08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çift hukuklu Türkiye! -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Türk ulusu olup bitenlere iyi teşhis koymalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde iki ayrı hukuk sistemi olduğu, son İmralı tutanakları açıklandıktan sonra hala ciddi bir sorun değilse, bugüne dek okutulan hukuk kitaplarının çoğu çöpü boylamalıdır.

“AKP iktidarını devirmeye teşebbüs halinde bulunmakla” suçlanan ve suçları kanıtlanmamış yüzlerce Türk askeri 2009 yılından beri özel mahkeme kararıyla Silivri zindanlarında tutulmaktadırlar. Bu vebal kime aittir?

Buna karşılık Marmara’nın ortasında İmralı Adası’nda ‘İdam cezasından muhavvel bir adam.’ İktidarı silah kullanarak devirmeye teşebbüs ne kelime? Devleti yeniden düzenlemek, rejimi değiştirmek için iktidarla müzakerede, özel heyetler kabul etmekte, özel devlet sorumlularıyla birlikte, ‘Teşebbüsü eyleme dönüştürmek için müzakereler yönetmektedir.’ Bu hukuki anlamda düşünceden eyleme geçme hazırlığını ifade etmektedir.

Silivri hukuku haşin İmralı hukuku konforlu

Kimdir bu güçlü insan; devletin en önemli istihbarat organlarıyla yapılan müzakerenin amacı nedir?

Adamın adı: Apo (Abdullah Öcalan)

Başında bulundu kuruluş: Dağlarda devlete halka silahlı saldırılarla ya da canlı bombalarla zarar veren PKK terör örgütü.

Hukuki durumu: “ İdamdan muhavvel suçlu!“ İmralı’da kendisi için devlet eliyle özel yapılmış bir mekanda, Kürt devleti kurmak ve o Türk vatandaşlarını Cumhuriyet rejiminden ayırmak, yabancı destekli özerklik sağlamak eylemini yıllardır sürdürmektedir.

Görevi müzakere yoluyla çetesinin isteklerini kabul ettirmek olan Apo, şu günlerde gerçekleri kamuoyuna duyurmanın zamanı geldiğini beyanlarıyla ortaya saçmakla gündemdedir.

Söyledikleri belki kendi üslubuna uygundur! Ancak T.C yasalarına göre ciddi bir suçtur.

Anlaşılıyor ki Silivri hukuku cezalandırıcı ve haşin, İmralı’da geçerli olan hukuk kişiye özel ve konforludur.

Hemen şunu belirtelim ki; Apo’yu yıllarca önce teslim alan TSK’nın kahramanlık nişanı almış komutanları Silivri’de tutukludur!

Asıl suçlu Apo ise misafir gibi ağırlanmaktadır. Açığı Silivri’de uygulanan hukukla, İmralı hukuku çok ama çok farklıdır. Asıl sorun budur. Belki de o nedenle bir süredir tek hukuklu sistem çok hukuklu sisteme dönüştürülmüştür. Hem de barışçıl denilen bir amaçla. Nedir o amaç: “Analar artık ağlamasın!” Analar bakın bundan sonra nasıl ağlayacaktır.

Apo ne istiyor?

Aslında Apo’nun istediği ne Kürtlere topraktır, ne de özgürlük. O TSK karşısında muzaffer bir komutan edasıyla konuşmakta ve ilginç iddialarda bulunmaktadır.

Bu gerçeği PKK başının söylediklerinden anlamak olası.

Örnekleyelim:

“Ne ev hapsi ne de af. Bunlara gerek kalmayacak. Hepimiz özgür olacağız. Başarılı olursam ne KCK tutuklusu kalır, ne başkası..”

Ya bunu devlet kabul etmezse ne olacakmış?

Apo’nun yanıtı hazır: “-Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Artık herkes bilmeli ki; ne eskisi gibi yaşayacağız, ne eskisi gibi savaşacağız!”

Bu tehdit devlete karşıdır. Hangi hukuka sistemine sığar? Elbette İmralı hukukuna.

Devlet buna ne der?

Sayın Başbakan önceden dedi bile: “Bu barışı sağlamak için her riski göze alacağız!”

Apo -idamdan son anda AB baskısıyla dönmüş bir suçlu- bu gücü nereden alıyor?

Apo açıklıyor: “AKP’ye iktidarı altın tepsi içinde sunduk! MİT’de darbe yapılacaktı. Başbakan’ı inandıran ekip PKK’yı bitireceğiz dedi. 10 bin kişiyi-KCK’lı- içeri aldılar. Bu güç- Fethullahçıları kasdediyor- MİT’te de darbe planladı. Devreye girip ‘bu darbe’ dedim. Başbakan MİT’te darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü ve vatana ihanetten tutuklanacaktı.” (Kaynaklar- Milliyet Gazetesi- sosyal iletişim siteleri)

Şimdi anladınız mı gücün ve konuşma hakkına ses çıkarılmamasının nedenini?

Malum zabıtlar açıklandı ve aynı sıralarda Türk jetleri Kandili tam 7 saat bombaladı. Bu nasıl müzakere? Yoksa bir yandan müzakere yapılırken, bir yandan bombalamayla mücadele mi yapılmakta?

Kuzum; siz bu toplumu aptal mı sanıyorsunuz?

Bakın halk sormakta:“BDP’li heyetin İmralı’ya gidişine rastlayan bombalama olayına kim karar verdi? TSK’mı yoksa siyasi irade mi?”

Bir soru da Sayın Genelkurmay Başkanı’na: Olup bitenler ve TSK içindeki durum sizi hiç ama hiç huzursuz etmiyor mu?

İstifa etmek gibi bir niyetiniz var mı?

İmralı sizi yenmiş bir başkomutan edasıyla konuşmakta ve Ergenekon davası için bazı ipuçları da vermekte. Bu konuda eski komutanlarınıza ve silah arkadaşlarınıza bir mesajınız olacak mı?