CHP kurultay delegeleri neyle suçlanacaklar?
CHP çok nazik bir dönemden geçiyor. Partinin ana çizgisinden gelen üyeler, baştaki yönetimi değiştirmek için kurultay delegelerinden imza toplamaya başladı. Dün, seçimli kurultay için imza verenlerin sayısının 521’i aştığı açıklandı. Bu, umut veren bir gelişme...
Eğer kurultay delegeleri değişim için imza vermezlerse, ileride tarih önünde, “Seçimlerde başarısız olacağı çok açık olan Kılıçdaroğlu’na arka çıkarak aslında Tayyip Erdoğan’a destek verdiler.” biçiminde suçlanacaklardır.
ERDOĞAN-KILIÇDAROĞLU DAYANIŞMASI
Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu birbirlerinin karşıtı gibi görünseler de ikisi de aynı projenin insanıdır. İkisi de ABD’nin BOP’unu hayata geçirmek için görevlendirilmiştir. Kılıçdaroğlu, AKP’nin PKK ile yürüttüğü ikili görüşmelere destek vermiş; sadece bunun gizli yapılmasını eleştirmiştir. “Meclis’e getirin, sorunu burada çözelim!” demesinin anlamı budur.
Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü oldukları bilinen isimleri danışman yapmış, FETÖ ile bağlantılı isimleri kendi eliyle milletvekili listesine yazmış birisidir. Bu haliyle de Erdoğan ile paralel davranmıştır.
Türbanın serbest bırakılmasında, laikliğin aşındırılmasında, tek parti dönemi CHP’sinin kötülenmesinde Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile işbirliği yapmadı mı?
Peki, Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na destek oluyor mu?
-Evet!
AKP lideri, ikide bir Kılıçdaroğlu’na sert biçimde vuruyor. Bu haliyle de onu mağdur hale getiriyor. Partililer de Erdoğan’ın vurduğu kendi genel başkanına sahip çıkmak duygusuna kapılıyor.
Görüyorsunuz: CHP yönetimini değiştirmek için kurultay delegeleri imza vermeye başlayınca, AKP tarafı hemen harekete geçti; Kılıçdaroğlu’na saldırı başlattı. Mahkemelerden de para cezaları geliverdi.
Amaç belli: CHP’liler, bunu görünce Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alacaklar ve o da CHP’nin başında kalacak. Erdoğan’ın istediği tam da bu...
Bu kısırdöngüyü kırmak için Kılıçdaroğlu ve ekibinin değiştirilmesi kaçınılmazdır. Eğer Kurultay delegeleri bunu yapmazlarsa kendilerini ileride tarih “AKP’nin yedek kuvvetleri” olarak anacaktır.
Ben, delege arkadaşların bu ağır suçlamaya muhatap olmamak için “Artık değişim zamanı!” diyeceklerine inanıyorum...
DELİK KAYIKLA BALIK TUTULMAZ
Bir de “vefa”dan söz ederek şu anki yönetime arka çıkanlar var. Bunların daha çok belediyeciler olduğu anlaşılıyor. CHP’li belediyelerin AKP’li belediyelerden daha iyi çalıştığını biliyorum. Ama bu durum, belediye başkanlarına partinin kaderine hükmetme hakkı vermiyor. Onlardan beklenen tarafsız kalmalarıdır.
Ve hâlâ Kılıçdaroğlu ekibine sarılanlara bir gerçeği hatırlatalım: Şu anki CHP kayığı delinmiştir. Bu kayıkla balık avlamaya çalışanlar, denizde boğulmaya mahkumdurlar. Partide bir gelecek arayan delegelere, yeni ve sağlam kayığa binmelerini öneriyorum.
İLHAN KESİCİ DOĞRU YAPMIŞTIR
CHP milletvekili İlhan Kesici’nin cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ı tebrik etmesini kınayanları görünce içim burkuldu. Ülkenin aydınlık kesimi bile siyasi mücadeleyi düşmanla savaş gibi görüyorsa işimiz zor. İlhan Bey, her medeni siyasetçinin yapması gerekeni yapmıştır. Bu davranışı eleştirenlere, Kemal Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabını okumalarını öneriyorum.
Hem kimse unutmasın ki, İlhan Kesici, şu an parti yönetiminde bulunan birçok isimden daha çok yakışıyor CHP’ye...
Arkadaşlar! Yıllardır Erdoğan düşmanlığı ile aldatıldığınızı, CHP’deki başarısızlığın üstünün böyle örtüldüğünü ne zaman anlayacaksınız?