Cumartesi mektupları -(TAMAMI)

Aşağıda yüreği bu sessizliğe isyan eden bir Cumhuriyet kadınının feryadı var...Bu feryadı okuyunca, hazırlayıp, CHP ve İP’ye verdiğimiz çağrı aklıma geldi..

“Aklın yolu bir, vatan savunması bizim görevimizdir... Karar bizimdir !....

Ya olan bitene ses çıkarmadan her

sonucu kabulleneceğiz....

Ya da kurtuluş için kazanıncaya kadar,

mücadele edeceğiz !....

Önemli olan karar vermek...

Var mıyız?...Yok muyuz ?...

Mazeret üretmeden, yılmadan, yorulmadan çıktığımız yolda devam edecek miyiz?

Hattı Müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır..

O satıh bütün VATANDIR...”

Sevgilerimle / Engin Demirkollu Sarıkartal

Tarihi hatırlamak

Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. Nurullah Aydın tarihimizden örneklerle bugün yaşadığımız gerçekleri anlatmış.

“Tarih ders alınması gereken gerçeğin aynasıdır. Türk Milleti tarihte esaret yaşamamış bir millettir. Bağımsız yaşama gönül vermiş Türk Milleti dış ihanetten dolayı değil genellikle iç ihanetler sonucu sıkıntılara düşmüştür.

Tunus, Mısır, Cezayir, Yemen, Fas, Libya, Bahreyn ülkelerde ayaklanma ve gösteriler başlatılmıştır. Şimdi ise Suriye üzerinde oyun oynanmaktadır. Bunlar salt o ülke dinamiklerinden olmamıştır. Yıllarca hazırlanan ajanlar ve o ülkenin hainlerinden istifade edilerek yapılan operasyonlardır. Kuzey Kafkasya ve Ortadoğu’da 22 Ülkenin sınırlarının yeniden çizilme çalışmasıdır. Operasyonlarda 3. ülke ajanları kullanılmaktadır.

İran hariç diğer ülkeler, Osmanlı Devleti idaresinde kalmış, Osmanlı Devletinin parçalanması sırasında, İngiltere, Fransa, İtalya tarafından işgal edilerek sömürge olmuşlardır.

Mısır ve Türkiye Jeopolitik ve Stratejik ülkelerdir. Ortadoğu’nun ortak özelliği; petrol ve doğal gaza sahip olmalarıdır. Fas’tan Endonezya ya kadar İslam dünyasında bir kaos var.

Türkiye; emperyalizmin siyasi, sosyal, ekonomik kültürel baskısı altındadır. Emperyalizmin kabul edilmesi halinde ardından işbirlikçilik gelir.

Türk Milleti’nin yolunu çizen; içinde yaşadığı yurt ve bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığı neticelerdir.

Tarihte yaşamış uzun ömürlü devletler Roma ve Osmanlı imparatorluğu Anadolu, Boğazlar, Ege, Akdeniz ve Ortadoğu bölgesine milli güçlerine artırarak sahip olmuşlardır. Anadolu ve Trakya da geçmişte birçok devletçik, beylikler de yaşamıştır.

Ancak denizlere hakim olamadıkları için ömürleri kısa olmuştur.

Alparslan’ın Malazgirt Savaşı ile açtığı kapı, Kutalmışoğlu Süleyman Şah’la 1074 İznik’te kurulan Anadolu da Türk devleti; haçlı savaşları ile uğraşırken bir yandan da Anadolu’nun Orta Asya’dan gelen Türkler’le yerleşik hale getirilmiştir.

Miryokefalon Savaşı; Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos arasında, Isparta Gelendost yakınlarında Miryokefalon da yapılan savaş (17 Eylül 1176 Salı günü, Isparta) Anadolu’da Türk hakimiyetinin kabul edildiği savaştır.

Aynı var olma yok olma, 1922 yılında Sakarya savaşı ile verilmiş, Mustafa Kemal liderliğinde savaş kazanılarak, Anadolu ve Trakya bütünlüğü korunmuştur.

Fetret devri yaşanıyor

Bugün aynı bölgeye sahip olmak uğraşı veren ABD, İngiltere, Fransa şer üçgeni vardır. Bütün çaba, bölge üzerindeki stratejik hedeflerdir.

Türkiye toprakları üzerindeki Yunanistan’ın Enosis beklentisi değişmemiştir.

Ermenistan’ın anayasasında yer alan bayrağıyla Doğu Anadolu özlemi devam etmektedir.

Türk Milleti’ni etnik kimliklerle bölmek, parçalamak, ortak dokuyu parçalamak çabası içinde olan gaflet dalalet ve hıyanet içinde olanlar, dün de vardı, bugün de var, yarın da olacaktır.

Bugün Türkiye fetret devrini yaşamaktadır.

Türk Milleti’nin ortak aklı olan Milli irade; tarihin her kaos döneminde, Türk Milleti’nin varlığını ve bekasını korumak ve kollamak görevini yapmıştır. Bu irade; her dönem yenilenmiştir. Milli iradenin ortaya konulacağından hiç ama hiç kimse endişe etmemelidir.”

Prof. Dr. Nurullah AYDIN