CHP’nin 35. Olağan Kurultayı

Ekim genel seçiminde seçmenin verdiği tarihi fırsatı değerlendiremeyen muhalefet partileri, Tayyip’in oyununa gelerek ülkenin 1 Kasım’da bir genel seçim daha yaşamasına neden olarak iktidarı AKP’nin becerisiz, niteliksiz siyasilerine teslim etmek zorunda kaldılar. Bu seçim sonrasında AKP hükümeti demokratik düzenden bir iç savaş çıkarma beceresini gösterdi, uyguladıkları yanlış politikalar sonucu yüzlerce genç askerin, polisin, sivillerin ölümüne neden oldu. Dış politikada daha da yalnızlaştı, ekonomisini ayakta tutan Rusya ile savaşın eşiğine geldi ve bunlar yetmiyormuş gibi ihtirasına gem vuramayan bir adamın ihtirasını tatmin için başkanlık tartışmasını sanki çok gerekli imiş gibi yeniden gündeme getirdi.
TBMM’NİN SOL KANADI YOKTüm olumsuzlukların nedeni TBMM’de sol siyaseti temsil edecek bir partinin bulunmaması. Solu özümsemiş inançlı bir parti demokrasiyi bir adamın çıkarı için feda etme çabalarına karşı yumruğunu masaya vurur, yeri göğü birbirine katar tüm bu olumsuzlukların önünde aslanlar gibi durup engellerdi. CHP yöneticileri YCHP diye ne olduğu belirsiz bir değişimin içine partiyi sokarak, CHP ile ilgisi olmayan insanları, Atatürk’ün resmini odasının duvarından indiren şaşkınları milletvekili yaparak, VATAN Partisi ile çok önemli bir sinerji yaratacak girişimi engelleyerek bugüne gelinmesinin baş sorumlusu olmuşlardır. Siyaset böyle gidemez. Sol ülke siyasetinden yok edilemez. AKP için dikensiz bir gül bahçesi yaratılamaz.
CHP EMEK EKSENLİ PARTİ OLMAK ZORUNDADIRCHP, varlığını sürdürebilmek için, 35. Kurultayı’nda köklü bir değişim gerçekleştirmek zorundadır. Her şeyden önce Marksizm’den esinlenen, emek eksenine dayanan, emperyalizme karşı ulusal çıkarları öne çıkaran, sosyal devleti kurmaya kararlı laik demokratik Cumhuriyetin kurucusu ve koruyucu olacağını ilan etmek durumundadır. Parti yönetim organlarına devşirme isimleri değil, partinin tabanından gelen, parti içi mücadelelerle yoğrulmuş inançlı, gençleri, kadınları, emekçileri ve emeğin ideolojik aydınlarını getirmelidir. Yurt dışında yıllardır sosyal demokrasinin mücadelesini vermiş, birikimli inançlı Cezmi Doğaner gibi isimleri yurt dışında bulunan üç milyon insan adına Parti Meclisi’ne taşımalıdır. Tabanını aydınlatmaya, il ve ilçelerde sosyal demokrasiyi, sosyalizmi işleyen eğitimler yapmaya önem vermeli ve taş gibi sert, inançlı üyeler yetiştirmelidir.
CHP YOKSULUN UMUDU OLMAK ZORUNDADIRBugün ülke halkı AKP’nin yarattığı yüzde onluk bir yeşil sermaye azınlığı tarafından sömürülmekte ve soyulmaktadır. İnsanlarda çok ciddi bir gelecek endişesi vardır. Birçok insan muhalefette umut olacak bir parti bulamadığından oyunu kerhen AKP’ye verdiğini söylemektedir. Bu düzeni değiştirmek CHP’nin boynunun borcudur. Yeni ve köktenci bir sosyo-ekonomik programla bu soygun, bu talan düzenine son vereceğine seçmeni inandırmak zorundadır. CHP kendini iç kavgalardan arındırıp ülkenin kurtuluşu kavgasına kendini adamalıdır. Bu Kurultay CHP’nin son şansıdır ve ona göre adımlar atılmalıdır.