22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Canıgönülden!

Ali Alsaç

Ali Alsaç

Gazete Yazarı

A+ A-

Ben her kişinin kendi çalışmasında yapması gerekeni yaptım:
Öncellerinin başarılarını minnettarlıkla karşılamak,
Onların yanlışlarını ürkmeden doğrultmak,
Kendisine gerçek olarak görüneni gelecek kuşağa ve sonrakilere emanet etmek.
El-Biruni (ö. 440 / 1048)

Aydınlık okurlarını saygıyla selamlıyorum. İlk yazımda sizlere kendimden kısaca bahsederek, köşe yazılarımda işleyeceğim konular hakkında da bilgilendirme yapacağım.
İnsanın doğumuyla yetişkinliği arasında yaşadıkları karakterinin oluşmasında en önemli dönemdir. Aile ve toplum tarafından kişiliğin temel dayanakları oluşturulur.
Benim yolculuğumda yaşıtlarımla, Türkiye’nin gençliğiyle benzer zorlukları, sevinçleri, umutları, düş kırıklıklarını yaşayarak geçti. Mücadeleye devam ediyorum.
Yetişmemde katkısı olan ilkokuldan, üniversite ve sonrası öğretim hayatımı borçlu olduğum öğretmenlerime sevgilerimi sunuyorum.
İş yaşantısı da bir okuldur. İş arkadaşlarım ve yönetimlerin mesleki gelişimimdeki yerlerini unutamam.
Selamlama ve teşekkür kısmı aslında benim yazılarıma ruhunu verecek duyguları ve iradeyi açıklıyor; toplumculuk, aile sevgisi, öğrenme azmi, vatana bağlılık, emeğin baş tacı olduğu üretim devrimini başarma hedefleri. Emperyalizmin baskısından kurtulmak için mücadele eden, her ülkeden “Biz Yaparız” ruhuna sahip devrimcilerle kavuşma isteği.
Sanayileşme, üretim yöntemleri, yapay zekâ ve diğer güncel teknolojilerin toplumsal yansımaları ve jeopolitik stratejiler üzerine çalışıyorum. Sanayileşme çalışırken üretimi öğreniyoruz; üretimi anlarken güncel teknolojilerin üretim araçları üzerindeki etkisini inceliyoruz. Gelişen üretim faaliyetlerinin toplumda da çeşitli düzeylerde değişimleri tetiklediğine şahit oluyoruz. Sonuçta bir bakıyoruz eskinin zincirlerinde zorlanmalar artık yeniyi tutamayacak kadar enerji biriktirmiş ve devrimci bir dönüşüme kapıları aralamış. Görüldüğü gibi bir biriyle bağlantılı ve etkileşim içinde olan bu olayların hangi aşamalarında olduğumuzu iyi anlarsak önümüzdeki olayları da daha isabetli tahmin edebiliriz.

Her yazının mutlaka bir amacı olacak.
Hüzün kovacağız.
Hüzün devrimin matematiğinin bittiği yerden sonraki duygulardır!
Yazılarıma bu çerçevede derinlik kazandırarak Aydınlık okurlarıyla buluşacağız.

AMERİKAN KARARNAMESİ

2023 yılının son günlerine yaklaşırken Kasım ayı dünyanın önde gelen devletlerinin yapay zeka konulu özel toplantılar düzenlediği ve tarihi kararlar alındığı bir ay olarak tarihe geçmiştir.

ABD’nin 46. Başkanı Joe Biden 30 Ekim tarihli ve “Güvenli, Emniyetli ve Güvenilir Yapay Zeka” konulu bir kararname (Yürütme Emri) yayınlayarak yapay zeka çalışmalarında yeni standartların belirlenmesi için devletin öncülüğünü ortaya koydu. Kararnamenin temel hedefi Amerikan öncülüğünün, biz ona hegemonyasının diyelim, devamı ve güçlendirilmesi için alınacak önlemlerdir.

Benim ilgimi çeken ve Amerika’nın gücünü temsil eden iki nokta var ki, eğer bu alanlarda emperyalizme karşı mücadele yürütülürse ülkelerin bağımsızlık ve kalkınma çabalarının diğer alanlarında elde edilecek başarıların kalıcı olacağına ümitlenebiliriz. Bu iki noktadan ilki “standartları belirlemek” diğeri ise “öncü olmak”.

ASYA'NIN VERDİĞİ KARAR

Bilimde, teknikte öncü olan ülkeler tarih boyunca hedeflerine ulaşan, egemenlik alanlarını genişleten devletler kurmuşlardır. Tarihin derinlerinden günümüz dünyasına kadar parlayan medeniyetlerin en temel karakteristiği bilim ikliminin elverişli olması yani bilimsel üretim yapan insanların olanaklarının genişliğidir. Bugün modern anlamda Türkler, Çinliler, Hintliler, Farsiler, Araplar olarak adlandırılan Asya, Ön Asya, Batı Asya insanlarının kurduğu medeniyetler, içlerinden çıkardıkları büyük hükümdarlar, dünyayı bir uçtan diğer uca kuşatırken öte yandan da bilim ve kültür alanlarından önemli destekler alıyordu. İç içe geçen bu medeniyet birikiminin günümüzde tekrar can suyu aldığı ve yeşerdiğini görüyoruz.

Günümüzde bilimsel yayınların önemli bir kısmı Asya’da üretilmektedir. Nature dergisinin fizik bilimlerini, kimyayı, yer ve çevre bilimlerini ve biyolojik bilimleri içeren doğa bilimlerindeki düzeltilmiş pay verilerine göre 2022 yılında Amerika’nın bu alanlardaki bilimsel makale üretimi Çin’de üretilen makale sayısının altında kalmıştır. Çin 2021’den 2022’ye toplam içindeki payının %21 artırmıştır. Benzer durum akademik kurumlarda da kendini göstermiştir. Çin üniversitelerinin yükselen bir seyirde olduğu görülmektedir. Hindistan, Kore, Japonya, İran, Pakistan, Türkiye vd. Asya’nın yükselişini gösteren bir akademik üretim başarısı içinde yer alan diğer ülkelerdir. Hindistan’ın Nature dergisi verilerine göre toplam içindeki payını %5 artırmıştır. Elsevier'in Scopus veri tabanına göre Hindistan, 2019 yılında yıllık toplam araştırma yayını sayısı bakımından Almanya'yı geçerek dünyanın en üretken dördüncü ülkesi olmuştur[1].

Dönelim girişte bahsedilen kararname ve düşündürdüklerine. Evet, Amerika açısından işler pek iyi gitmiyor. Ancak insanlık için çok kutuplu bir anlayışın yaygınlaştığı ve Çin, Rusya, Hindistan, Afrika, Güney Amerika ve diğer emperyalizmin çok yönlü zararını görmüş Türkiye gibi ülkeler açısından ise umutlu bir çağa girildiği çok kuvvetli belirtilerle kendini gösteriyor. Bilimsel çabalardaki artışın bu umutlu çağın bir sonucu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

[1] https://www.nature.com/articles/d41586-023-01868-3 Nature Index Annual Tables 2023: China tops natural-science table. India is another notable riser whereas Russia is among those losing ground.