CHP’nin yenilgisinin nedeni: Taktik hatalar mı programının iflası mı?

Yaşanan ekonomik kriz…

Halkın alım gücünün düşmesi…

Arkası kesilmeyen zamlar…

Tencereler kaynamakta zorlanıyordu.

AK Parti’de moraller bozuktu.

Kaybedeceklerini düşünenlerin sayısı yüksekti.

Muhalefet için avantajdı.

Ama beklenen olmadı.

CHP oyları yerinde saydı.

Meclis’te CHP’nin sandalye sayısı düştü.

Kılıçdaroğlu kaybetti.

HESAP ZAMANI

14 Mayıs’ta ortaya çıkan tablo…

28 Mayıs’ta da tekrarlandı.

Şimdi CHP’de hesap zamanı.

Kulisler hareketli…

Parti içi gruplar toplantılara başladı.

Yavaş yavaş sahaya çıkıyorlar.

Kılıçdaroğlu göreve geldiği günden beri…

Her seçimde yenildi.

Ama bir şekilde partinin başında kaldı.

Bakalım bu sefer de başarabilecek mi?

KILIÇDAROĞLU

Kılıçdaroğlu henüz kararını vermiş değil.

Peş peşe toplantılar yapılacak.

MYK tekrar gelişmeleri ele alacak.

İl başkanları ile bir araya gelinecek.

Parti Meclisi toplanacak

Bu arada MYK istifasını sundu.

Kılıçdaroğlu’nun kabul etmediği bildiriliyor.

Ancak MYK’da değişiklik gündemde.

“Tepki çeken isimleri değiştirecek” deniyor.

“Zaman kazanma taktiği” iddiası var.

İMAMOĞLU

İmamoğlu sahaya çıkıyor.

Yaptığı açıklamalar bunu gösteriyor.

İşte onlardan bir bölüm:

“Kimse endişe etmesin.

Her şey yeniden başlıyor.

Unutmayın, değişmeyen tek şey değişimdir.

Her sahada, her ortamda değişim.

Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemez.

Bana inanın…

Yolumuz uzun gençliğimiz var, inancımız tam.”

Mesajı çok açık.

Arkasından söyledikleri de ilginç:

“Ben geçmişi temsil etmiyorum. Geçmişin anlamsız alışkanlıklarını rehber edinmiyorum. Asla vazgeçmeyeceğim.”

“Geçmişle” neyi kastettiğini söylemedi.

Ama CHP’nin geçmişi belli.

Kuruluş ilkeleri Altı Ok’ta sıralı…

Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık,

Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik.

Belli ki o da Kılıçdaroğlu gibi…

“Geçmişi” yük olarak görüyor.

CHP’yi değiştirmeye(!) kararlı.

SEÇİM NEDEN KAYBEDİLDİ?

CHP’lilerle konuşuyorum…

Yenilginin nedenleri tartışılıyor.

Ama işin esası üzerinde duran çok az.

Genelde;

“Kılıçdaroğlu aday olmasaydı…

Seçilecek bir aday değildi.

Başkası olsaydı kesin kazanırdık.

Kılıçdaroğlu’nun inadının kurbanı olduk” değerlendirmeleri yapılıyor.

Oysa asıl tartışılması gerekenler şunlar:

Terör örgütleri ile ittifak…

ABD ve AB ile işbirliği…

Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları ile dayanışma…

Batı başkentlerinden iktidar bekleme…

ABD adına, Rusya, Çin düşmanlığı…

Milli hassasiyetleri aşağılama…

Bütün bunlar doğru muydu?

Kısaltacak olursak…

Seçimde taktik hatalar mı yapıldı?

Yoksa yenilen;

CHP ve Altılı Masa’nın programı mıydı?

PROGRAM İFLAS ETTİ

Aklı başında CHP’liler…

Altı Ok’un kıymetini bilenler…

Yeni CHP’nin programına vurgu yapıyor.

Akşener, Babacan, Davutoğlu, …

Bunlarla birleşen programı eleştiriyor.

Ama sonuç almaları pek mümkün görünmüyor.

Onlar da durumun farkında.

Eski AB Temsilcisi Karen Fogg.

“Türkleri tarihinden koparmalı” demişti.

Türkler tarihinden kopmadı.

Ama ABD ve AB;

CHP’yi tarihinden koparmış durumda.

CHP tekrar toparlanır köklerine döner mi?

Çok zor…Hatta imkansız...

CHP emperyalizme karşı mücadele içinde kuruldu.

Şimdikiler emperyalizmle kol kola…

Başka söze gerek var mı?