Çin’de güneşi görmek
Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Pekin Havaalanına indik. Dışişleri Bakanlığı Batı Asya Daire Başkanı ile Türkiye Şube Müdürü güler yüzle bizleri karşıladı. Bahar Bayramı tatili devam etmesine rağmen özel bir düzenleme ile heyetimizi ağırladılar. Şube Müdürü Guo Yamin hanımefendi, özellikle düzgün Türkçesi ile dikkat çekiyordu. Türkiye’de uzun süre kalmış! Kendisine bir de Türk ismi vermiş: Özlem! Özlem hanım ziyaret boyunca bir an olsun gözlerini üzerimizden ayırmadı! VİP salonunda Çin’in geleneksel yeşil çayını yudumlarken, Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Türkiye-Çin ilişkilerinin tarihi seyrini, özel olarak tanık olduğu olaylar ile anlattı...
İPEK YOLU’NU TIKAMA!
Çin’in en önemli düşünce kuruluşu olan, “Çağdaş Dünya Çalışmalarında Çin Merkezi (China Center For Contemporary World Studies)” ile karşılıklı değerlendirmeler yaptık. Ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Siyasi Danışma Ulusal Komite Başkanı ile resmi görüşmeler için bir araya geldik. Sayın Perinçek, Türkiye’nin kaçınılmaz Avrasya yolculuğunu, çarpıcı kesitlerle ortaya koydu. Özellikle Büyük Kürdistan hedefinin, “aslında ‘Bir Yol Bir Kuşak’ projesinin önündeki en büyük engel olduğunu” söyledi. Kurulduğu takdirde İpek Yolunu tıkayacağını, “Basra Körfezi’ne olacak etkisi ile Baharat Yolunu da (Deniz İpek Yolu) tehdit edeceğini” vurguladı.
Trump konusunda Çin’de bir belirsizlik hâkim! Çin-ABD ilişkilerinin bütün dünyayı etkileyeceğini özellikle vurguluyorlar. İlk günlerdeki sert söylemlerin belirli bir süre sonra yumuşayacağını düşünüyorlar. Çünkü ABD ve Çin’in ortak çıkarlarının iç içe geçtiği fikri yaygın! Trump’ın durumu anlayınca daha makul davranacağını bekliyorlar. Gelişmelere itidalle yaklaşıyorlar; krizi tırmandırma değil, hafifletmeden yanalar! ABD’nin öncelikle iç sorunları ile uğraşacağını tahmin ediyorlar. Trump’ı tecrübesiz ama kararlı bir başkan olarak görüyorlar. ABD bürokrasisi ile işbirliğini geliştirdikçe etkisinin artacağını düşünüyorlar. Avrupa Birliği’nin geleceğinin belirsiz olduğunu söylüyorlar. Trump’ın Putin’i sevdiğini ama ABD-Rusya ilişkilerini gerçek anlamda iyileştirmenin çok da kolay olmadığını vurguluyorlar. Tek Çin (Tayvan sorunu), Güney Çin Denizi gibi hayati çıkar alanlarında hiçbir koşulda taviz vermeyecekleri anlaşılıyor!
Kore yarımadasındaki krizin tırmanışı Çin’i oldukça tedirgin etmiş. Çin bu sorunu, Güney Çin Denizi geriliminden çok daha önemli ve öncelikli görüyor. Çin’e göre, aksini iddia etmesine rağmen Kuzey Kore’nin ABD’yi nükleer olarak vuracak bir kapasitesi yok! Burada savaş çıkarsa, Çin istese de bu sorunun dışında kalamaz! Çin, yarımadanın nükleer silahlardan arındırılmasını talep ediyor. Sorunun diplomasi ile çözülmesini istiyor.
MAO HER YERDE!
Bahar Bayramı nedeniyle Mao’nun anıt mezarı ziyarete açıldı. Tiananmen Meydanı’na giriş için mahşeri bir kalabalık vardı. Mazole’ye meydandan girilebiliyordu. Uzun bir bekleme süresinden sonra ancak içeri girebildik. Çin halkının doğal sevgi ve saygısı derhal fark ediliyordu. Çinliler için bir ibadet yeri gibiydi. Hemen hemen bütün aileler çocuklarını da yanlarına almıştı. Mao yeniden Çin’e damgasını vuruyor! Pekin’e ilk gelişimde yoğun program nedeniyle Anıtmezar’ın tam karşısında yer alan Yasak Şehri ziyaret edememiştim. Bu kez de Mao mazolesine giriş için uzun süre beklediğimden, zaman darlığı nedeniyle Yasak Şehre uzaktan el sallayabildim.
TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ OLMALI!
Çin, Yunanistan’ın Pire limanına büyük yatırım yapıyor. Bu konuda Türk limanlarının çok daha güvenli olduğunu anlattık. Türkiye’nin bir üretim üssü olması için her türlü koşula sahip olduğunu vurguladık. Çin’in Türkiye’de ortak üretim tesisleri kurmak için yatırım yapmasının her iki ülkeye de büyük fayda sağlayacağını açıkladık. Çinli turistleri Türkiye’ye davet ettik. Çin’i FETÖ konusunda uyardık. Bu örgütün mensuplarının Çin-Türkiye ticaretini yönlendirmesinin sakıncalarını belirttik. FETÖ’nün ABD istihbarat örgütlerinin gözetiminde olduğunu gündeme getirdik.
Cuma günü Çin izlenimlerini nakletmeye devam edeceğim...