05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet ekonomisinin küreselleşme öyküsü

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

Bugünlerde İstanbul Kitap Fuarı ziyaretlerimiz yoğunlaştı. Bu bağlamda bir nehir kitap tanıtıp salık vermek istiyorum. Cahit Kayra'nın nehir kitabı olan Cumhuriyet Ekonomisinin Öyküsü adlı yapıtını duymuş muydunuz? Birinci cilt Devletçilik, ikinci cilt Karma Ekonomi derken üçüncü cilt '1980-2013 Tüketim Ekonomisi, Küreselleşme' başlığını taşıyor.

Yazar, Maliye Bakanlığı'ndan PTT'ye, THY'den Ticaret Bakanlığı'na, GATT Türk Heyeti'nden OECD'ye dek çeşitli görevlerde bulunmuş bir bürokrat.

Bu nehir kitap, yazarın kendi ifadesiyle 'Cumhuriyet ekonomisinin yalınlaştırılmış bir hikayesi, hepsi bu kadar!' İyi ki öyle, o nedenle de okunması kolay ve keyifli bir yapıt. Zaten yazar da uyarmış, bu kitap ekonomistlere yönelik yazılmadı diye. Hep sorar dostlar, ekonomist olmayanlar için bir Türkiye ekonomisi kitabı var mı diye, alın size bir kitap işte!

Kitapta uzun yılların bilgi ve deneyim birikimi mevcut. Kitap salt bir ekonomi kitabı değil, yaşamın içindeki siyasal vb. olayların da envanteri mevcut.

Kitabın bir özelliği de bilgi ve olayların aktarımında kimi şahsiyetlerin kullanılıyor olması. Kitabın önceki ciltlerindeki Sûdi Bey ve Handan Hanım artık yoklar, Hakka yürümüşler. Diğer kişilikler var bu dönemde: Cemil Bey, Mebrure Hanım, Orhan Bey, Hande Hanım, çocuklar Yiğit, Demir, Güler, Aslı, Fidan. Aslı'yı önemsiyoruz, Mülkiye'de ekonomi asistanı iken kitabın sonuna doğru profesör ve dekan oluyor.

Yazar, Korkut Boratav'dan Tevfik Çavdar'a birçok kişinin çalışmalarından yararlanmış, klasik bir dipnot ve kaynakça sistemi kullanmamış olsa da.

Ekonomi ve maliye alanlarındaki yaklaşım ve uygulamaları Kayra, şu dönemlere ayırmış: Devletçilik (1923-1939), Savaş ekonomisi (1939-1946), Geçiş dönemi ekonomisi (1946-1950), Karma ekonomi (1950-1980), Piyasa ekonomisi (1980-2001), Güdümlü piyasa ekonomisi (2001-.......).

Değineceğimiz yeni çıkan III. Cilt'te ele alınan dönemi yazar genel olarak şöyle anlatıyor:

'1980 sonrasında hükümetler ekonomiyi liberalleştirme konusunda köktenci ve etkin adımlar atmışlardır. Bu bir piyasa ekonomisi girişimi olup, bırakılan boşluklar ve eksiklikler de 2000 yılından sonra başlayan politikalar ile tamamlanmıştır. Uzun süre iktidarda kalan hükümetin (AKP iktidarı kastediliyor sanırım) siyasal planda giriştiği önemli değişikliklere koşut ekonomik olaylar yaşanmıştır. Devletçilikten ve karma ekonomiden kalan devlet kuruluşları büyük ölçüde tasfiye edilmiştir. Böylelikle Türk toplumu bir piyasa toplumu haline getirilmek istenmiştir. 2001 sonrasına tam bir ad bulamadım. Hem güdümlü hem de liberal olmak garip bir olay! Ben ancak böyle bir benzetme yapabildim....'

Kitap, iki bölümden oluşuyor. Küreselleşme ve Açılım başlığını taşıyan bölümde 1980 - 2001 yılları ele alınırken, Tüketim Ekonomisi başlığını taşıyan bölümde ise 2002 - 2013 yılları ele alınmış, hatta en son kısmın başlığı 2013 yılı ve sonrası.

Cumhuriyet ekonomisinin küreselleşme öyküsü - Resim : 1

KİLOMETRE TAŞI 24 OCAK

Kitaptaki ilk bölüm bu dönemin kilometre taşı 24 Ocak İstikrar Programı ile başlıyor. Bu bölümde 12 Eylül askersel darbesi ile 24 Ocak programı arasındaki ilişki kuruluyor, ama doğrusu biraz daha betimleyici olabilirdi.

Kitap sanatsal bir kurgu ile akıyor ve yıllar itibariyle Washington uzlaşması, banker skandalı gibi ekonomik olaylardan Titanik gemisinin kalıntısının bulunması gibi aktüel konulara değin bir film izliyorsunuz sanki.

Kitapta 1. İzmir İktisat Kongresi (1923) 'Milli Bilinçlenme' karakterli, 2. İzmir İktisat Kongresi (1981) ise emperyalizmin 'Washington Uzlaşması' denilen uluslararası programının benimsendiği Kongre olarak vurgulanıyor. Kitapta alınan kararlara kısaca değinilmiş: Türk parasının serbestleştirilmesi, özelleştirme vd. RTE'nin seçim afişlerinden birinde bir üçlü vardı. Anımsıyor musunuz? Menderes - Özal - RTE. bağlamda da bir kitap önerelim: Fikret Şenses, İktisada (Farklı Bir) Giriş, İletişim Yayınları.1986 yılıyla ilgili bölümün başlığı, bu kitabın kapsadığı dönemin ana vektörünün adı aslında: ekonominin finansallaşması. Aslında bu süreç 1980'de Parasalcılık (Monetarizm) programı uygulaması ile başlamıştı zaten.

Kitapta bir ara kısım olarak 1980-1989 döneminin bir özet bilançosu da var. Bu kısımda kurgusal karakterler olan Yiğit ve Demir dönemin bilançosunu tartışıyorlar.

Cumhuriyet ekonomisinin küreselleşme öyküsü - Resim : 2

‘SON SOSYALİST DEVLET’İ YIKAN UYGULAMALAR

Fikret Kızılok'un hep başbakan şarkısındaki Süleyman Demirel'in 1992 yılında Tansu Çiller'i Ekonomi Bakanı ataması ile T.Ç.'in deyimiyle 'son sosyalist devletin yıkılması'na yönelik ekonomik uygulamaları izliyoruz ilerleyen sayfalarda. 1994 yılında hem dünyada hem de Türkiye'deki kriz dalgasına tanık oluyoruz. Derken 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000) hayalleri geliyor sahneye. Türkiye'nin AB'ye esir edildiği Gümrük Birliği anlaşması dikkat çeken bir kilometre taşı bu arada. Fiyat artışları yüzde 50-150'ler arasında salınıyor.

Kitabın ilerleyen kısmında 2000'de göreve gelen Koalisyon Hükümetinin ekonomi uygulamaları çıkıyor karşımıza. Emeklilik yaşının yükseltilmesi, Petrol Ofisi gibi önemli özelleştirmeler filan canım!

Kitabın ikinci bölümünde AKP dönemi ekonomisi ele alınıyor, paralelindeki siyasal köktenci değişikliklerle birlikte. Yazara göre, bu dönemin ekonomisi tek düze bir hat oluşturuyor: yüksek faiz-düşük kur-düşük enflasyon ve fiyat istikrarı-mal bolluğu ve tüketim- kaynak olarak dış fonlar ve özelleştirme. Bu dönemdeki 2008/2009 kriz dönemi kırılmasını bir yana bırakıyoruz doğal olarak!

Kitap değerlendirme yazısı yazmak bir ölçüde öznellik de taşır haliyle. Bu bağlamda kitabın bana göre en ilginç kısmı, kitabın başında Mülkiye'de asistan olan Aslı'nın kitabın sonunda profesör ve giderek dekan olup, bu görevinden ayrılırken yaptığı konuşma mizanseniyle kitabın bir özetinin verildiği kısım. Konuşmasını şöyle bitiriyor Aslı: 'Sürekli borçlanarak, sanayiciyi ithalatçı haline dönüştürerek, üreterek değil, var olan değerleri tüketerek ve aldatıcı bir refah yaratarak 21. yüzyılın getirdiği büyük sorunları karşılayabilmek mümkün değildir'.

Başka söz söylenemez bu sözler üstüne, sizce de öyle değil mi?

Not: Belki kimi okurlar önce temel ekonomi bilgisine gereksinimi olduğunu düşünebilirler. Bu bağlamda da bir kitap önerelim: Fikret Şenses, İktisada (Farklı Bir) Giriş, İletişim Yayınları.

İstanbul Kitap ekonomi