Çaresizlik
“Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim...”
Bazen yalnız kalırsınız. Aslında etrafınız kalabalıktır. Hadsiz, hesapsız bağıran, çağıran... Herkesin kendini çok şey bildiği sandığı bir ortamda anlaşılamamanın sıkıntısı bıçak gibi keser bir yerlerinizi. Küsemezsiniz, ayrı düştüğünüzü belli edemezsiniz, onlar gibi olmanın dışında başka bir seçenek aklınızın köşesinden bile geçmez, geçemez, hatta geçmemelidir, çünkü böyle bir durumda dışarı savrulmanız tasavvurun ötesindeki bir yalnızlığı ifade eder. Böyle bir durum “tükendiğinizin” resmidir bir yerde. Kendinizi anlatmak için sarf ettiğiniz sözcükler gün gelir biter. Zihninizi biteviye işgal eden hep aynı kelimeler tarifsiz bir iç sıkıntısı yaratır. Değirmenin suyu biter. İçiniz hiçbir şey istemez. Karamsarlık, ümitsizlik, ruhunuzun köşe başına gelir oturur. Yalnızlık saltanatını kurar. Yağmur Atsız’ın eşsiz şiirindeki çözülen bir yün yumağı gibi belli etmeden, sessizce tükenirsiniz. Yukarıdaki bir satırlık yazı, Oğuz Atay’ın Bir Bilim Adamının Romanı’ndan. Anlaşılamamanın içimizi sızlatan ve bizi sessiz gözyaşlarına boğan hüznü ancak bu kadar güzel dile getirilirdi.
ANLATILMAMIŞ HİKAYELER
Engellilerle ilgili yazıp çizdiklerimle karşı tarafı sıkıyor muyum diye sorusu hep içimde durur. Güzel şeyler dururken, hep hayatın, kırık dökük anılarına, hüzünlü yaşam öykülerine maruz kalmak okuyucuda itiraz duygusu yaratıyor olabilir. Doğaldır. Fakat o cenahta o kadar çok anlatılmamış hikâye var ki ben yarattığım muhtemel iç sıkıntısından gocunmak bir yana galiba bundan onur duyuyorum. Okuyucuyla, hatta kendimle inatlaşarak yazıyorum. Çok büyük bir beklentim yok ama belki de bir okuyucumun topal komşusuyla dürüst ve önyargısız ahbaplığına katkım olur diye umuyorum.
ÖTENAZİ
Bu yazıyı, 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda altın ve gümüş madalya kazanan Belçikalı engelli sporcu Marieke Vervoort’un yaşadığı kas hastalığı yüzünden çektiği dayanılmaz ağrılar nedeni ile ötenazi hakkını kullanarak yaşamına son vermesi üzerine yazıyorum. Birçok ülkede uygulanan bizim ülkemizde ise yasak olan ötenazi engelliler camiasında kimi zaman konuşulan, izin verilmesi halinde üzülerek belirtmem gerekir ki çok taraftar bulacağından endişelendiğim bir olgu. Ötenazi, çaresiz ve çekilmez acıların sonucunda kurtuluş gibi addedilen bir durumu ifade ediyor. Engelliler ise farklı nedenlerle ötenazi talep edebilme hakkını kendilerinde görebilirler. Yazmakta bile tereddüt ettiğim bu olgu, zihinleri çoktan işgal etmeye başlamış bile. Nasıl bir çaresizlik ki bu koca bir kalabalığa aynı şeyleri düşündürüyor. Milyonlarla ifade edilebilecek umudunu yitirmiş bir kitleden bahsediyoruz. Kamuoyunda başarılarıyla bilinen, rol model niyetine vitrinlerde görünen, sanat, siyaset ve kültürel başarıları gıpta ile takip edilen engellilerin genel istatistiğin çok küçük bir kısmını oluşturduğunu unutmamalıyız. Herkes buz dağının görünen tarafına bakarken suyun altında kalıp görünmeyen büyük çoğunluğu anlatıyoruz. Ama herhalde anlatamıyoruz ki birileri, hem de kızgınlıkla, nazlandığımızı söylemeye cüret ediyor.
Twitter: @Bulent06975228
Instagram: engelsz_yasam
İLETİN YAYIMLAYALIM
Tüm engellilerin, engelli yakınlarının, engellilerin sorunlarına çözüm arayan kişi ve kurumların katkısını bekliyoruz.