10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP’de işçinin adı yok

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Genel seçimlere hazırlanan partiler aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ettiler. Açıklanan listeler TBMM’de önemli değişiklik yaşanacağını, parlâmentoya yeni yüzlerin gireceğini ortaya koyuyor. Siyaset yapmak onurlu bir iştir. Siyaset yapmanın ülkemizde yanıltıcı bir algısı vardır. Siyaset yapmayı kişisel çıkar elde etmek için algılayanların, bu amaçla seçilebilmek için büyük paralar harcayanların sayısı oldukça yüksektir. Bu nedenle siyaset adamlarının toplum katmanlarında itibar ve güven göstergesi düşüktür. Oysa eski Roma’da, Yunan’da siyaset yapmak onurlu bir iş olarak anılır ve siyasilere büyük itibar gösterilirdi. Zaman bu onuru çok aşındırdı ve siyasetin toplumsal çıkarlar yerine kişisel çıkarlar için yapılması bu ortamı yolsuzluklar ve skandallar meydanına dönüşmesine neden oldu. 

ÜLKEMİZDE SİYASETİN TAŞLARI YERİNDEN OYNAMIŞTIR 

Siyaset toplumun onurunu ve çıkarlarını korumak için yapılmalıdır. Bunun için partilerin ideolojilerini net olarak belirlemeleri ve kadrolarını çıkar önünde eğilmeyecek inançlı insanlardan oluşturmaları önemlidir. Ülkemizde bunu sağlamış parti sayısı çok azdır. Bunun için bu ülkenin aydın ve yurtsever seçmenleri 7 Haziran seçimlerine umutla bakamıyor. Oysa bu seçimler demokratik sürecimizin çok önemli bir kilometre taşı olacak. Türkiye ya demokratik yaşam umudunu yeniden canlandıracak ya da demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yok edilmesine tanıklık edecek. Bir toplumun tek bir kişinin sınır tanımayan ihtirasına teslim edilmesinin çok acı sonuçları II. Dünya Savaşı’nda yaşanmıştır. Umarız seçmenimiz tarihten ders almanın erdemini anlayacak ve oyunu aydınlık bir gelecek için kullanacaktır. 

CHP DÜŞ KIRIKLIĞI YARATMIŞ VAHİM BİR YANLIŞ YAPMIŞTIR 

Ana muhalefet partisinin akıllı bir yönetim anlayışı ile bu seçimlerde iktidar olma şansı vardı. İlk yanlışını tarihsel gelişiminin ana yatağını Atatürkçülük ve ulusalcılık çizgisinin dışına taşıyarak yapmıştır. İkinci yanlışını 1970’lerde Ecevit’in emeğe dayalı sola açılım çizgisini reddetmekle yapmıştır. CHP eğer sol bir parti ise (ki bu niteliğini çoktan kaybetmiş ve düzen partisi olmuştur) emek eksenli bir politika yapmak ve kadrolaşmak zorundaydı. Bunun tam tersi yapılmış ve emek ve emekçiler CHP’nin kıt’a sahanlığından dışlanmıştır. CHP listelerinde bir tek işçinin, sendikacının olmaması bu parti için büyük ayıptır. Emek Bürolarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya’nın Sendikal Güç Birliği’nin istediği Hava-İş’in eski başkanı Attila Ayçin’in ıskalanması olası bir işçi desteğini tamamen yok etmiştir. Milletvekilliğini müsamere yapmak olarak algılayan Musa Çam’ı işçi temsilcisi saymak büyük yanlıştır. Onun yerine taş gibi inançlı, üretgen işçilerin ve sendikacıların yok sayılması CHP’ye korkarız kötü sürprizler hazırlayacaktır. Bugün işçiler ve sendikacılar CHP’ye kızgındır ve sanırım bunun CHP’ye önemli bir mâliyeti olacaktır. 

VATAN PARTİSİ’NE UZAK DURMAK CHP’NİN EN BÜYÜK YANLIŞIDIR 

Vatan Partisi CHP’ye altı okun ilkeleri altında işbirliği ve seçime birlikte gitmeyi önerdi. CHP’li olmayanların, sermayenin temsilcilerinin, emperyal çıkarların savunucularının yerine Vatan Partisi’nin inançlı yurtsever temsilcileri CHP’nin seçim listelerine büyük zenginlik katardı. Bekaroğlu mu Doğu Perinçek mi diye CHP seçmenine sormak gerekir. CHP yöneticileri kadınlara öncelik tanıdık, adayları gençleştirdik diyerek hedef saptırmak yerine parti örgütünün heyecanını yok edişinin, elli milyona yaklaşan bir emekçi kesimin nasıl dışlandığının, Vatan Partisi’ne sırtını dönerek iktidar umudunu nasıl yok ettiğinin hesabını vermek zorundadır. Ben hep bir CHP iktidarı yaşaması için CHP’yi eleştirdim ama korkarım CHP yaptığı yanlışlar yüzünden ana muhalefet partisi olma şansını bile tehlikeye atmıştır.