CHP, ‘almak için değil vermek için uzanan el’i geri çevirmemeli...
Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP bugüne kadar oylarını artırmak için kendisine uzanan her eli sıktı. Bu partide üst yönetimde artık:Saadet Partililer var...TKP’liler, MHP’liler, AKP’liler, DSP’liler, ANAP’lılar, DYP’liler hatta PKK’lılar ve Fethullahçılar bile var!Ve bunların tamamına yakını CHP’ye gelirken “Biz CHP’nin mevcut yapısına uymak için değil, onu değiştirmeye geliyoruz” dedi.***Bu kez durum farklı:Karşısında, “Bizim programımız zaten CHP’nin altı oku... Yurtseverlik zemininde, ülkemizi siyasi ve ekonomik krizden çıkarmak için CHP’yi iktidara taşımak ve tüm gücümüzle desteklemek istiyoruz. Bu uğurda kendimizi ‘görevli’ sayıyoruz ve asla sandalye pazarlığı yapmıyoruz” diyen bir parti var:Vatan Partisi...***Sanıyor musunuz ki bu karar, Vatan Partisi için “kolay alınmış” bir karardır?Elbette, hayır!Ancak bu partinin yöneticileri her türlü siyasi beklentiyi bir kenara bırakarak “Önce vatan” diyor...1 Kasım seçimlerinden AKP’nin güçlenerek çıkması ya da en kötü olasılıkla bugünkü tablonun devam etmesi durumunda; ülkeyi büyük bir felaketin beklediğini görüyor.Bu yüzden CHP’ye yönelttiği bütün eleştirilerini “askıya” alıyor, “Birlikte hareket edelim” diyor...Özveride bulunuyor ama “özveri” talep etmiyor...Beklediği tek şey, “habis” bir iktidardan kurtulmak için “habis” başka güçlere bile el uzatan CHP’den, dostça bir “Tamam” sözcüğünü duymak...***Eğer bu olursa emin olun ki “1+1=2” etmeyecek. ‘2’nin çok daha üzerinde bir sonuç ortaya çıkacak...Çünkü Vatan Partisi’nin diyelim ki herhangi bir ilimizde aldığı 5 bin oy, CHP’nin o ilde fazladan bir milletvekilliği alması için gereken 3 bin oyluk açığını kapatacak... Bu sayede CHP’nin vekil sayısı; 7 Haziran’daki sayının çok üzerine çıkacak...Üstelik belki de bu kazanılacak ek sandalyelerin birine bile Vatan Partililer oturmayacak.***Tüm partiler, milletvekili aday listeleri üzerinde artık son rötuşları yapıyor...Aralarında tarikatçıların, eski AKP’lilerin, eski Saadet Partililerin, Atatürk’e hakaret edenlerin ve hatta PKK avukatlarının bile olduğu bugünkü CHP yönetimi kendisini Vatan Partisi’yle “siyasi akraba” olarak görmeyebilir...Haklıdır da...Ancak 2 partinin tabanı akraba, kardeş bile değil; “aynı” seçmenlerden oluşuyor.Umarım her kesimden insana kucak açan Kılıçdaroğlu, partisindeki “Kemalizm karşıtları”nın dolduruşuna gelip büyük bir hata yapmaz...“Almak için değil, vermek için uzanan” bu eli, geri çevirmez!Buna en çok gerçek CHP’liler üzülür!
TOLERE!AKP’liler arasında başlayan “itiraf modası”na dün yeni bir isim daha eklendi. Son kongrede Merkez Karar ve Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen Galip Ensarioğlu, devletin çözüm süreci boyunca PKK’yı tolere ettiğini söyledi.13 yıldır “devlet”i yöneten kim?AKP...Peki, “tolere etmek” ne anlama geliyor?“Görmezden gelmek, sineye çekmek!”Bu durumda Ensarioğlu AKP’nin çözüm süreci boyunca PKK’nın işlediği suçları görmezden geldiğini itiraf etmiş olmuyor mu?Bu, Türk Ceza Kanunu’na göre suç değil mi?Sorumlular hakkında hemen işlem yapılması gerekmiyor mu?***İktidar partisinin en üst düzey yöneticilerinden birinin bu ihbarını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın “tolere edeceğine” ihtimal bile vermek istemiyorum!
GÜNÜN SORUSURecep Tayyip Erdoğan kurban bağışını Gazze, Somali ve Arakan’daki yoksullar için yapmış... Sorum kendisine:Kurbanlarınızı, Cumhurbaşkanı olduğunuz Türkiye’deki 30 milyon yoksula bağışlamanız için ille de açlıktan ölümlerin mi başlaması gerekiyor?
GÜNÜN İSYANIEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Recep Tayyip Bey’in son AKP Kurultayı’na müdahale ederek tarafsızlığını bir kez daha bozduğu iddialarını yanıtlamış... “Cumhurbaşkanımız siyasi bir cumhurbaşkanıdır” demiş... İsyanım kendisine:Anayasaya uyarak tüm partilere eşit mesafede duran önceki cumhurbaşkanlarımız “magazin cumhurbaşkanı” mıydı?
156+127! Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası memleketi Çengelköy’den esnaf H.İ’de... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa [email protected] adresine göndermenizi bekliyorum.***“Abdullah Bey...Son günlerde Boğaz’ın tepelerinde, özellikle de Hidiv Kasrı’nın çevresinde bulunan bazı asırlık ağaçlar tek tek kesiliyor. Halk bunları sizin kestirdiğinizi söylüyor. Neymiş, bu ağaçlar evinizin manzarasını kapatıyormuş... Mustafa Bey’in soruları baki; müsaadenizle ben bir de bu kolay soruyu eklemek istiyorum: O ağaçların kesilmesi talimatını siz mi verdiniz?”
Allah beterinden saklasın!Bir süre önce Milliyet gazetesinden ayrılan liboş yazar Aslı Aydıntaşbaş, AKP iktidarına gönderme yaparak “Yanılmışız. İslamcılar demokrat olamıyormuş” mesajını paylaşmış...AKP’ye şirin görünmek için yıllardır susan ama işsiz kalınca gerçekleri görmeye başlayan bu arkadaşın sözlerini yorumlamayacağım; sadece Twitter’da yapılan bazı yorumları paylaşmakla yetineceğim:***“Amerika’yı keşfettin bravo!”“Helal olsun vallahi, umudu kesmiştik hiç anlamayacaksınız diye...”“Yok canım, yat sen... Daha gelmedik!”“Memleketin şu aralar en iyi iş yapan sözcükleri, ‘Yanılmışız’, ‘Kandırılmışız’, ‘Aldatılmışız...’ Sonra günah çıktı!”“Öngörebilene ‘Zeki’ diyoruz. Zamanında anlayabilene ‘Normal...’ Ama 13 yılda anlayabilene ancak ‘Aslı Aydıntaşbaş’ denir!”***Ne diyeyim; Allah hiçbir kulunu bu durumlara düşürmesin!