24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin-Türkiye Dostluk Konseri’nden izlenimler: Seni çok seviyorum Türkiye

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 70. Yılı Kutlamaları kapsamında “Çin -Türkiye Dostluk Konseri düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde Wang Yang çaldı. Şef Can Deliorman. Yang’ı canlı dinlemek keyifti. Hele Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kadınını temsilen diyelim, Başkemancı Jülide Yalçın’la birlikte izlemek ayrı bir duygu. Konserden sonra Yalçın’a hem sanatıyla hem de kişiliği ve görselliğiyle yaşattığı mutluluk ve onur için ayrıca teşekkürlerimi sundum.

Wang, dünyanın ve Çin’in önemli genç piyanistlerinden biri. Uluslararası ödülleri, Chopin, Rahmaninov, Prokofiev, Sarı Nehir piyano konçertoları gibi çok sayıda solo albümleri var. Wang Beijing’te Yasak Şehir’de konser veren ilk piyanist. Çok yönlü genç bir sanatçı. Yeşil Çin elçiliği de yapıyor, bazı markaların marka yüzü, Sincian’daki Krater Gölü doğal manzarasının imaj elçisi olarak ödül almış. Film müzikleri de yapmış, kendisi de başrolde oynamış. Yunnan Büyük Tiyatrosu ve Henan Poly Tiyatrosu’nun onursal sanat yönetmeni, Hainan Senfoni Orkestrası’nın sanat yönetmeni. Üniversitelerde ders veriyor. Çinli sanatçıların yetişmelerini destekliyor, dünyada konserler vermelerinin önünü açıyor.

GELENEKSEL BİRİKİMLE SOSYALİZMİN BİLEŞİMİ

Çin’de de konserlere gittim. O sıralar sahnelenenler daha çok eski, geleneksel sanatın örnekleriydi. Müthiş bir görsellik. İncelikler, imgeler, göndermeler... Olağanüstü binlerce yıllık kat kat oluşmuşluk ve derinlik... Ancak benim için seyirlik. Feodal dönemin sanatı mimarisinden tiyatrosuna müziğine, Doğu’da da Batı’da da beni çok sarmıyor. Dışında kalıyorum, içselleştiremiyorum. Belki de o görsellik ve ezgiler hele şu sıralardaki siyasi ve toplumsal heyecanımla bir iletişime geçemiyor...

Ama Çin’in 1949 Devriminden sonra öyle yapıtları var ki. Doğal olarak eskiyi yıkarken biraz sallan, yuvarlan olmuş ama sonra öyle bir temele oturmuş ki... O binlerce yıllık derinlerde kökleri olan kültür ve sanatın birikiminin üzerinde o devrimcilik, millicilik ve halkçılık, yenilikçilik yükselince ortaya bu bileşimden ve buluşmadan bambaşka bir enerji ve renk çıkmış.
Batı’nın emperyalist kültürü fırsatını bulduğunda, en ufak bir çatlak ve aralık bulduğunda hemen sızıyor. “Popüler kültür” denilen bir ucube oluşturmaya çalışıyor. Çin oradan da geçti, geçiyor.
Son dönemde ise Şi Cin Ping siyasetleri her alanda milli demokratik devrimi geliştiriyor. 70 yıl sonra bütün bu deneyimlerin ve mücadelelerin de üzerinde başka bir enerji, renk ve güzellik çıkacaktır.

GEL DE HEYECANLANMA

Konserdeki seçilen yapıtlar bu bakımdan anlamlıydı.
İlk Kızıl Bayrağa Övgü’yle başladık. Kızıl bayrağın rehberliğinde Çin halkının devrimci ruhunu dile getirdiği, anavatanın refahı için cesaretli, kararlı ve coşkulu duruşuna övgü olduğu belirtilmiş.
İkinci Ferit Tüzün’ün Esintiler’iydi. Bilirsiniz Tüzün, bizi Ege’den Karadeniz’e büyük ustalıkla gezintiye götürür. Biraz önce tanımladığımız köklerdeki birikimlerle, devrimlerle yeni devrimin bileşimini, o güzel sıçrayışı dile getiren aynı anlayış... Gel de heyecanlanma, gel de iletişim kurma!
Wang da “Türk müziğini, geleneksel ve halk müziğiyle bileşimi; Avrupa ve Asya tarzının iç içe geçmişliği açısından çok seviyorum...” diyor. Türk müziğinden yapıtlar çalacakmış.
Bir İpek Yolu da buradan açılacak.

Çin-Türkiye Dostluk Konseri’nden izlenimler: Seni çok seviyorum Türkiye - Resim : 1

Üçüncü parça “Seni seviyorum Çin”. Tanıtımında “Bu şarkı ne zaman söylense gurbetteki vatan özlemi çeken Çinliler çok derinden etkilenir. Her Çinli’de vatan sevgisi uyandırır, büyük aşkla dolar” deniyor.
En sonuncusu da “Yao Halkının Dansı”ydı. Şarkı söylemekte ve dans etmekte usta Yao halkının yaşam tarzı, halk müziği orkestraya uyarlanarak anlatılıyor.

Konseri%20Vatan%20Partisi%20%C3%96nc%C3%BC%20Gen%C3%A7lik%20Ba%C5%9Fkan%C4%B1%20%C3%96zg%C3%BCr%20Bursal%C4%B1%E2%80%99yla%20birlikte%20izledik
Konseri Vatan Partisi Öncü Gençlik Başkanı Özgür Bursalı’yla birlikte izledik

GEÇMİŞTEN GELECEĞE YELKEN AÇTIK

Konseri Vatan Partisi Öncü Gençlik Başkanı Özgür Bursalı’yla birlikte izledik.
Hem geçmişe gittim...
Bursalı’nın olduğu yaşlara.
Üniversite öğrenciliğim sırasında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’na kaç kez gelmişliğim var. Haftalık konserler olurdu. En önde ortada İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım otururdu. Biz gençler arkada. Çıt çıkarmadan. Sanata saygıyla. Beslene beslene. Doya doya.
Dünya görüşümüz, beğenilerimiz, duygularımız bu salonlarda oluştu, inceldi, çelikleşti, çapaklar temizlendi...
Hem de geleceğe yolculuğa yelken açtım...
Geçmişte neler yaptık.
Çin neler yapmış.
Biz neler neler yaparız...
Uuufff... uçabilirim...!
Size de öneririrm. Gözlerinizi kapatın. Hayalini kurun.
Sonra da... sonra da gözlerinizi dört değil, çok daha fazla açın!
Gelin hep birlikte el ele tutuşalım. Koşalım.
Fırsatlar önümüze önümüze geliyor.
Değerlendirelim.
Zamanıdır.

FUTBOL VE SANAT

Bu da Rusya’dan bir sanatçı. Dr. Mehmet Perinçek yazmış:
Şostakoviç, 1906’da bugün (25 Eylül) doğdu. Dünyanın büyük bestecilerinden.
Ayrıca tam bir futbol tutkunuydu:
Futbol üzerine bale yazdı.
Lisanslı hakemdi.
Futbolcularla iyi arkadaştı.
Sıkı bir Zenit taraftarıydı.
Futbol ve Şostakoviç hakkında tez yazıldı.

Kaleci%20besteci%20(1947)%20(%40MehmetPerincek)
Kaleci besteci (1947) (@MehmetPerincek)

Bu hafta Yeni Ufuklar’da Özbeklerle kahveye geliyoruz

Ulusal Kanal’da Yeni Ufuklar programına başladık. Bu yayın döneminde sabah çayına değil, akşam kahvesine konuk olacağız. Pazar akşamları 19.30-20.30 arası sizlerle olacağız. Geçen hafta ilk programı geleneklerimize uygun iki bilim insanı, siyasetçi ve öğretmenle yaptık. Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ve Prof. Dr. Tülin Oygür. Yüksek öğretim siyasetlerimizi oluşturmaya çalıştık. Kaçırdıysanız mutlaka izleyin.
Bu hafta “Özbekler’i nasıl bilirsiniz?” diye soracağız. Pilavı ve mantısıyla mı? Çalışkan bakıcınız olarak mı? İpek Yolu’nun binlerce yıllık kültür mirasçılarını ve miraslarını tanıyacağız.
Türk dilinin ilk şairi Ali Şir Nevai’nin şiirlerini okuyan Özbekler’i “Özlerinin beyi”, yani kendi kendilerinin efendisi gururlu ve keyifli Özbekler’i uzun yıllar iki deneyimli bilim insanından dinleyeceğiz.
Konuklarımız 22-27 Ağustos tarihleri arasında “Büyük yolların ve medeniyetlerin kesiştiği yer Özbekistan: İmparatorluklar, dinler, kültürler” başlığı altında Taşkent, Termez, Buhara ve Semerkant’ta gerçekleştirilen Özbekistan Kültürel Miras Haftası’na ve 11-15 Eylül tarihleri arasında Kokand’da olan “Birinci Uluslararası Elsanatları Festivali”ne sunumlarıyla katılan İpek Yolu tarihçileri ve araştırmacıları Prof. Caner Karavit (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi), Kiraz Karavit (Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi).
Bekliyoruz.
Sorularınız ve katkılarınız için @suleperincek - [email protected] - [email protected]

OEDA%C5%9E%E2%80%99%C4%B1n%20(Osmangazi%20Elektrik%20Da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%20A.%C5%9E.)%20sanatseverli%C4%9Fi%20mi%20desem...%20yoksa...%20(G%C3%B6rsel%3A%20%40narvent)
OEDAŞ’ın (Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş.) sanatseverliği mi desem... yoksa... (Görsel: @narvent)