Cumartesi Mektupları -(TAMAMI)
Sorumluluk taşıyan herkesin artık konuşması gerekteğini belirttiğim yazı çok yankı topladı. Birkaçını sizlere sunuyorum:
“Sizi, Sayın Org. İlker Basbuğ’u açıklamaya davet ettiğiniz için kutluyorum. Bakalım, ne yankı verecek? Türk Milleti gerçekleri muhakkak bilmek istiyor! Atatürk’ün şerefli ordusunda ,TSK’da kimin dost, kimin düşman olduğunu bizler Türk Milleti olarak bilip öğrenmek istiyoruz. Hamburg’dan vatanseverden çok çok saygılar...”
“Bugünkü köşeyazınız benim her zaman sormak istediğim soruların bir bölümünü içermektedir. Kendimizi özeleştiriye tutmamızın yararı karşımızdakileri eleştirmekten daha önemlidir. Tebrik eder saygılarımın kabulünü rica ederim. Yılmaz Şekerbay (Ressam-Senarist)”
Onur Öymen’den önemli bilgiler
Yakından tanıdığınız Onur Öymen Ergenekon kararlarını Terörle Mücadele konusuyla incelemiş ve ortaya söylenmeyen bazı gerçekleri çıkarmış:
“Başka ülkelerde Terörle Mücadele Yasası’nın uygulandığı siyasi davalarda neler oldu? 2 örnek verelim:
27 Haziran 2012’de bir Etyopya Mahkemesi ünlü gazeteci Eskinder Naga’yı ve rejim muhaliflerinden 24 kişiyi ‘terörist faaliyet yürüttükleri’ iddiasıyla ağır cezalara mahkum etti.
Savcı sanıkların hükümet mensuplarını öldürmeyi planladıklarını ileri sürdü. Naga’yı ve diğer sanıkları Arap baharını Etyopya’ya yaymaya çalışmak ve halkı hükümete karşı kışkırtmakla suçladı.
Uluslararası İnsan Hakları örgütleri büyük tepki gösterdi. Amnesty International temsilcisi ‘Bu Etyopya adaleti için kara bir gündür. İfade özgürlüğü Etyopya Hükümeti tarafından tahrip ediliyor ve Hükümet bütün muhalifleri hedef alıyor’ dedi.
Etyopya’da basın özgürlüğü savunucularından olan Eskinder Naga, geçen yıl yazdığı bir yazıda hükümeti ve Terörle Mücadele Yasası’nı eleştirmişti. Bu yasaya göre sanıklara idam cezası da istenebilirdi ama savcı müebbet hapis istedi.
Tabii ‘Basın özgürlüğü gibi konularda Türkiye’yi Etyopya’yla kıyaslamak mümkün değil’ diyenler olabilir. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün basın özgürlüğü listesinde Etyopya 137’nci sıraya düştü. Türkiye de aynı endekste 154’ncü sıraya indi. Yani o endekse göre Etyopya’nın bile gerisindeyiz.
Bir örnek de Şili’den
Şili’de, güneyde eski topraklarına kavuşmak için mücadele eden Mapuche yerlileri var. Şili mahkemeleri yakaladıkları Mapucheli sanıkları Terörle Mücadele Yasası’na göre yargılıyorlar. Mapuchelileri Diktatör Pinochet döneminden kalan yasaların uygulanmasını eleştiriyorlar. Orada da özel mahkemeler, uzun tutukluluk süreleri var, gizli tanıkları dinleme yöntemine başvuruluyor ve sanıklara en yüksek cezalar veriliyor.
Bu konuda eleştirilerin artması üzerine Şili Hükümeti, BM İnsan Hakları ve Terörizmle Mücadele Özel Raportörü Ben Emmerson’u davet ederek kendisinden konuyu tarafsız biçimde ve derinlemesine incelemesini istemiş. Santiago Times gazetesinin bildirdiğine göre, Hükümet yetkilileri, sivil toplum örgütleri ve mahkumalarla görüştükten sonra hazırladığı raporda Ben Emmerson, Şili Hükümeti’ne şu önerilerde bulunuyor:
- Bu olaylar terörist faaliyet sayılamaz.
- Daha büyük sorunlarla karşılaşmamak için Şili Hükümeti stratejisini derhal değiştirmelidir.
- Antiterör Yasası’nın uygulanması sorunun bir parçası olmuştur. Bu yasa keyfi biçimde uygulanmaktadır, adaletsizliğe yol açmaktadır. Derhal bundan vazgeçilmelidir.
- Bu yasanın uygulandığı bütün davalarda yeniden yargılama yoluna gidilmelidir ve sanıklar normal mahkemelerde yargılanmalıdır.
- Gizli tanıklara başvurulan bütün davalar gözden geçirilmeli ve gerekiyorsa baştan yargılama yapılmalıdır.
- Güvenlik güçlerinin işledikleri suçlar nedeniyle himaye görmelerine son verilmeli ve suç işleyen polisler yargılanıp cezalandırılmalıdır.
BM İnsan Hakları ve Terörle Mücadele raportörleri Türkiye’yi de evvelce ziyaret etmişler. Daha çok Güneydoğu’daki gelişmeler, yargısız infazlar gibi konularla ilgilenmişler. Türkiye’deki son gelişmeler hakkında bir rapor yazsalardı acaba ne derlerdi?
Başkaları ne derse desin Türkiye hukuk ve demokrasi alanlarında çağdaş dünyanın gerisinde kalmayı içine sindirebilir mi?
Siyasetçilere, Barolara ve tarafsız basına çok iş düşüyor.”