Ceyhan Mumcu ile Tarihten Güncele: Seçmen çözümü olana yönelecek

• Batı basınında Türkiye'deki seçimlere yönelik müdahale yayınları artıyor. Seçimlere bir etkisi olur mu?

Korku yaymaya çalışıyorlar. AK Parti ciddi hataları olsa da son dönemde ABD’nin ülkemize yönelik düşmanca faaliyetlerine karşı tavır almaya başladı. Aslında daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan tavır alıyor, partisi geriden takip ediyor. Eleştirimiz çok ama şunu görelim, Batı devletleri önlerinde engel olarak gördüklerini hedef alır. Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanı iken böyle yayınlar yapılmazdı. Dolayısıyla bu yayınlar Türkiye’nin içine girdiği yeni süreci doğrudan hedef almaktadır. 

BEN BİLE ÖYLE ZANNETTİM

• Yayınlar etkisiz olursa ne yaparlar?

Suikast bile yaparlar. Taksim’de yeni patladı bomba. İktidarı Millet İttifakı alsın da huzur gelsin gibi bir algı yaratmaya çalışacaklar. Böyle algılar da maalesef kolay yerleşiyor. Mesela Uğur Mumcu hedef alındığında bunu yaşadık. Bir anda “İran öldürdü” kampanyası başladı. Anti emperyalist olmayan, Atatürkçülüğü sadece laikliğe sıkıştırmak isteyenler bu çalışmayı farkında olmadan yaydı. Ben bile ilk zamanlarda öyle zannettim. Bedri Baykamlar İran Konsolosluğu’nu bastı. 

Sonra, Uğur’un İran aleyhine yazısı olmadığını fark ettim. Konuyu araştırdıkça da İran'la ilgili yanıltıcı bir operasyon olduğunu anladım. ABD o süreçte İran'a gelip giden bir ekibi kullanmış. Bunu Ulusal Kanal’da program yapan, Koronadan kaybettiğimiz İsmail Dost iyi açıklamıştı. Halkın Mücahitleri denilen örgütün ABD’ye hizmet eden eylemleri gelişmelerin anlaşılmasını sağladı. İran devleti bu grubun yaptığı kışkırtmalara da önlem almaya başladı. Örgütü de dağıttı. 

AB FONUYLA UĞUR SAVUNULMAZ

• Mumcu suikastıyla da ABD’nin PKK’ya desteği göz önünden kaçırılıyor…

Tabi… O zaman bir tür açılım korosu vardı. Altan kardeşler, Nazlı Ilıcaklar önde. Turgut Özal çevresinde toplanan isimler ABD’nin siyasetlerini perdeledi. Mesela Özgür Gündem gazetesinde Yaşar bilmem ne vardı. Bir kimya mühendisi. Şimdi kayboldu ortalıkta yok. 

• Soyadı nedir?

Unuttum. Hatırlayamadım. O zaman Uğur’u açık açık tehdit etmişti. 

• Vakfın içine düştüğü durum da siyasi iflas aslında…

AB’den para alarak Uğur Mumcu savunulur mu? Ben sizin haberinizden önce de Hollanda Konsolosluğu'ndan da yardım aldıklarını duymuştum. Şimdi düşünün; Türk sözcüğünü Anayasa’dan kaldıralım diyen İbrahim Kabaoğlu’yla Uğur Mumcu’nun ne ilgisi var? Kaboğlu kim? AKP açılımcıyken onların yanındaydı. Bugün CHP açılımcı onların yanında. Hikmet Çiçek’in ‘FETÖ'cü Solcular’ kitabında böyle isimleri iyi anlatır. Erdal İnönü, Fikri Sağlar izledikleri çizgi itibariyle böyle eğilimleri kuvvetlendirdi. Halk TV’de şimdi böyleleri el üstünde tutuluyor.

SEÇİMDE GEÇİM SIKINTISI BELİRLEYİCİ

• Seçimlere dönelim. Seçmenin tutumunu belirleyecek esas etken ekonomi. ABD yanlısı Millet İttifakı bu alanda umut veriyor mu?

Vermiyor ama durum kötüyse seçmen bir de bunu deneyelim der. 

• Kira meselesi mesela. Sorunu olan Vatan Partisi’nin kapısını çalıyor.

Evet. Vatan Partisi’nin özelliği çözüm üretmesi. Şikâyet yerine çözümü öne alıyor. Önümüzdeki seçimde geçim sıkıntısı belirleyici. Ak Parti 800 bin fark yiyeceğini de göremedi. Halkın taleplerinden kopuyorlar. Vatan Partisi’ne yönelim de bu yüzden artıyor. Kiracıların ellerinde Aydınlık olan fotoğrafları gördüm. Kampanya hemen sahiplenilmiş. Ulusal Kanal'da esnafın katılacağı paneller yapılmalı. Ayrıca stopajın kaldırılması da gündeme getirilmeli. Herkes kendi -yani mal sahibi- elde ettiği geliri kendisi ödesin. Yani niye kiracı, mal sahibinin gelirini ödüyor? Sözleşmelerde hüküm koyuyorlar. O kiracıya aittir diye. Vergi adaletine de uygun değil. Bu çok yaygın bir şikâyet konusu. 

KAFALARI KARIŞIK

• Yeni bir konuya geçelim izninizle. Meral Akşener Diyarbakır'da yaptığı konuşmada açılım mesajı verdi. Akan kanı durduracağız diye. Buna bir tek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tepki gösterdi, ‘Kim kan döküyor açıkla!’ diye. Ak Parti cephesinden neden başka bir ses çıkmadı? 

AK Parti’nin kafası karmakarışık. Net olsalardı HDP’nin terörle bağının görüldüğü ilk anda harekete geçerlerdi. Dış politikada da yalpalıyorlar. Arkada bıraktığımız dönemde zamanı iyi değerlendiremedikleri için hareket edemez noktaya geldiler. 

• Hocam yerimiz bitti. Son olarak şunu soralım; Bu aralar ne okuyorsunuz?

Adım Doğu kitabını okuyorum. Tarih hocamız aynı kişiymiş. 

• Başka? 

27 Mayıs'tan sonra bir yürüyüş yapmıştık. Hipodroma. Perinçek o yürüyüşün tertip heyetindeymiş. Ben bunu bilmiyordum. Yürüyüşe Siyasal Bilgiler’den öğrenciler olarak konvoy halinde katıldık.

• Kortej mi demek istediniz.

Konvoy gibi kortej diyelim. Mülkiye pankartını bizim sınıftan birine ve bana verdiler. Önce ikimiz yürüyorduk. Arkadan da Siyasal öğrencileri... Marşlar söyledik. Meğer birlikteymişiz.

• Kitabı önümüzdeki haftalarda uzun uzun konuşalım.

Olur. Herkes alıp okusun. Hep beraber konuşalım. 

NOT: Sayın Mumcu’nun bahsettiği Yaşar, DEP Milletvekili Yaşar Kaya’dır. Kaya 3 yıl partinin başkanlığını yaptı. 1994 yılında Parti kapatılınca Almanya’ya kaçtı. 2016 yılında Erbil’de öldü.