10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumartesi mektupları -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Isparta ADD temsilcisi Sayın Mahmut Özyürek gözlerden uzak tutulan ancak ülkenin bölünmez bütünlüğüne çaktırmadan bir darbeye ışık tutmakta. Okuyalım ve artık ne olur atılan her adımı dikkatle izleyelim ve demokratik direnme hakkımızı bu konuda da kenetlenerek koruyalım:

‘Hain planın parçası Kent Konseyleri’

“Kent Konseyleri” Cumhurbaşkanı Sn. Ahmet Necdet Sezer tarafından 3 Ağustos 2004 tarihinde veto edilen “Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun’un bir parçasıdır.

“Bölünme Anayasası” bir oldu bittiyle kabul ettirilmekte, bölünme fiilen uygulamaya sokulmaktadır.

“Kent Konseyleri”, ABD’nin BOP saldırısı çerçevesinde Güneydoğu Anadolu’yu Türkiye’den kopartmak için yapacakları anayasa değişikliği için, anayasanın ilk 3 maddesini koruyan “Anayasa’nın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” şeklindeki 4. maddeyi “fiilen işlevsiz” kılmaya yönelik hain planın bir parçasıdır.

“Kent Konseyleri” düşünsel ve yasal kaynağını/dayanağını, kendi tarihimizden, kültürümüzden, cumhuriyetimizden, ulusal değerlerimizden değil “Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir” diyen BOP Eş başkanı ve yandaşlarının yasalaştırdığı “İkiz sözleşmelerden“, Yine BOP eşbaşkanı ve yandaşlarının altına imza koyduğu “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan, “Maastricht Antlaşması’ndan, PKK’nın 8. Kongre Kararlarından almaktadır.

Kent Konseyleri yasa ve yönetmeliğinde görev tanımı, “katılım, yönetişim ve yerinden yönetim, yerel yönetimleri güçlendirmek” şeklindedir. Bu görev; merkezi hükümetin yetkilerinin yerel yönetimlere devri ile federatif devlet yönetimini oluşturmanın altyapısına bir taş daha ekleme, harç koyma dışında bir anlam taşımaz, taşıyamaz. Böylece, yağmacı devletlerin, Türkiye’ye yerleşmesi, yani Türkiye’nin sömürgeleştirilmesi daha kolaylaşacaktır. Isparta Kent Konseyi’nin katılımcılarının, iktidarın “cambaza bak” oyununun piyonu olmayacaklarına, ülkemizin parçalanması, federe devletçiklere bölünerek, ulusumuzun tarihten silinmesinin yoluna taş döşeyen, ihanet erbabı aktörlere karşı onurlu bir duruş sergileyeceklerine olan inancımızı korumak istiyoruz.

Mahmut Özyürek /ADD Isparta Şube Başkanı

***

Aşağıdaki yorumun önemi altındaki imzadan gelmekte. İmza, onu iktidara getiren Yahudi asıllı Morton Abromovitz’e ait. Yazının aslını ve tümünü okumak için altındaki adrese tıklamanız yeterli. Yazının başlığı Sallantıdaki Türkiye Gazanfer Eryüksel- 1 Ekim 2012

Sallantıdaki Türkiye(!)

“On yıldır Türkiye siyaset sahnesinde siyasal bir karışıklığa şahit olmadık. Ama 2014 itibariyle, içerde ve yanı başında devam eden karmaşa yeni partilerin ortaya çıkışına ve hatta belki de AKP’nin çözülmesine yol açabilir

Yarı-özerk Suriye Kürtlerinin sahneye çıkmasıyla yeni bir dış basınç daha eklendi. Ayrıca Erbil ve Bağdat arasındaki süreğen politik sorunlar, Kürtlerin Irak’tan muhtemel kopuşuna işaret ediyor. Türkiye’nin Kürtleri Suriye’deki olaylardan etkilenecek, Irak parçalanırsa daha da fazla etkilenecekler. Irak’ta ayrışma kolay olmayacak ve muhtemelen de kanlı olacak. Bu durumda, ne Türklerin ne de Amerikalıların Kürtleri kurtarmak için askeri olarak harekete geçeceğine inanmak kolay olur. Kürt meselesi nedeniyle Erdoğan sanki sallantıdaymış gibi görünüyor ve PKK ile başa çıkma yönündeki çabaları çılgınca ve kifayetsiz bir manzara oluşturuyor. Erdoğan ayrıca pek çok Kürt vekili PKK destekçileri diye meclisten atmaya odaklanmış görünüyor. Erdoğan can yakıyor ve Türk milliyetçiliğine başvuruyor ülkenin milliyetçi partisinden destek görüyor.

Gidişat nereye?

Türkiye hala Erdoğan’ın ülkesi. Dev bir heykel gibi ona hükmediyor ve hataları ne olursa olsun kişisel popülaritesini koruyor.Geçen yıl mide kanserini aldırdığında (kolon kanseri ameliyatını kastediyor; çevirenin notu), Türk hükümeti iki hafta boyunca neredeyse felç olmuştu. AKP’nin, mevcut büyük otağında onsuz hayatta kalabileceğini görmek zor.

Gelecek her zamankinden daha bulutlu. Suriye savaşı daha uzun sürerse ve belki savaş bittikten sonra daha karmaşık bir hal alırsa, politika sahnesi daha da kötüleşecek. Erdoğan’ın Ortadoğu’yu değiştirmeye dönük emelleri gerilediyse de ortadan kalkmış değil. Hala bir NATO destekçisi olmayı sürdürüyor ve Batı’yla daha yakın ilişkiler kurma yönünde hareket etti. Obama ile arasındaki kişisel ilişki kusursuz....”

Morton Abramowitz - 20 Eylül 2012

http://nationalinterest.org/commentary