25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyümüşüz sevinelim mi?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Ekonomimiz 2014 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4.3 büyümüş. Bu neyi gösteriyor? Bunu analiz etmeden önce büyümenin ne olduğuna bakalım.

Bir çocuğun büyümesi, bir ailenin büyümesi, bir ülkenin büyümesi, bir şirketin büyümesi, ekonominin büyümesi ne anlama geliyor, buna yanıt arayalım...

Evlenme sonrası aile, çocukların sayısına göre büyür. Zengin ailelerin büyümesi ile fakir ailelerin büyümesi arasında fark vardır. Zengin ailenin çocukları yurt dışında okur, iyi işlere girer. Fakir veya orta halli ailelerin çocukların büyütülmesine zorluklar yaşanır. Çocuklar sınırlı olanaklar nedeniyle istenilen bir şekilde büyütülemeyebilirler ve topluma faydalı birer insan olma yönünde gelişme gösteremeyebilirler veya sağlık yönünden yetersizlikler olabilir. Ama aile büyür!..

Evimizin büyümesi

Yüz metrekare iki oda bir salondan ibaret 2.000 TL kira verdiğimiz bir evden çıkıp 200 metre kare ve 4.000 TL kiralık bir eve geçtiğimizde evimizi büyütmüş daha rahat ve kullanışlı bir ev hayatına ulaşmış oluruz.

Deniz görmeyen bir evden deniz gören bir eve taşınırız. Yaşantı kalitemizi büyütmüş ve geliştirmiş oluruz. Evden çıkmayız da ev eşyalarımızı yeniler ve ilave eşyalar alırız. Her odaya bir televizyon alırız ve evde kavga ortamı biter. Ancak bütün bunların ilave bir maliyeti vardır. Önemli değil ama evimiz büyür!..

Örneğin bir şirket geçen yıl 1 milyon satış yapmışsa bu yıl bu rakamı 2 milyona çıkarmışsa büyümüş demektir. Ya da makine ve işçi kapasitesini artırmış ve gelecekte satışlarını artırmayı planlamışsa bu ek yatırımlar nedeniyle büyümüştür. Yukarıda belirttiğimiz tüm büyümelerin bir maliyeti vardır. Bu maliyetin de bir karşılığı, bir kaynağı olmalıdır.

Bu kaynaklar nelerdir, sayalım; 1-Borç almak 2-Kredi kullanmak 3-Gelir-kâr artışı 4-Miras, hibe, şans gelirleri elde etmek 5-Varlık satmak...

Bu kaynaklar içinde en sağlamı gelir-kâr artışıdır. Miras-hibe ve varlık satma ise geçicidir ve her zaman ve herkes için geçerli değildir. Mal satma bir varlık azalışı sonucunu doğurur.

Yani bir varlığınız azalır ama yeni bir varlık edinirsiniz veya tüketim harcamalarında kullanırsınız. Ücretleriniz artar da daha iyi bir eve geçerseniz yaşam standardınız gelirinizin artışı ile sağlam bir şekilde büyümüş olur.

Kredi ile refah

Kredi kartı ile buzdolabı alır da altı taksitten sonra zorlanırsanız buzdolabın keyfini sürersiniz ama krediyi ödemenin sıkıntısını yaşarsınız. Üstelik faizler nedeniyle buzdolabının fiyatı da artmıştır.

Kiradan kurtulayım deyip kredi ile bir ev satın alırsanız aile yaşam refahınız yükselir; ama yıllarca sürecek kredi taksitlerini düşünme ve onunla ilgili çaba harcama nedeniyle yorulursunuz.

Ödeyemediğiniz taksitler canınızı sıkar. Hele “Allah kerim öderim” deyip beş yıllık kredinin ikinci yılında ödeyemez hale gelirseniz yağmurda şemsiye tutmayan bankacılar boynunuza biner, faizler katlanır; evin kendisi bile bu borcu ödemeye yetmeyebilir. Mağdur olursunuz.

Eşiniz deniz gören bir ev diye ısrar edip siz de güzel güzel oturduğunuz evinizi satıp daha iyi bir yerde ev alıp aradaki farkı da kredi ile finanse eder, sonra yukarıda belirttiğimiz gibi kredi taksitlerini üç yıl sonra ödeyemez hale gelirseniz sattığınız ve satın aldığınız evler gitmiş olur. Ama o üç yıl çok keyfliydiniz. Çevreniz size imreniyordu! İşte sevgili okuyucular büyüme böyle bir şey... Pazar günü ekonomideki yüzde 4.3 büyümeyi bu açıdan irdeleyeceğiz.