Cahit Zora’ya yiğitleme*
Nereden gelirsin? Bayrampaşa’dan.
Kime konuk oldun? Bir yiğide.
Adı nedir bu yiğidin? Cahit Zora, derler.
Sana ne sundu? Yüreğini.
Yüreği nasıldı? Gökyüzü gibiydi.
Yüreği nasıldı? Yeryüzü gibiydi.
Yüreği nasıldı? Çobanyıldızı gibiydi.
Bu yiğit ne iş yapar? Gönül yapar.
Kimin gönlünü yapar? Senin, benim.
Dükkanı var mıdır? Doksan dokuz kapılı.
Doksan dokuz kapılı ha? Evet, tavanı yok.
Peki, burada ne satar? Gül alır, gül satar.
Gül satar ha? Hem de kırmızı.
Müşterisi kimdir? Senle ben, bir de kuşlar.
Kuşlar mı? Evet, çeyiz düzen kızlar.
Arkadaşı kimdir? Muhyettin ile Ömer.
Muhyettin ha? Evet, Bismilli önder.
Bismilli, öyle mi? Kudreti dokuz misli.
Başka kim var? Güneşe koşanlar.
O şimdi nerede? Görüşmeye gitti.
Kiminle görüşecek? Şehitlerle.
Yanında ne götürdü? Mavi gözlerini.
Gözlerini ha? Evet, sessiz sözlerini.
Başka ne götürdü? Tatlı dilini.
Daha ne götürdü? Selam götürdü.
Selam götürdü ha? Evet, bebeklerin.
Hangi bebeklerin? Yetimlerin.
Niçin ağlıyorsun? Ağlamıyorum.
Ama, gözlerin yaşlı? Yüzümü yıkadım.
Yüzün kirli miydi? Toprağa sürdüm.
Toprak soğuk muydu? Hayır, sıcaktı.
Demek ağustostu? Hayır, şubattı.
Ateş mi yakmışlar? Hayır, ocak açmışlar.
Son sözün nedir? İlk sözüm şudur:
Adamı yiğit yapan nâmıdır,
Cahit Zora, zor işlerin adıdır.
* 26 Şubat 2008’de yitirdiğimiz İşçi Partisi, Bayrampaşa İlçe Başkanı
Cahit Zora’nın yurtsever anısına saygıyla.