Cumartesi mektupları ‘Reçete yerel seçimlerde’ -(TAMAMI)

Ulusalcı Gönüllüler grubundan dostumuz Engin Demirkollu Sarıkartal, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye AKP’den kurtulmak için birlikte hareket etme çağrısı yapmış. İşte Sarıkartal’ın önerileri:

En derin kaygılarımızla

“Sayın Kılıçdaroğlu,

Sayın Bahçeli,

Erdoğan’dan ve AKP’den kurtulma reçetesi Sn.Türker Ertürk’ün dediği gibi yerel seçimlerden geçiyor... Gerçek çok net ortadadır... Yapılacak iş özellikle İstanbul ve Ankara Belediyelerinin AKP’nin elinden alınmasıdır....

Bu da zor değil, alınması imkân dahilinde bir neticedir. İş matematik işidir....

Artık, sen-ben demeyi bir tarafa bırakın. Halk bu dayanışmayı istiyor.. Ve eğer siz yapmazsanız, bizler yapacağız bu hesabı...

Partilerimiz ne olursa olsun. Hanginizin adayı o şehirde kazanabilir potansiyele sahipse, sizlere rağmen, partilerimize rağmen gidip ona oy vereceğiz..

Siz rahatsızlık duymuyor olabilirsiniz; biz artık Erdoğan’ı da AKP’yi de onun zihniyetini de istemiyoruz...

Hamasi nutuklarınızla, Erdoğan’la ekranlardan restleşmelerinizle bizleri yanıltmanıza asla izin vermeyeceğiz... Birleşin demiyoruz, birlikte hareket edin diyoruz!..

En derin kaygılarımızla”

Ulusalcı Gönüllüler/Engin Demirkollu Sarıkartal

Acılı haber özetleri

Avukat Cemil Can dostumuz halkın gözünden kaçırılan önemli gelişmeleri sıralamış:

- Türk Dil Kurumu, padişahımız efendimizin iradesine uygun olarak “darbe” sözcüğünün anlamına “Demokratik yollardan hükümeti istifa ettirme”yi de eklemiş... (1) Böylece bir kelimenin anlamı genişletilerek, “demokratik eylemler” de “suç” haline getirilmiş!.. Meclisi toplayıp, AKP iktidarına karşı de

mokratik muhalefet etmeyi suç sayan yeni bir yasa çıkartmaya gerek kalmadan, tüm muhalifleri “darbeci” olarak yaftalama olanağı elde edilmiş!.. Daha önce de “çapulcu” sözcüğünün anlamını değiştirerek, Başbakana duyulan tepkileri yumuşatmaya çalışan TDK’nın, karşı devrimin hizmetinde, halkı aldatmakla görevli olduğu ortaya çıkmış!..”

- Kılıçdaroğlu’nun “Analar ağlamasın edebiyatı” ile kamuoyuna yutturmaya çalıştığı ve daha sonraki gelişmelerin bilgisi dışında yürütüldüğünü savunduğu “açılım süreci” ile, güya PKK’ya silah bıraktırılacaktı. Yaşanan gelişmeler sonunda görüldü ki, PKK yönetimi tam aksine daha fazla silahlanacağını ilan etmiş!..

Y-CHP’nin “analar ağlamasın genel müdürü” Bay Kemal, acaba bu duruma ne diyor?.. Seni ABD elçisi seni!.. Nasıl da kandırdın bizi!..

- “BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu“, Türkiye’nin Balyoz davasında; keyfi tutuklama, adil yargılama ve savunma hakkına dair üç maddeyi ihlal ettiğini karara bağlamış!.. Yargı öyle bir hale getirildi ki, “Gezi Direnişi” nedeniyle gözaltına alınan gençler, doğumlarından önce lağvedilen örgüte üyelikle suçlanmaya başlanmış!..

- Böylesine önemli gelişmeler yaşanırken, ana muhalefet partisi Y-CHP, nedense halkın dikkatini gündemin en geri sıralarındaki konulara çekmek için çırpınıyor! Y-CHP, bu gelişmeler yaşanırken, “Tüm Dünyanın Nükleer Silahlardan Arınması Gerektiğine İnanıyoruz” bildirisini yayımlamış!..

Tüm bu rezillikleri halkın gözünden kaçırmak için, iktidar ve muhalefet adeta el birliği ile gündemi değiştiriyor...

Av. Cemil Can