24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Geçenlerde Viyana’da onlarca önemli kurumun desteklediği bir etkinlik; 20 yıldan daha önce düzenlemiş olduğumuz bir etkinliği hatırlattı bana. Bu hatırlama yıllar önce arkadaşlarımla ne kadar da öncü görevler yapmış olduğumu da gösterdi.

Farklı siyasi çevrelerden arkadaşlarla bir araya gelmiş, bir dernek kurmuştuk. Avusturya'da yaşayan eşit haklar mücadelesi etkinlikleri organize ettik.  ABC diyerek Türklere her konuda konferanslar vermeye ve bilgilendirmeye çalıştık. Eşit haklar mücadelesi içinde seçme hakkını da koymuştuk. Yüz binlerce insan ne geldikleri ülke Türkiye'de ne de Avusturya’da seçme hakkını kullanıyorlardı. Viyana'da Avusturya vatandaşı olmayanların da seçme hakları olsun diyerek kolları sıvamıştık. Bir seçim öncesi seçme hakkı olmayanlarında ülkede yaşadıklarını ve konuyu gündeme getirmek için ulaşabildiğimiz lokallere seçim sandığı koymuş, sembolik de olsa insanlarımızı oy kullanmaya çağırmıştık. Daha sonra bir kaç bin Türk’ün katıldığı seçim sandıklarını Viyana'nın en merkezi meydanında açmış, çıkan sonucu kamuoyuna açıklamıştık.

Çok fazla yankı bulmadı ama bir iki gazete haber yapmıştı. Bu çalışmanın merkezinde sevgili arkadaşım şimdilerde Ankara’da emekliliğinin tadını  çıkaran Ramis Doğan da vardı. Bu tür çalışmaların merkezinde olanlardan biri olan sevgili Ramis ile bu konuların daha detaylı sohbetini yaptıktan sonra, benzer etkinliklerimizi tarihe not düşmek için başka bir yazılarda dile getirebilirim. 

Bizim yaklaşık çeyrek yüzyıl önce kamuoyuna getirmeye çalıştığımız, o zamanlar yüz binlerce insanın oy kullanamamasını geçtiğimiz günlerde SOS Mitmensch önderliğinde gündeme getirildi. Yüz binlerce avro bütçesi olan SOS Mitmensch, bizim çeyrek yüzyıl önce dikkat çektiğimiz konuyu Avusturya Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kamuoyuna taşıdılar. "Hangi pasaporta sahip olursanız olun, seçime gelin" dediler. Organizatörlerin verdiği rakamlara göre 8,5 milyon nüfuslu olan ülkede 1,4 milyon insan oy kullanamamaktadır. Sebep "Yanlış pasaport". "Yanlış pasaport" kavramı kendilerine ait. Avusturya pasaportuna sahip olmamak kast edilmektedir. 1,4 milyon oy hakkı olmayanların önemli kesimi başkent Viyana’da yaşamaktadır. Başkentte her üç kişiden birinin Avusturya vatandaşı olmadığı ve seçimlere katılmadığı bilinmektedir. Onun için de zaman zaman Viyana’da yaşayan Avusturya vatandaşı olmayanların da hiç olmazsa belediye seçimlerinde oy kullanabilmeleri gerekir diye tartışmalar gündeme getirildi. “Pasaport önemli değil” parolası altında herkesi oy kullanmaya çağıran SOS Mitmensch bu konuda bir adım daha atarak hem yerel hem de federal seçimlerde oy kullanılabilmeli dediler. 

Avusturya Cumhurbaşkanlığı seçimine iki hafta kala, seçme hakkı olmayan “yanlış” pasaport sahiplerinin seçme hakkının kamuoyunda duyarlaştırmaya çalışılırken, Avusturyalı da cumhurbaşkanlarını seçmek için sandık başına gidecekler. Yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde yedi aday yarışacak.

Büyük partilerden sadece aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) aday göstermektedir. Koalisyon hükümetinin büyük ortağı Avusturya Halk Partisi (ÖVP) aday çıkarmadı.  ÖVP’nin adayının olmamasının nedeni, görevde bulunan Alexander Van Der Bellen’in Cumhurbaşkanlığından memnunlukları veya gerçekte aday gösterecek insanlarının olmaması da olabilir.  Koalisyonun küçük ortağı Yeşiller ise daha önce kendi liderleri olan ve geçen seçimde de adayları olan Van Der Bellen’i doğrudan desteklemiyorlar. Ana muhalefet partisi olan Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ise kendi partisinden aday göstermezken, onlar da Van Der Bellen’in adaylığına razı oldular ve onu desteklemektedirler.  Diğer altı adayın seçilme şansları bulunmazken, FPÖ’nün adayı Dr. Walter Rosenkranz, Alexander Van Der Bellen’i zorlayabilir.  Ama seçimde Van der Bellen'in açık ara yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi garanti gibi görülmektedir.  Van der Bellen’in seçilmesinin nerdeyse garanti oluşundan seçime katılma oranı da çok düşük olacağı beklenmektedir.

Yeni bir seçime kadar, bizim çeyrek asır önce gündeme getirdiğimiz yüz binlerce Avusturya vatandaşı olamayan “yanlış” pasaportlu diye adlandırılan 1,4 milyon insan unutulacaktır. Bir sonraki seçime kadar seçme hakkı olmayan Avusturya vatandaşlarının sayısı 2 milyonu bulacaktır. Ki bu sayı Avusturya nüfusunun dörtte biri anlamına gelecektir. Her dört kişiden birinin seçme hakkı olmaması demektir.