CHP’yi bitirmek mi istiyorsunuz?
Hafta başında gazetemiz Aydınlık’ta deneyimli gazeteci Zihni Erdem’in bir haberi vardı.
Haberde, CHP kapatılsın vakıf haline getirilsin tezini savunan, “10 Aralık Hareketi” mensubuyken şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Burhan Şenatalar’ın koordinasyonunda bir heyetin hazırladığı, seçim bildirgesine temel teşkil edecek “Tutum Belgesi” adlı taslak hazırlandığı, bu taslakta, anadilde eğitimden tutun da, özerklik şartı ve Anayasa’daki “Türk vatandaşlığı” kavramının çıkarılması ve tanımın değiştirilmesi önerisinin de yer aldığı, farklı kimliklerin anayasal güvence altına alınabilmesi için “anayasal yurttaşlık ilkesi” ve “nötr bir yurttaşlık tanımı” üzerinde uzlaşılması gerektiği vurgusunun yapıldığı belirtiliyordu.
Bu haberde yer alan düşünceler, düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde, HDP ve onunla aynı paralelde düşünen kişi ve kurumların görüşü olarak dile getirilirse, kabul etmesek dahi demokrasinin gereği “onlar da düşüncelerini dile getiriyorlar” der geçeriz.
Ama bu söylemler CHP içinden gelmeye başlayınca, insanın aklına, bugüne kadar yaptıkları ve içinde bulundukları siyasi hareketlerde en ufak başarıları olmayan, ortak özellikleri CHP düşmanlığı olan bu kişilerin, CHP’yi bitirmek için CHP içine Truva Atları örneği sokuldukları geliyor.
KILIÇDAROĞLU’NA KADAR...
CHP’nin öncelikle bunlardan, bu “Altı Ok” düşmanlarından kurtulması gerekmektedir.
CHP’yi kuranlar, Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına getirilinceye kadar bu partiyi yönetenler ve bu partiye oy veren milyonların içindeki çok ufak bir grup hariç hiç kimse, bu “Tutum Belgesinde” ileri sürülen hususları kabul edemez.
CHP etnik farklılıklar üzerine politikalar oluşturulmasını kabul etmez, gerçek CHP’liler buna izin vermemelidirler.
Farklı kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması, anayasal yurttaşlık gibi kavramlar, etnik kimlikler üzerinden siyaset yapmaktır.
CHP’nin devlet anlayışı, devletin bütün etnik kimliklerin, din ve mezhep farklılıklarının üzerine çıkarak, insanı odak yapan yaklaşımın ortaya konmasıdır.
CHP, her etnik kökenden yurttaşımızın kendi ana dilini kullanmasına, öğrenmesine karşı değildir. CHP farklı etnik kökenden gelen insanlarımızın ana dillerinin eğitimine, ulusal birliği ortadan kaldıracağı için karşıdır.
Farklılıklara hoşgörü gösterilmesi başkadır, o farklılıkları kalıcı kılacak , kurumsallaştıracak adımları atma çabası başka şeydir.
CHP’nin misyonu eşit yurttaşlık, laik demokratik cumhuriyeti savunmak ve devamlı surette bunu vurgulamak olmalıdır.
Ülkeyi bölünmeye götürecek bu adımlar ve hem de CHP tarafından atılırken, CHP’lilerin buna sessiz kalmasını anlamak mümkün değildir.
HERKES YOLUNA
Bir dönem CHP’de Genel Başkanlık yapmış olan, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, hatırlanacaktır, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a parti iyi yönetilmiyor diye mektup vermişlerdi.
Şimdi bu eski Genel Başkanlar, bu yapılanları benimsemekte midirler, partinin getirildiği noktadan memnun mudurlar acaba?
Parti ve dolayısıyla savunmasız kalan ülke “sayenizde bir uçuruma gidiyor” şeklinde bir mektup kaleme alıp bunu Kılıçdaroğlu’na vermeyi, onu uyarmayı hiç düşündüler mi?
Belki de bizler gibi, ulusal bütünlükten yana olanlar yanlış düşünüyoruzdur, o zaman da çıkıp Türk halkına, CHP seçmenine “Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi çok başarılıdır, doğru yoldadır” deyin, tabii vicdanınız ve yüreğiniz yetiyorsa.
Ama hala 2015’te seçim var, ne olur ne olmaz diye düşünüyorsanız, sizlere yer yok beyler, sade sizlere mi?
Hayır, şu anda milletvekilliği yapanlara da yer olmayacak, onların yerlerine de daha çok TR-705 ler, Faik Tunay’lar, cemaatin saygın kişileri getirilecek, sizin gelip gelmemeniz de önemli değil de CHP eriyor.
Sokaktaki insan “Bu CHP değil ki” diyor, farkında mısınız?
Bu sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Vicdanınızı sızlatmıyor mu?
Partiyi yönetenler, siz de CHP’yi bitirmek mi istiyorsunuz?
Eğer cevabınız “evetse “Evet Atatürk’ten ve onun Altı Okundan kurtulmak istiyoruz, deyin, olsun bitsin, herkes yoluna gitsin.