Çin'den yatırım İran'dan mazot... Perinçek için imza verin
Seçim yarışı giderek kızışmaya başlıyor.
Ancak ne iktidarın ne muhalefetin ekonomik çözümü var.
Dolar 4.25’ten yukarı gidişte. Faizler yüzde 15’i geçti. Sata sata memleket de bitti.
Şimdi sıra ormana, dağa, denize geldi.
Modern Türkiye’nin kurucusu ve kurtarıcımız Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten beri Türkiye’de “Avrasyacı” bir lider ve iktidar göremedik.
Sağcısı, solcusu, Kürtçüsü, dincisi hepsi Atlantik sisteminde, NATO’ya CENTO’ya bağlı geldiler, biraz çizgiden çıktılar mı da gönderildiler.
Bana göre Atatürk’ten sonra tek Avrasyacı lider Doğu Perinçek.
Ve de Atatürk’ten sonra tek gerçekçi çözümü öneren de yine Perinçek.
Çin’in 4 trilyon doları var.
Yol ve Kuşak girişiminde Türkiye, İran ile birlikte en kritik ve önemli ülke.
Ancak Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye ilişkileri bir türlü istenen noktaya gelemiyor.
Türkiye’nin devlet ve hükümet yapısı NATO’cular tarafından kontrol ediliyor, hala!
Türkiye, Çin’den füze alacaktı, son anda iptal edildi.
Şimdi Ruslar da S-400’ler için aynı endişeyi taşıyor.
Perinçek diyor ki, “Ben böyle önemli bir dönemde Cumhurbaşkanı adayı iken Çin’e gittim. Onlarla Türkiye’nin bu zor günlerinde destek için görüşmeler yaptım.”
4 trilyon doların 300 milyarı Türkiye’ye sabit sermaye yatırımı olarak gelir.
Ama siyasi irade lazım.
O para şu haldeyken gelmez.
ABD’den para bekliyorlar, gelmez.
Ama Çin ve Rusya’dan gelir.
Ancak Atlantik sisteminden bir türlü çıkamayan Türkiye’ye Avrasya’da güven var mı?
İşte bu sorunun cevabı belli değil.
Perinçek, ABD ve hempası İsrail’in 12 mayısta neredeyse savaş ilan etmeye hazırlandığı İran’da mazotun litresinin 35 kuruşa satıldığını söylüyor.
Diyor ki, “İran’dan mazot alalım, vergisiyle herşeyiyle, 1.5 liraya satalım”
Çılgın vaat mi?
Yoo…
İran Batı ambargoları altında inim inim inlerken elindeki petrolü satmak istemez mi?
Peki biz niye alamıyoruz.
Korkumuzdan.
Zarrab, Hakan Atilla davası, ekonomik yaptırım korkusundan İran’dan toplu iğne bile alamıyoruz.
Ama Avrasya’ya döndüğümüzde böyle bir şey olmayacak.
Dolar bağımlılarına kötü haber: Türkiye artık dolarla çalışmayacak.
Türkiye yeni dönemde üretim ekonomisine dönecek ve Asya ile Avrupa arasında köprü değil fakat birleştirici bir rol oynayacak.
Bakınız ünlü araştırmacı yazar William Engdahl ne yazmış:
“ABD’nin Çin, Rusya, İran ve tüm Asya’yı ekonomik ve ticari olarak izole etme planlarına karşı Çin’in cevabı Kuşak ve yol girişimi oldu. Çin bu büyük proje ile sadece ticareti geliştirmeyecek, fakat altın temelli yeni bir güvenilir para sisteminin de temelini atacak.”
Doların ve Atlantik sisteminin sonuna gelinirken, bizde siyaset hala Atlantik parametreleriyle yapılıyor.
Soğuk savaş kalıntısı sistem giderek yozlaşırken, hala alternatifleri boğmaya çalışıyor.
Atlantik bize terör, işsizlik, bölünme, ahlaksızlık, yobazlık ve cehalet verdi şimdiye kadar.
Avrasya ise üretimden gelen paylaşımcı bir anlayışı temsil ediyor.
Zaten okumayı yazmayı pek sevmeyen bizim seçmen, hala gazete ve TV’lerin boş beleş bültenleriyle karar vermeye çalışıyor.
Ama ekonomik kriz de herkesi yakıp kavuruyor.
Belki mesajı daha basitleştirmek gerekiyor.
Avrasya için değilse bile, aş ve iş için Perinçek’e imza verin…