21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cemal Süreya aramızda

Seyyit Nezir

Seyyit Nezir

Eski Yazar

A+ A-

Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği, küresel salgın kısıtları nedeniyle dar alanlardaki buluşmalarla andığı Cemal Süreya’yı Cumhuriyet’in 100. Yılı’na girerken, 9 Ocak 2022 Pazartesi akşamı yine CKM’de, “Çık gel bir kez daha yıkıntılardan” adlı etkinlikte konuşmalar, şiirler ve ezgilerle anmak üzere dernek üyeleri, şiirseverler ve şairin tutkunlarıyla buluşuyor. 2023’ü Cumhuriyet’in 100. Yılı olarak değerlendirmek üzere, yıl boyunca her sayısında Atatürk Devrimi’ni BFS (Bilim Felsefe Sanat) kapsamında çeşitli açılardan değerlendiren yazılara yer verecek olan Üvercinka Dergisi de, her türlü düşünsel çalışma ve etkinliğin yanı sıra yazıların çıkış noktasını ve ereğini Atatürk’ün şu sözleriyle çizme tutumunu izleyecek: “Ben, manevi miras olarak hiçbirnass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim veakıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.”

CEMAL

Dergi; bağımsızlık devriminin ve Cumhuriyet’in 100. Yılı konusunda kapak yazısını Cemal Süreya’dan alıyor. Süreya’nın çıkardığı ve yönettiği Papirüs’te yayımlanan “Atatürkiye” başlıklı yazıda, gardrop Atatürkçülerine eleştirel dokunuşlar yer alırken, “tarih olan Atatürk” şöyle değerlendiriyor: “Dağıttığı etkilerle, kurduğu devlet örgütüyle, getirdiği düzenle, engellediği saldırılarla, tanıdığı haklarla bir tarih parçasıdır. Atatürk, bütün bir çağdır. Bu bakımdan, Birinci Cumhur, Atatürk’tür. Hatta çok genel planda bugün Atatürk’tür. Böyle her şeye damgasını basmış ‘eşsiz mimarı’ eleştirmeden bugünü eleştirmek mümkün mü? Oysa aydınlarımızın çoğu büyük bir çelişki içinde, Atatürk’ün eserini Atatürk’ü bayrak yaparak eleştirmekte bugün.” Cemal Süreya’nın 55 yıl önceki bu yaklaşımı, yalnızca bireysel bir tutumu vurgulamıyor; tam da büyük önderin tanımladığı ‘akıl ve ilim rehberliği’ şiarının yansıması olarak bütün çağların ufkunda yükselen bir yaklaşım içeriyor.

DERGİDE NELER VAR

Üvercinka, bu tutumla örtüşük bir yönelim izleyerek, 60’lardan günümüze uzayan bir süreçte BFS tartışmalarının çerçevesi olarak Ahmet Oktay’ın “Cumhuriyet Dönemi Üzerine Bir Deneme” başlıklı çalışmasını veriyor. 12 Mart faşist darbesinin hemen öncesi dönemde yazılıp darbeden iki hafta önce Yeni Dergi’de yayımlanan yazı (Mat 1971), önemini halâ koruyor. Dergide Özkan Mert,Üvercinka’nın sorularını, Cumhuriyet’in dünden yarına serüveni için, “Saat Kaç Olursa Olsun Hep Umut Vardır” diyerek yanıtlıyor.

Osman Çutsay,“Ölüm mü Yeni Bir Doğum mu?” yazısında; Birgül Göker Perdisa,“Bir Cumhuriyet Öğretmeni: Solmaz Atalay” başlıklı anılarında; Alp Hamuroğlu, Halikarnas Balıkçısını anlattığı “Deniz Edebiyatı Bir Deniz Seçkini ve Bir Başeser” denemesinde; Bülent Elitok, “İtaatkâr Bireycilik” başlıklı ironik ve yoğun metinde; Banu İmer, “Tırmanma Arzusu”adlı kısacık ama kışkırtıcı yazısında derin göndermelerle gerçek Cumhuriyet yurttaşını gösteriyorlar.

EDEBİYATIN METAVERSE HAFİFLİĞİ

Halûk Cengiz,“Homurdanmalar: Ödüllerin Aşırı Saygınlığı Var” başlıklı yazısında edebiyat ve sanatımızın itildiği bataklığı; Seyyit Nezir, “Büyübozan Gerçekçilik” adlı polemik yazısında, “Metaverse çağında büyüden medet ummanın gülünçlüğünü ve hafifliğini” sergiliyor.

Erol Ertuğrul, “Bitkilerin Aşkı”nda; Cem Bayındır, “Yoldaş Pançuni”de; Nihat Kemal Ateş, “Bir Yorulmaz Ozan Mahzunî Şerif”te geçmişten geleceğe somut örnekleri anımsatıyor.

Cafer Hergünsel,“Necmi Usta”; Işıl Madak Kaya,“Doksan Artı Beş”; Rasim Savak,“Fener Adası”; Gülden Mahmud, “Benim Adım Nergis” öyküleriyle anlatı türünde dergiyi zenginleştiren önekler sunuyorlar. Nurbanu Kaplan, “Furuğ’a Selam Duruşu” adlı denemesinde, ülkemizi de ima eden söylemiyle, dünden bugüne İran’da kadının çilesine eğiliyor. Olcay Bağır,“Sinema ve Modanın Kesiştiği Çizgide Yürümek” yazısında Monroe’den Bardot’ya sinemanın görkemli güzellerinden ayrıntılar sunuyor. Dergiyi Ahmet Tığlı, Ali Özpalanlar,  Arkadaş Z. Özger, Halit Özboyacı, Hikmet Işık, Cankat, Hüseyin Peker, İsmail Toksoy, Kenan Ercan, Mehmet Tektemur, Necdet Arslan, Nurbanu Kaplan, Ozan Telli, Rukiye Taşkın, Süleyman Yağız, Şükrü Çiftçi, Süreyya Ş. Aydınhan, Tuncer Gönen, Veli Erdem, Zeynep Eymen Uslu şiirleriyle adeta dergide yaşamı sevincini dokuyor.

Dergi ve dernek yönetimi, Pazartesi akşamı Ataol Behromoğlu’nun Cemal Süreya anılarıyla zenginleştireceği, “Çık gel bir kez daha yıkıntılardan” başlıklı program hazırlıklarını sürdürüyor, “kadına yönelik insanlık dışı şiddete karşı tüm çağdaş yaşam yandaşlarını Cemal Süreya’nın çağrısında buluşmaya” bekliyor.