23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çatalhöyük mirasımız

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Eski Yazar

A+ A-

Kazı bilgilerine ve sosyal arkeolojik karşılaştırmalara göre 10.000 yıllık Çatalhöyük’te (Konya, Çumra, Küçükköy); Türkiye’de “ilk şehir” yaşamını 2200 yıl sürdüren halkın dil, tarım, hayvancılık, mimari, ocak, ambar, yiyecek, ticaret ve inanıştır gibi adetlerinin mirasçısıyız.

Onlar Hasan Dağ’ın püskürtüğü cilalı taşları ve daha sonra bakırı kullanan en eski Konyalılar. Çatalhöyük yerleşik tarım toplumu evrelerini yansıtmasıyla dünya tarihine ışık tutmasıyla, 2012’den beri Unesco Dünya Tarih Mirası listesindedir. Bu yerin Doğu Höyüğünde yerleşim MÖ 7400- 6200 (neolitik) arası, Batı Höyük'te ise o tarihten 5200’e (kalkolitik) kadar sürer. Cambridge Üniversitesi'nden arkeolog Prof. Colin Renfrew’a göre, Çatalhöyük’te Türkçe gibi sondan bitişken Altay dili konuşulur ve Kayı boyundandırlar. Tarım’ın keşfinden sonra Türkiye’den Asya'ya gidişi kısa zamanda ama Avrupa'da buzulların gerilemesine bağlı olarak Hollanda’ya varışı ise 2000 yıl alır (Prof. M. Kıray, Prof. B. Güvenç, Prof. M.Özdoğan). Böylece tarım bilgisiyle birlikte “dil” de göç eder. Halen Cermen, Latin ve Slav köklü Avrupa dillerinde Türkçe, “sözcük birimleri” ve benzer kelimeler” olarak varlığını sürdürür. Bülent Gür’ün doktora tezine göre Macarca’daki tarım terimleri Türkçedir. Ziver Hüseynli’ye göre ise Farsçada töre, ev, hayvancılık ve giysilerle ilgili Türkçe kelimeler vardır.
KÜLTÜR
1958’de James Melaart’ın keşfettiği Çatalhöyük'te kazılar, ODTÜ Arkeometri Anabilim Dalı'nı ziyaretinin hemen ardından Prof. Ian Hodder başkalığında 1993’te başladı. Kazı sonuçlarını inceleyen Fairbarn’e göre (2005) MÖ 7400-7000 arası 18 yerleşim katmanlı Doğu Höyük’te yaşam başlar. Arazi sulaktır; yanından geçen eski akarsu (Çarşamba) taşınca bataklıklar oluşur. Geçim kaynağı tarım, avcılık ve toplayıcılıktır. Henüz Silleli dedem Sarı İbrahim’in mesleği çömlekcilik icat edilmemiştir. Hava nemli, yerleşke dağınıktır. Bu yerleşim esasen, MÖ 7000-6200 yılları arasında gelişir. Bu evrede çömlekcilik başlar, nüfus çoğalır, tarım ve koyun-keçi hayvancılığı yapılır. Bu en parlak devrinde Çatalhöyük kesintisiz 800-1000 yıl kerpiçten yapılmış tek bir yapı kitlesi şeklindedir.

Benzeri, Amerika'daki bazı eski Türk soylu “kızılderili” köylerinde görülür. Çatalhöyük'te sokak yerine büyük ve düz bir dam vardır. Eve merdivenle inilir, ocağın dumanı oradan çıkar. İçerisi tek gözdür, odada yerler alçak sekilerle ayrılır. Ambar bir kenardadır. Bulgular; eşitlikçi ve paylaşımcı bir toplumsal yapı gösterir. MÖ 6.200’de yerleşim Batı Höyük’e geçer. Evler dağınıktır. Akarsu lığ yığmaz, nem kaybolur. Ekin bahar ve sonbaharda ekilir. Halk akarsu kenarına taşkın önleyici setler yaparak tarla elde eder. Daha güneyde kuru tahıl tarımı yapılır, oradan meyve ve odun temin edilir, bu da karşılıklı mecburiyetler doğurur. Çatalhöyük'le Karadeniz arasında, sırtta taşıyarak cilalı taş ticareti yapılması madenciliği işaret eder (Prof. M.Özdoğan). Nüfus tahminleri en az 1.600 ile 16.000 arasında değişir ama sözü edilen tek yerleşkede nüfus olasıkla ortalama 8000’dir. Merkezden uzaklığı 5 kmlik bir çapın içinde buğday çeşitleri, arpa, mercimek, bezelye, karaburçak, sebze, nohut ve keten yetişir. Meyve ve odun güneyden gelir. Bugün de Konya'da tahıl, baklagiller, sebze ve meyve yetişir, hayvancılık yapılır. Tandır kebabı bugün Konya'da başta gelir. Çatalhöyük'teki gibi aynı gıdalarla beslenen Ilgınlı (Belekler) babaannem Alime’nin düğün ahçılığı ve mercimek çorbası ünlüdür. Yine günümüzde Küçükköy evlerinin yüksekliği 1 m.lik sekilerle ayrılmış benzeri ambar odacıklarına sahip olduğu, yaptığımız sosyal arkeoloji çalışmasında tespit edilmiştir. Çatalhöyük’te toprak pek verimli değilken, yerleşimin 2200 yıl sürmesinin nedeni, gelenek ve dini inançlar olabilir.

İNANÇ VE SANAT

Çatalhöyük’te herkesin bir Ana Tanrıçası olur. Bu inanış Friglerde Kibele, günümüzde ise “muska” (ana rahmi) olarak devam eder. Duvarlarda ateş püsküren Hasan Dağ ve şehir, Anadolu parsı derisi giyen insan resimleri; av ayinleri ve avlanma sahneleri, pars ve boynuzlu boğa heykelleri olması, inanca bağlı sanat eserleridir. Örneğin kazı evinde olduğumuz bir gün yeni bulunmuş bir bebek iskeleti incelenmek üzere laboratuara getirildi. Fosilleşmiş kol bileğinde hâlâ rengi solmamış mavi boncuklardan yapılma bilezik vardı. Duygulandım çünkü aynısı benim de kolumdaydı. Bu Anadolu'daki tarih öncesi varlığımızın ve Türkiye’de var olan nazar inancının ne denli eskiye gittiğinin kanıtı olabilirdi. Gelecek kötülüklere karşı bir boğanın kendisini savunduğu gibi manen boynuzlarının ev halkını da esirgemesi için “nazarlık” olabilir. Halkı Çatalhöyük'e bağlayıcı en önemli neden ölen aile bireylerinin evin tabanına gömülmesi, onlarla birlikte yaşamak, saygı göstermek isteği olabilir. Günümüzde de yatırlara saygı önemlidir. Çatalhöyük Türkiye’deki geçmişimizin bilinmesi gereken tarihi hazinesidir. Çatalhöyük eserlerini bugün kazı alanında, Konya ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde görebilirsiniz.

ÇATALHÖYÜK TARIM UYGARLIĞI ve KÜLTÜRÜ MİRASIMIZA SAHİP ÇIKALIM!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları