Çöl Kraliçesi Bell ve Arabistanlı Lawrence
Sevgili okuyucular, seyredebileceğiniz Çöl Kraliçesi (2015) ve Arabistanlı Lawrence (1962) filmlerinin ardındaki gerçekler günümüzde sürüyor. Bu filmlerde I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz casusları Gertrude Bell ve Thomas Edward Lawrence’un tarihci-arkeolog kimliğiyle Osmanlı’nın İran, Filistin, Hicaz, Arabistan ve Mısır bölgelerindeki yıkıcı haberalma, harita çizme ve çete savaşları anlatılır. İmparatorluğun bu casuslar ve ayrılıkçı Arap aşiretlerinin savaşları sonucu; Adana’dan Mısıra, Diyarbakır’dan Yemen’e, Van’dan Basra Körfezine, oradan Afganistan’a kadar olan toprakları, İngiliz ve Fransızlarca paylaşılacaktır. Bu amaçla Britanya Krallığı Kahire Büyük Elçiliğine Lawrence, İngiliz Haberalma Teşkilatınca; Bell, “Doğu Sekreteri” olarak Tahran’a hükümetce atanır.
Oskar ödüllü “Arabistanlı Lawrence” filminin başrolünü Peter O’Toole; “Çöl Kraliçesi” filminin başrolünü, Avustralya Valiliği’nden Nicole Kidman oynar. Aslında Bell Lawrence’sın hocasıdır fakat ortak arkeolojik ve istihbarat çalışmaları, her iki filmde de gizlenir. İkili bugünkü Türkiye, Lübnan, Suriye, Filistin, İran, İsrail, Ürdün (Hicaz), Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Mısır’da bilgi toplar. İkisi de Arapça ve Fransızca; ayrıca Lawrence Rumca; Bell Farsça, İtalyanca ve Türkçe bilir. Birisi Türk ve Arap erkeklerinin diğeri kadınların arasına rahatça girip çıkar. Bu casuslar; Arap aşiretlerinin yapısı, kan bağı, şeyh ailelerinin isimleri, akrabalar arası evlilik, örf ve adetler, siyasal ittifak ve anlaşmazlıklar hakkında edindikleri bilgiyi İngiliz Hükümetine sunar. Çizdikleri haritalara önemli yol, su kaynağı, insan coğrafyası ve Osmanlı askeri yerleşimlerini işaret ederler.
TEVRAT VE İNCİL KAZILARI
Lawrence ve Bell pek dindardır. “Kutsal Topraklarda” İncil ve Tevrat’ın bahsettiği konuları kanıtlamak için kazı yaparlar. Bir şark dini olan Hıristiyanlığın doğduğu bu topraklar Batı’nın sahip olmadığı zengin tarihe, maddi ve manevi mirasa sahiptir. Böylece Bell 1907’de, Yeni Ahit (Tevrat) yani İbrani İncil’i uzmanı olan Ramsey ile Karaman, Binbir Kilise harabelerini araştırır ve “A Thousand and One Churches” günlüğünü yayınlar. Kayseri kiliselerini de unutmaz. Bir Hitit-Asur kalıntısı olan Karkamış’a (Gazitantep-Cerablus) 1909’da gider. Orada Lawrence’la karşılaşır. Burası Babil ve Mısır’ın savaştığı yer olarak önemlidir. İsmi, Kitab-ı Mukaddes’te geçer. Dolayısıyla Orta Doğu’da İngilizlerin ilk sömürgesi Mısır’dır (1882-1946). I. Dünya Savaşı sonunda, İngiliz ve Fransızlar arasında gizli Sykes-Picot Antlaşması imzalanır (1915-1916). Aynı tarihlerde İngilizler; Avustralya-Yeni Zelanda (Anzak), Hintli Müslüman Gurka’lar gibi sömürgelerin askerleriyle Gelibolu’ya saldırır ama yenilir. Donanma Bakanı Churchill istifa eder. Filminden öğreniyoruz ki; Bell’le nişanlı iken, eşinden ayrılamadığı için kasten ön safta savaşan Adana İngiliz Konsolosu Yarbay Doughty-Wylie, Çanakkale’de Sed-ül Bahir’e çıkartma yaparken Türk kurşunuyla öldürülüp İngiliz zafer (!) nişanına nail olur. Ama Çanakkale geçilmez. 1916’da Kut’ül Amare (Bağdat) savaşını yine Osmanlılar kazanır. Bu sırada casus ikili deve ile seyahat eder, onlara Churchill de katılır. Bell, Emir Faysal ve Emir Abdullah’a Ürdün ve Irak Krallıklarını vadeder. II. Abdülhamit’e ait “Payitaht” dizisinde Bell’in Arap aşiretlerinin oğullarını eğitip İngiliz vatandaşı yaparak kışkırttığı gösterilir (2018, TRT 1). Sonunda Lawrence hüsrana uğrar. 2009’da ziyaret ettiğim Ürüdün, Rom Vadisinde kendi adıyla bilinen kör bir Lawrence çeşmesi bulunur. Bedevilerle Hicaz demiryolunu tahrip eder. Taif, Akabe ve Şam düşer (1917-18). Medine Muhafız Birliği abluka altında öldürülür. Ancak Lawrence, Araplar için hayal ettiği “tek” devletin; sınırlarını Bell’in cetvelle çizdiği ve İngilizlerin “böl ve yönet” yoluyla küçük Arap devletçikleri yapmasına çok üzülür. 2003 Amerikan işgali sırasında talan edilen Bağdat Müzesinin kurucusu olan Bell, 1926’da çadırında uyku hapı alarak intihar eder. Akıbeti kötü olan bu casusun kod adı, Kraliçe Zennube’nin yaşadığı ama 2015 IŞİD tarafından yağmalanan “Çölün Gelini” olarak ünlenen, Unesco Dünya Kültür Mirası Palmira’dır (Humus/Suriye). Lawrence ise 1935’te bir motorsiklet kazasında ölür.
Filistin topraklarında başlayan (1917) İngiliz işgali 1948’de İsrail’in kurulmasıyla son bulur ama Filistin’in Devleti ancak 1988’de kurulur. Irak, İngiliz mandasından 1930’da; Yemen 1945’te, Ürdün (Hicaz) 1946’da kurtulur. Hatay 7 Eylül 1938’de bağımsızlığını ilan eder, meclisinin 29 Haziran 1939’da aldığı kararla Türkiye Cumhuriyetine bağlanarak Hatay İli adını alır. Lübnan ve Suriye’de Fransız mandası 1946’da sona erer. Bu ülkelerden Irak ve Suriye 1990’dan günümüze kadar ABD, koalisyon devletleri ve işbirliği yaptıkları terör çeteleri tarafından ağır insani, toplumsal kültürel maddi ve manevi kayıplara uğratılmaktadır. Yaşadıklarımızın Hollywood casusluk filmlerinin, acılı romanların, Türkiye’de dizilerin konusu olduğunu görmeye devam ediyoruz.