CHP’de sessizlik…
CHP’nin izlediği politikalar.
HDP ile işbirliği.
Suriye’de yapılan hataların mimarı,
Ahmet Davutoğlu ile ittifak.
Ekonomide yaşanan krizin sorumlularından,
Ali Babacan’la ortaklık.
Ekonominin tekrar ona emanet edileceğinin açıklanması…
Meral Akşener’in durumu.
Kadrolarının FETÖ,
Enver Altaylı bağlantıları…
CHP’de alttan alta tartışılıyor.
DESTEK ZAYIF
Kılıçdaroğlu “Geliyor gelmekte olan” dese de,
CHP’de hava pek öyle değil.
Dün CHP’li bir grupla oturduk.
MYK’da olmasalar da etkili isimler.
Partinin gidişatından endişeliler.
Seçim havasına girilemediğini düşünüyorlar.
Sık sık “Nerde eski seçimler” deyip durdular.
Bugünkü havayı yansıtması açısından önemli.
‘UMUT VEREMİYORUZ’
Değerlendirmeleri özetle şöyle oldu:
“Sürekli şikayet, şikayet…
Olumsuzlukları sıralıyoruz.
Yolsuzlukları dile getiriyoruz.
Bunlar elbette önemli.
Ama bize seçim kazandırmaz.
Seçmenin beklentisi bu değil.
Millet yanıyor, derdine çözüm istiyor.
Kitleleri sürükleyecek bir slogan bile bulamadık.
Seçmene umut veremiyoruz.”
SESSİZLİK
Aslında herkes durumun farkında.
Biraz deşince bu görülüyor.
Parti tabanında destek zayıf, biliniyor.
Parti Meclisi’nde de itirazlar olduğunu duyuyoruz.
Ama toplantılarda kimse konuşmuyor.
Eleştirdiklerini toplantılarda dillendirmiyorlar.
Tam bir sessizlik hakim.
NEDEN?
CHP’deki bu durumun nedenleri var.
Birincisi siyasi gelecek.
PM’de herkes milletvekili olma derdinde.
Bazılarının gözü belediyelerde.
Mevcut milletvekilleri de aynı.
Malum bu sistemde kral genel başkan.
Nasıl olsa ön seçim yok.
Olsa da ya göstermelik, ya çok az.
İstediğini milletvekili yapabiliyor.
İstediğini de belediye başkanı.
Böyle olunca biat kültürü hakim oluyor.
İkincisi belediye ihaleleri.
Belediyelerin büyük bütçeleri var.
Nasıl dağıtıldığı biliniyor.
Anlayacağınız herkesin hesabı başka.
ENERJİ BİRİKMESİ
Bu durum çok kişiyi rahatsız ediyor.
Büyük bir enerji birikmesine yol açıyor.
Parti bağı önemli ölçüde zayıfladı.
Bu enerji birikmesi bir depreme yol açar mı…
Kaç şiddetinde olur, bilemem.
Ama sürpriz olmayacağı söyleniyor.
HER SESSİZLİK İYİ DEĞİLDİR
Eski bir CHP milletvekili,
CHP’deki sessizliği şöyle değerlendirdi:
“Bu konu çok önemli.
İlk bakışta, ‘partide sorun yok’ denilebilir.
Ama büyük hata olur.
Bazı sessizlikler iyi değildir.
Örneğin ölüm sessizliği.”
KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞI
Şu anda Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konuşuluyor.
FOX TV’deki,
“6. Masa evet derse ben hazırım” sözleri tartışılıyor.
Medyada çok büyütüldü.
“Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etti” dendi.
Ama bana pek öyle gelmiyor.
Defalarca izledim.
Özgüven içinde söylenmiş bir söz değil.
Soruya karşı verilen ürkek bir yanıt.
Öyle bir soru yöneltildi ki…
Başka bir şey söylenemezdi.
Ürkekliği de bundandı.
KURNAZCA
CHP’yi yakından tanıyanların analizi şöyle:
“Kılıçdaroğlu ince bir taktik izliyor.
Akıllıca değil, kurnazca.
Aday belirleme gücünü elinde tutmaya çalışıyor.
Bu yöntemle partinin ipini kontrol ediyor.
Adaylıkta başkası öne çıksa,
Kılıçdaroğlu’nu kimse dinlemez.
Bunu bildiği için böyle davranıyor.
Kendini öne çıkarıyor”
Gördüğüm kadarıyla haksız değiller.
Ama nereye kadar…