlanmaları çok zordur. Dünyada tek kutup dönemi bitmiştir. Liberalizm de çökmüştür. Devletçi yönetimler ön plana çıkacaktır. Artık insanlığın birbiriyle kavga yerine müşterek düşmana yöneleceği bir dönem başlamıştır. Daha çok korona ve benzerleri karşımıza çıkacaktır. Dünya sağlık sistemi ve sağlık ordusunun da en az ülke güvenliğini sağlayan ordular kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. İnsanlığın müşterek düşmanına karşı birlikte hareket etme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Çin'deki salgın çıkınca sevinçten elini ovuşturanlar şunu gördüler ki komşudaki yangın onları da yakıyor.

Sonuç olarak yeni bir dünya düzeni ortaya çıkacaktır. Be ben değil biz, birlikte kazanıp birlikte bölüşelim anlayışı öne çıkacaktır. Dünya ve insanlık için bu zorunludur kaçınılmazdır.