21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP’yi değil Türkiye’yi kurtaralım

Utku Reyhan

Utku Reyhan

Gazete Yazarı

A+ A-

Seçim sonuçlandı.

CHP ve İyi Parti’nin, PKK ve FETÖ ile birleşerek, biraz da sığınmacı karşıtı sahte milliyetçilik sosuyla Tayyip Erdoğan’ı devirme stratejisi iflas etti.

Milletin çoğunluğu bu acı çorbayı içmedi.

CHP tabanının bir kısmı, hâlâ kabahati seçmende arıyor. Bir kısmı ise olmayan hile-hurdanın peşine düşmüş.

CHP-İyi Parti medyası da bunu körüklüyor.

Hâlbuki Türkiye’de PKK’yı, FETÖ’yü yanına alan seçimi kaybeder. Gerçek bu. İster açık açık birlikte olun, ister örtük. Millet bunu anlar. Ve sırtını ABD’ye dayayanlar, Türkiye’de artık iktidar olamaz. Böyle bir durumda vatandaş, bir kısmı beğenmese de, gider Erdoğan’a oyunu verir. Evet, tüm ekonomik çıkmazlara, zorluklara rağmen…

KALPAKLI İSYAN

CHP tabanının önemli bir kısmı bu gerçeğin farkında. Seçim sonuçları belli olunca bir grup CHP’li vatandaşımız Genel Merkez’in önüne gitti. Başında kalpağıyla Rauf Köse, onlardan biriydi. Binaya karşı şunları haykırdı:

“10 Aralık terör örgütünün, Dersim çetesinin Atatürk’ün partisindeki işgalinin sona ermesini istiyoruz. Biz Türk milletiyiz. Atatürk Samsun’a hangi gerekçeyle çıktıysa ben de bir Türk milliyetçisi olarak Atamın partisine geldim. Halkın partisi olması gereken yere barikatlar kurmuşlar, bizi almıyorlar. Kendi yankı odalarında millete masal anlatıyorlar. Piro! Selahattin Demirtaş’ın peşine düşeceğine şehit analarının peşine düşseydin. Milletin iradesini CHP Genel Merkezi’ndeki karnı toklar, midesi ile düşünenler esir almış…”

Bu vatansever kardeşimize şu mesajı gönderdim:

“Sayın Rauf Köse,

Kemal Kılıçdaroğlu'nun alternatifleri de İmamoğlu, Kaftancıoğlu, Salıcı vb. Batıcı, neoliberal, PKK dostu başka isimlerdir.

CHP'de milli, Atatürkçü bir dinamik yoktur. Vatandaşa boşa umut aşılamayın. Vatanseverleri Vatan Partisi'ne bekliyoruz.”

CHP İŞGAL ALTINDA MI?

Hakikaten CHP’nin işgal altında olduğu iddiası koca bir safsatadır. 25 Mayıs 2021 tarihli yazımızda da bu konuyu işledik. CHP; batıcı liberallerin, hemşerici-mezhepçilerin, HDP-Demirtaş dostlarının, DHKPC sempatizanlarının, 10 Aralıkçıların, ABD/AB foncularının, FETÖ’cü danışmanların işgalinde falan değil. Onlar tersine, mekânın sahibidir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yenilgisiyle ellerini ovuşturanlara ve liderlik mesajı vermeye başlayanlara bakın. Program olarak Kılıçdaroğlu’ndan hiçbir farkları yok. Mesela alın Ekrem İmamoğlu’nu, bir başka Kemal Kılıçdaroğlu göreceksiniz.

CHP’DE ATATÜRK 1938’DEN BERİ YOK

Rauf Köse kardeşimize soruyorum. “10 Aralıkçı işgali bitsin” diyorsun. Peki kimle? Var mı Atatürkçü adayınız? Lafta Kemal Kılıçdaroğlu da Atatürkçü. Gerçek antiemperyalist, millî bir adayınız var mı? Hadi var diyelim (yok da), onu genel başkan seçecek il-ilçe yönetimleri, Genel Kurultay delegeleri falan var mı? Yok! Yok oğlu yok. CHP içinde başa güreşecek bir tane millî dinamik yok.

Bu da doğal. Çünkü bu parti millî değil. Bütün potansiyel adayların Amerikancı olduğu bir parti millî olabilir mi? Ama millî tabanın bir kısmını “Atatürk’ün partisi” masalıyla havuzluyor, o ayrı. Üstelik eskiden ayıp olmasın diye “ulusalcı vekil” sıfatlı 3-5 kişiyi vitrine koyarlardı. Şimdi onu bile yapmaya ihtiyaç duymuyorlar. Soruyorum. Hangi CHP’li vekilin millî hassasiyetleri var? Hangisinin kalbi Mehmetçikle atıyor? Yok! Ha, 3-5 kişi olsa ne olurdu sanki? Hiç.

Rauf Köse ve benzer durumda olan arkadaşlar 1930’larda yaşamadıklarını, o CHP’nin bu CHP olmadığını anlamalı. Ortada bir isim benzerliği var o kadar. Orası Atatürk’ün partisi değil. Hatta ileri gidelim; Yeni değil, 11 Kasım 1938 tasfiyelerinden beri durum bu. Sizler de orada zannettiğiniz gibi asli unsur falan değil, yüksünüz.

CHP’Yİ KURTARMAK…

Bu yazıyı yazdığımız sıralarda Sayın Mehmet Sevigen de bir televizyon kanalında konuşuyordu. Hâlâ CHP’yi kurtarmaktan bahsediyordu. CHP’yi kurtarırken bir siyasi çizgi de ortaya koymadan konuşuyordu. CHP neyden kurtulacak? Kemal Kılıçdaroğlu’ndan. Peki diyelim kurtuldu günah keçisinden. Amerikancılıktan kurtulacak mı? HDP’leşmekten peki? Yok. Tersine sayın Sevigen HDP’nin terörle arasına mesafe koyması lüzumundan bahsediyordu hâlâ…

RUHA BEDEN LÂZIM

Her şeye rağmen o geleneksel CHP’lilerin devrimci ateşi, millî ruhu çok önemli. Bu ruh, ait olduğu yerde, Vatan Partisi’nde ete kemiğe bürünmelidir. Yoksa, suya yazı yazmaktan, havaya yumruk sallamaktan başka bir işe yaramaz bu isyanlar. O ruh, kendisine Vatan Partisi gibi bir vücut bulmadıkça ayakları yerden kesilmeye, hayatı gökten izlemeye mahkûmdur.

Muhalefeti millî mevziden biz yapacağız. CHP, bir ABD aparatına dönüşerek muhalefet yapma ehliyetini dahi kaybetmiştir. Rauf Köse kardeşimiz ve benzer durumdaki arkadaşlar. Mecnun olmayı bırakın. Türk devriminin karargâhında sizleri bekliyoruz. Önümüzde zorluklar var. CHP’yi değil, Türkiye’yi kurtaralım.