Çocuklarımıza sevgi göstermenin önemi
41 yıllık kariyer yaşamım çocuk ve gençlerin arasında geçti. Bu yıllar içinde çocukların ve gençlerin evde yaşadığı birçok soruna ortak oldum. Genç anne ve babalara bir yol haritası olabilecek bu yaşanan sorunları ve çözümlerini burada paylaşmak istiyorum. Bunların en önünde sevmek ve o sevgiyi göstermek, çocuklarımızla zaman geçirmek geliyor. Onları para, oyuncak, ipad, iphone gibi şeylere boğmak bir sevgi göstergesi değil.
Çocukken karnımızın doyması, giysilerimizin giydirilmesi ve sırtımızın sıvazlanması için hepimiz anne-babalarımıza bağımlıydık, muhtaçtık. Bazı anneler çocuklarını giydirdi, saçlarını taradı, yanaklarına bir öpücük kondurdu, bağrına bastı, bazıları bu işleri bakıcılara, büyükannelere vb bıraktı ve çocuklarını sevmedi. Duygusal alanda eksik kalanlar kaldı, yetişkin yaşamda o boşlukları doldurmak gerekiyor ama zor.
Çocukluktan gelen izler, yaralar yaşam boyu diplerde bir yerlerde bizlerle birlikte geliyor, buharlaşıp kaybolmuyor. Anne sevgisizliği en büyük yara. Bunun için yetim/öksüz olmak gerekmiyor, hayatta olup “yok” olan birçok sevgisiz, bencil anne ve baba var. Çocuklarına farklı davranan, onları ayıran, birini itip diğerini çeken merhametsiz anneler var. Bu nedenle bir adım geriden olaylara bakıp, yalnızca gözlemci olup anne-babaların dengesiz ilişkisine çocukların kendilerini kaptırmamaları çok önemli. İstendi mi üstesinden gelinemeyecek hiçbir şey yok…
SÜREKLİ KAVGA EDEN ANNE VE BABALAR
Birçok öğrencim bu sorundan muzdaripti. Anne babaları yaklaşık her gün evde kavga içindeydiler. Bazıları bağırıp çağırır, bazıları küser ve günlerce birbiriyle konuşmaz, evde buz gibi bir hava olur, bazıları da işi birbirine vurmaya kadar götürür. Çocuk/genç buna tanık olur. Kardeşi varsa kardeşi ile paylaşır, o da yoksa yapyalnız bu tatsız ortam içinde büyür.
Bu çocukların çoğunluğu depresyondan şikayetçiydi. Evdeki bu tatsız ortam bu çocuk ve gençleri depresyona sürüklüyordu. Nasıl baş edeceklerini bilemiyorlardı. Günlerce, aylarca, yıllarca süren bu huzursuz ortamın onları sürüklediği depresyon onları yetişkin yaşamlarına değin kovalamakta, yetişkin olduklarında bile bazen huzursuzluk içinde geçen yıllara ve anne/babaya kızgınlık, bazen yalnızlık ama mutlaka depresyon ile devam etmekteydi.
Anne-babalar günümüzde ne birbirlerine ne de çocuklarına sevgi vermekte pek usta değiller. Sevgisiz ortam kavga ortamına yol açıp duygusal ağır izler bırakıyor çocuklarında. Yapılacak tek şey çocukların bu anne-babalarla araya mesafe koyup olaylara yalnızca bir gözlemci gibi bakmak. Yaşam onların yaşamı. Kavga etmek istiyorlarsa kavgaya devam edecekler ama bunun çocuklarını etkilemesi doğru değil.
Hepimizin yaşamlarımızı kendi istediğimiz gibi oluşturması gerek, o nedenle duygusal açıdan kavgacı veya manipülatif anne-babaların çocuklarının yaşamını zehir etmesine izin vermemek gerek. Günün sonunda herkes kendi gerçeğini ve kendi seçimini yaşamak zorunda.
Görüldüğü gibi çocukların önünde sürekli kavga etmek, birbirinin arkasından çocuklara sürekli şikâyette bulunmak çocuklarımıza verebileceğimiz en büyük zararlardan birisi. Bu konuya çok dikkat etmek ve çocukların yanında sevgi dolu, sakin olmaya önem vermek gerekli…