29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP kadar taş! (1) -(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Geçen yıl ABD’de satın aldığım ucuz saat durunca saatçiye gittim. Saati açtı, içine baktı. “Abi içindeki Çin pili, bu saati kaldırmaz!” dedi. Bu sırada televizyonda Hatay’daki bombalamayla ilgili akıl dışı şeyler söyleniyordu. Ülker kızıp söylenmeye başladı. Bunun üzerine, “Söylenip durma, usta belki AKP’lidir, kırılır!” dedim.

Bunun üzerine saatçi “Geçen seçimde AKP’ye oy verdim. Artık vermem. Ama oy verecek parti yok” dedi.

***

“Muhalefet yok! Oy verecek parti yok!” laflarını her yerde duyuyorum. İşçi de, köylü de, esnaf da, gazete yazıcısı da, profesörcü de söylüyor. Peki AKP oy verilecek bir parti mi? Bu soruya adam gibi bir cevap vereceklerini sanmam.

Tamirci çantamı açıp bir yanlışı düzeltelim: Siyasal partilerin, kapı kapı dolaşmasına bakmayın, hiçbir parti seçmene gitmez. Tam tersine seçmen partiye gider. Neden gider? Çoğu bunun nedenini bilmez. Ama AKP’ye seçmenin neden gittiği belli. Seçmen AKP’ye bir siyasal parti olduğu için gitmiyor. Bu partiye oy verenleri için, AKP bir tarikat. R.T.Erdoğan de bir şeyh ve mürşit. AKP’ye oy verenlerin çoğu da Şeyh Erdoğan’ın mücizeler yarattığına inanan mürit. Oy verecek parti bulamayanlar, Erdoğan’dan nefesi daha kuvvetli bir şeyh bulamadıklarını söylemek istiyorlar. AKP Tarikatı’nı yazarken bu konuya döneceğim.

***

CHP kuruluşundan bu yana hep bir “siyasal parti” oldu. Tek parti, Ededi Şef, Milli Şef dönemlerinde de bir siyasal parti idi. Kurultay konuşmalarını, TBMM tutanaklarını okuyun, görürsünüz. Mustafa Kemal, ölümüne kadar her yıl TBMM dönem açılış konuşmalarında Toprak Reformu’nun öneminden söz etmiş, yasa çıkartılmasını istemiş ama yasanın çıktığını görememiştir. Kemalizm diye bir ideoloji vardı ama ne Mustafa Kemal, ne İnönü, ne Ecevit, ne Deniz Baykal Kemalizm tarikatının şeyhiydi. Parti başkanıydılar.

Halk, CHP’den ayrılanların kurduğu partilere “tarikat”, liderlerine de “şeyh” muamelesi yaptı.Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Demokrat Parti. Seçmen-müritlerin Fethi Okyar ve Adnan Menderes için çocuklarını kurban etmeye kalkışmalarını unutmayalım. Erbakan’ın kurduğu bütün partiler de tarikat-partilerdir.

***

Efendi ağalar! Cumhuriyet Halk Partisi bir ideoloji partisidir. İdeolojisi 6 Ok’tur: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik.

Taklitçi, ithal bir ideoloji değildir. Yüzde yüz yerlidir. Bilgi edinmek isteyenlere ve özellikle de CHP’yi “düzeltmek için” dışarıdan gelenlere Doğu Perinçek’in “Kemalist Devrim-3. Altı Ok” (Kaynak Yayınları) kitabını ve Mahmut Esat Bozkurt’u okumalarını tavsiye ederim.

Doğu Perinçek 6 Ok’u şöyle yorumluyor (Age. s.65):

-Cumhuriyet Devriminin kazanımlarını korumak ve kapitalizm öncesi kalıntıları temizlemek (Cumhuriyetçilik).

-Emperyalizme karşı tam bağımsızlık (Milliyetçilik).

-Halk sınıflarının ortak çıkarlarını sağlamak ve emekçiyi korumak (Halkçılık).

-Özelleştirme yoluyla Cumhuriyet ekonomisinin yıkımına izin vermeyen, KİT’leri halk ekonomisinin hizmetinde çağdaşlaştıran, kamu ve özel mülkiyet arasındaki denge ve uyumu halkın çıkarlarına göre gerçekleştiren bir ekonomi (Devletçilik)

(Mahmut Esat Bozkurt bu anlayışı “Ilımlı Devletçilik” olarak tanımlıyor).

-Bütün halkı kapsayan devrimci bir eğitim seferberliği ve aydınlanma hareketi eşliğinde Cumhuriyet Devrimi Kanunları’nı uygulamak (Laiklik).

-Bütün bunları gerçekleştirmek için Küçük Amerika sistemini yıkmak ve Türkiye’yi yeniden Kemalist Devrim rotasına oturtmak (Devrimcilik).

***

Dr. Doğu Perinçek bu yorumu İşçi Partisi Başkanı olarak değil, bir bilim adamı olarak yapıyor. Altı Ok, Kemalistleri, Sosyalistleri, Demokratik Solcuları, Sosyal Demokratları ve Devrimci Milliyetçileri birleştirebilecek bir bilimsel programdır, ideolojidir.

Bu satırları yazan ben ne CHP, ne de İP üyesiyim. Hayatım boyunca hiçbir siyasal partiye, derneğe üye olmadım. Ama her zaman Sol Cumhuriyetçi oldum.

***

CHP türünden ideoloji partilerini dışardan gelerek kimse dönüştüremez. Parti kendi içindeki dürtü ve dinamiklerle dönüşür ve gelişir. Ancak “dönüşmek” Altı Ok ideolojisinden ayrılmak anlamına gelmez.

Ortanın Solu ve Sosyal Demokrasi, CHP’ye dışarıdan ithal edilmedi. Bu iki gelişimi dışarıdan gelen ya da ithal edilen kişiler ya da gruplar yapmadı.

Şu anda Türkiye’de komik şeyler oluyor. Parti içinde, Altı Ok ideolojisine bağlı siyaset yapanlara “Ulusalçı” deniliyor. Kim diyor? Cahil basın mensupları, İkinci Cumhuriyetçiler, Müflis Solcular, ulus devlet karşıtı liberaller! Peki, bunların arasında ciddiye alınmaya değer, bilimsel donanımlı insan var mı? Yok! Okunmaya değer bir kitap yazmış adam var mı? Yok!

Bu zevat, CHP’ye son seçimde ithal edilenlere “Solcu” sıfatı takılıyor. Statükocu ulusalcılara karşı turfanda solcular.

“Solcu” olarak tanımlanan kişilerin solcu olduklarını kanıtlayacak ne bir yapıtları ne de bir siyasal eylemleri var: İşçi hakları, işçilerin sendikal hakları, köylü ve tarım politikaları hakkında parmaklarını oynatmamışlar, ağızlarını açmamışlar. Çoğu İkinci Cumhuriyetçi, “Yetmez ama Evetçi!” Bu insanların CHP’yi dönüştürmeye, Altı Oku yok saymalarına kimse izin vermez. Bir ideoloji partisine (davetle olsa bile) dışarıdan gelenler, partinin ideolojik çizgisine uymak zorundadır. Nezaket ve siyasal terbiye bunu gerektirir.

“Partiyi beğenmiyordunuz, peki o zaman neden geldiniz?” diye sorarlar adama. Altı Ok’lu CHP’yi beğenmiyorsan, git kendi partini kur, CHP’de ne işin var?

Hazır partiye konmak, üzerine oturmak için Alpaslan Türkeş gibi bir ihtilalci olmak gerek.

Solcu olmak için ilkin Altı Ok’a inanmak gerekir. İlk basamak budur. İlk diploma! (Devam edecek.)