08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyük kaostan önceki durum -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Nedir tanrı aşkına! BDP’nin gemi azıya alıp 21 Mart için gösterdiği hazırlık telaşı?

Nedir Adalet Bakanı’nın açıklamalarındaki tutarsızlık ve anlaşılmazlığın nedeni?

Bir tarafta Yunanistan’ın Mora’yı Türklerden geri aldıklarından beri yaşadıkları bayram günleri. Diğer tarafta iktidardaki sessizliğin giderek teslimiyete dönüşen, her koşula boyun eğecek akıl almaz tutum. 75 milyonluk devlete kafa tutan 5-10 bin kişilik isyancı grubun gündemi tayin etmesi, hatta iktidarın mektuplarına alacakları yanıtı tevekkülle beklemeleri... T.C. kurulduğundan beri hiç bu hale düşmedi. Yurdun tüm kaleleri zapt edilmiş, tüm tersanelerine girilmiş ve tüm orduları dağıtılmış olduğu günlerde bile başımız bu denli eğilmemişti. Terörle mücadele değil müzakereyi seçen başbakanın emriyle MİT müsteşarıyla müzakereleri içiniz yanmadan kabul edebiliyor musunuz? Anketlere göre Türk toplumunun yüzde 90’ının karşı çıktığı, eşi emsali görülmemiş bir müzakerede terörün neler elde ettiğini bilmeye ne gerek var.

Siz 21 Mart Nevruz gününü bekleyin. O gün İmralı padişahı manifestosunu ilan edecek.

TSK teyakkuzda

Sızan haberlere bakarsanız APO önce kendi özgürlüğünü isteyecek, sonra Kürt vatandaşlarımızın özerkliğini kapsayan bir dizi talep...

Yeniçağ gazetesinde Ahmet Takan yazısında çok önemli bir haber yayımladı ve asıl bildiklerini sonraya bıraktı. İşte o yazıdan alıntı:

“Bizler, Rio Karnavalı’nın Türkiye versiyonuna (!) hazırlanırken hafta içinde gözlerden uzak çok önemli bir gelişme oldu; Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuz haline geçirildi.

Gelen emirler kapsamında ülke çapında tüm birliklerden ‘teyakkuz halinde olmaları’ istendi. Birliklerimizdeki nöbetler ve nöbetçi sayıları arttırıldı. Tüm askeri personelin servis saatleri değiştirildi. Özellikle sınır karakolları takviye edildi. Kritik tüm birliklere ‘daha duyarlı’ olunması konusunda sürekli ‘emirler’ gönderiliyor. TSK’da gergin bir bekleyiş, bu bekleyiş ile birlikte en üst düzeyde alınan tedbirler ve yapılan hazırlıklar var. Burada bırakalım...” (Yeniçağ 17 Mart 2013).

Öyle anlaşılıyor ki, özellikle 21 Mart’ta kutlanacak Nevruz’un, Kürdistan’ın kurtuluş günü sayılacağı İmralı’daki idam mahkumu tarafından açıklanacak. “T.C. Devletini korumak ve kollamak görevi bulunan Mustafa Kemal’in ordusu bu nedenle teyakkuzda olmalı”.

Ortadoğu’da fitili ateşlenen Arap baharı, sınırlarımızın yakınına kadar gelmiştir ve Suriye Başkanı Ürdün’e “Sabrımız taşmak üzere”mesajını açıklamıştır. Suriye demek artık Rusya ve Çin demektir. Bu durumda Ankara boştur.

Başbakan hastalığı nedeniyle gittiği İstanbul’da bayram ziyaretleri yapıp en huzurlu olacağı villasına dönmektedir. Ana muhalefet, üyelerine sansür koymaktan ve olayları izlemekten başka işe yaramıyor. CHP grubundaki aykırı sesler genel başkan emriyle TV’lere çıkamıyor, konuşamıyor. Orada bir tiranlık dönemi başlamış ve CHP o eski cumhuriyeti kuran parti olmaktan çoktan çıkmış. Ne eski genel başkan Baykal’ın Kılıçdaroğlu’yla otomobil gezilerindeki konuşmalar fayda ediyor ne yaklaşan büyük kaosun belirtileri Kılıçdaroğlu’nu tedirgin ediyor. Baykal’a o konuşmanın ne olduğunu eski dostluğumuza dayanarak sordum. O da bezgin şekilde şöyle yanıtladı:

“Kemal Bey’e CHP’yi eski ve tarihi çizgisine oturtmasını önerdim.”

“Yeter mi sevgili Baykal yeter mi bu yaklaşan büyük kaosu önlemeye?”

Başka, daha etkili şeyler büyüyerek, çoğalarak yapılmalı...

Az kaldı! Atatürk cumhuriyeti ve devleti eşkıyayla pazarlığı sona erdirmek üzere! Ondan sonrası tufan.