24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çeke hapis cezası geliyor!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Çek Kanunu’nda değişikliğe gidilerek çeklerin karşılıksız kalmasının önüne geçmeye çalışılacak. Bu nedenle hapis cezası dahil birçok önlem tartışılıyor.
Yeni Çek Kanunu’nda yer alan bazı önemli düzenlemeler şöyle:
- Arkası yazılan çekler 3 gün içinde piyasadan çekilecek. Banka, çeki yazılan müşteriden çek koçanını geri isteyecek, müşteri-kredi itibarı sağlayacak.
- Çekin üzerindeki karekod okutulduğunda müşteri, kaç bankadan çek kullanmış; çek sahibi geçmişte ödemelerini düzgün yapmış mı; şirketin üzerinde iflas erteleme veya tedbir kararı var mı?” tüccar tarafından görülebilecek.
- Bir şirketin yönetiminde görev yapan, adına çek düzenlenen kişi, çekleri ödenmiyorsa başka şirketin yönetiminde görev alamayacak.
- Ciranta (ciro eden kişi) için de “Merkezi Sicil Sistemi veya TC kimlik numarası zorunlu olacak. Ciranta da ödeme konusundaki yükümlülükleri yerine getirecek. Bu bilgiler ticari sır kapsamından çıkarılacak.
- Karşılıksız çek veren kişi başka şirketin yönetim kurulunda olsa dahi 5 yıl çek yazamayacak. Bugüne kadar, birkaç şirket kurup her biri adına çek alınabiliyordu; bunun önüne geçilecek.

ÇEKLER NEDEN ÖDENMİYOR?
Karşılıksız çeklerin tutarı hapis cezasının kalktığı 2012 yılında 20.9 milyar TL yükselmiş ve sonra 2015 yılında 27 milyar TL’ye dolayında. 2016 yılın ilk dört ayındaki 8.4 milyar TL karşılıksız çek herkesi korkutmuş durumda.
Bu korkutucu artışlara bakarak çeklerin karşılıksız kalmasını sadece hapis cezasının olmamasına bağlamamak gerekir. Aslında karşılıksız çekler tutarının artması reel sektörün nedenli sıkıntıda olduğunu, bankalardan yeterli desteği alamadığı için çeklerinin karşılığını yatırmakta zorlandığını gösteriyor.
Çünkü hapis cezası olmazsa da basiretli bir iş adamı “nasıl olsa hapis cezası yok” diye itibarını ve kredibilitesini çizdirmek pahasına çekini ödemekte kayıtsız kalmaz, kalamaz. Çünkü çeki karşılıksız kalan tüccarın hem piyasa hem de banka nezdindeki itibarı zedelenir.
Bu açıdan baktığımızda “kaliteli borçlu” ile “borcuna karşı duyarsız borçluyu’’ ayırmak lazım.

EKONOMİYE BAK!
Çeklerin neden karşılıksız kaldığının ekonomik ve ticari sebepleri değerlendirilmeden “hapis cezası yok diye borçlular çekini ödemiyor” şeklinde bir sonuca ulaşmak çok yanlış olur. Elbette hapis cezasının borçlu üzerinde daha duyarlı olmasını sağlayıcı bir etkisi vardır. Ancak kaliteli borçlu yani borcunu ödemek isteyen ama bunu gerçekleşmede sorunlar yaşayan borçluyu bir de siz hapis cezası ile korkutursanız veya cezalandırırsanız reel sektörü kilitlersiniz.

ÇEKTEN ÖNCE KREDİLER
Karşılıksız çeklerle ilgili düzenleme yapılırken banka kredileri ile ilgili düzenleme yapmak gerekir. Ülkemizde reel sektör de bankalar da borca dayalı dönüyor. Yeterli tasarruf olmadığından bankalar kredi vermek için dış borç alıyorlar. Dış kaynak sağladıkları sürecek reel sektörü krediye boğuyorlar. Dış borç temininde zorluk yaşadıklarında veya ekonomide yaşanan kırılganlıklarda babacan tavırlarını bırakıp sert ve acımasız pozisyona giriyorlar.
İşte o zaman film kopuyor. Krediyi rahat zamanda alıp 4 ay vadeli çek veren tüccar dört ay sonra çekinin karşılığı için limitini kullanmak istediğinde bankacılardan şu yanıtı alıyor: “Riskli durumdasınız. Limitlerinizi kullandıramayacağız.” Bu cevabı alan borçlu ne yapsın? Ya faktöringe gidiyor, ya tefeciye koşuyor ya da bir yerlerden para bulmak için çılgına dönüyor.
Sizce bu şekilde olan borçlu çekini ödeyemediği için hapse girmeli mi?
Eğer çeke hapis cezası gelecekse buna sebep olan tüm sorumlular hakkında da cezai sorumluluk gelmeli... Her şeyden önce esas yapılacak iş: ekonomiyi düzeltmek, herkesi borç batağından kurtarmak...