Cumhuriyet neden 29 Ekim'de ilan edildi
29 Ekim gününe gelinceye kadar çok şeyler yaşanmıştır. Ama 30 Ekim 1918 Mondros Teslimiyet Günü, Mustafa Kemal Paşa ve onunla beraber olanların öfke dolu yüreklerinden hiç çıkmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, 'O gün, Cumhuriyet’i ilan ettiğimiz gün, emperyalistler kendileri ile hesaplaşmamızı bir daha görecekler.' diyordu
30 Ekim 1918. Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa’nın Kut'ül Amare Savaşı’nda esir alıp İstanbul’a gönderdiği İngiliz General Townshend, adalarda misafir gibiydi. Saray öyle uygun görmüştü. Ve bir gün saraydan ricacılar gelmişler ve “sulh muhadesi için aracı olmasını istemişler”, öyle de olmuş. İşte 30 Ekim 1918 günü İngilizlerin Mondros Limanı’na demirlemiş oldukları Agamemnon Zırhlısı'nda Osmanlı İmparatorluğu heyetine Mondros Teslimiyet Anlaşması imzalatılmıştır. Artık emperyalistlerin orduları Osmanlı topraklarının her yöresine askerlerini yerleştirebilecekler, istediklerini yapabileceklerdi.
Padişahların taa Kanuni Sultan Süleyman döneminden başlayarak emperyalist devletlere verdikleri kapitülasyonlarla toprakları zaten onların müstemlekesi haline gelmişti.
O YILLARDA HARBİYE
Yıl 1900 Harbiye, Mülkiye, Tıbbiye zamanları. Harbiye’de Mustafa Kemal geceleri toplantılar yapar. Konuşmalarında kapitülasyonların reddedilmesini, Türk fabrikalarının kurulmasını söylüyor ve ardından, “Artık yeni bir idare…” diyordu.
Mustafa Kemal’in yeni bir idare sözleri Tıbbiyeliler ve Mülkiyeliler arasında da ilgi çekiyordu. Onlar da artık, “Yeni bir idare…” diyorlardı.
30 EKİM 1918
Mondros Teslimiyet Anlaşması’nın imzalandığı günlerde Mustafa Kemal Paşa Adana’da Yıldırım Orduları Grubu Komutanı. Yanında Albay Fahrettin var. (Hatıratını yazdığım Altay Paşa) Mustafa Kemal öfkeli sigarasını derin derin içmekte. Odasında öfke ile dolaşmakta.
'TESLİMİYETİ KABUL ETMİYORUM'
Mustafa Kemal Paşa birden Albay Fahrettin’e, “Şifre odasına gidiyoruz…” diyor ve öfkeler içinde. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’daki Sadrazam İzzet Paşa’ya gönderdiği şifrede şöyle demektedir:
“Teslimiyeti kabul etmiyorum, sahile çıkacak İngiliz ordularına ateş açılması için orduma emir verdim.”
Bu şifrelemeler uzundur. (O günlerin bütün yaşananları, bütün ayrıntıları ile birebir bana anlatanların ifadeleriyle “Mütareke Dönemi ve Bekir Ağa Bölüğü” kitabındandır. Kaynak Yayınları.)
VE NEDEN 29 EKİM
29 Ekim gününe gelinceye kadar çok şeyler yaşanmıştır. Ama 30 Ekim 1918 Mondros Teslimiyet Günü Mustafa Kemal Paşa ve onunla beraber olanların öfke dolu yüreklerinden hiç çıkmamıştır.
Mustafa Kemal Paşa Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ile şifreleşmesinin ardından “tehlikeli görülmüş” ve ordusu da dağıtılmış, kedisi İstanbul’a çağırılmıştır.
DÜNYANIN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK DEVRİMİ
Mustafa Kemal Paşa’nın Mütareke Dönemi’nde yaptığı “gizli çalışmalar” ardından Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali Dönemi başlatılmış ve dünyanın üçüncü büyük devrimi Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali’nin ulaştığı zafer olmuştur.
ARTIK CUMHURİYET
Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali süreci sonunda Türk Ordusu İzmir’e girdiği gün Mustafa Kemal Paşa yanındakilere şöyle diyordu: “Artık padişahlık bitmiştir.”
Albay Fahrettin (Altay Paşa) soruyor: “Paşam ya hilafet?”
Mustafa Kemal Paşa’nın cevabı: “O da bitecektir. Ne demektir kendilerince bir makam kurmuşlar, halkın üzerinde bunu kullanıyorlar. O da bitecektir.”
1900 yılında Mustafa Kemal'in Harbiye'de “Artık yeni bir idare icap ediyor.” dediği günlerden...
29 EKİM 1923 GÜNLERİNE AZ KALMIŞTI
Birinci Meclis seçimleri yapılmış, o meclis önemli görevler almıştı. Mahmut Esat Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın bazı hazırlıklara başladığını anlamıştı. Ama ne yapacaktı? Ve bir gün beraberce Mustafa Kemal’in odasına gittiler.
VE İTTİHATÇI YEMİNİ
Mustafa Kemal Paşa’ya Altay Paşa: “Paşam yeni bir harekete mi girilecektir? Emirleriniz nedir? Sizi öfkelendiren bir meselemi vardır? Emirleriniz ne olacaktır?”
Mustafa Kemal Paşa: “Evet bir büyük (bugünkü tabirle) devrim yapılacaktır. Cumhuriyet’i ilan edeceğiz. Padişahlık, çürümüşlük, bitecektir. Padişah saltanatları bitmiş olacaktır. Millet kendi kaderine kendisi hükmedecektir. Ancak bir büyük hazırlık icap eder.”
'İLAN NE GÜN?'
Mustafa Kemal Atatürk durdu. Sonra söze başladı: “O gün, Cumhuriyet’i ilan ettiğimiz gün emperyalistler kendileri ile hesaplaşmamızı bir daha görecekler. Milletimiz de artık hakimiyetin kendi ellerinde olduğunu görüp yeni hayatlarını öyle kuracaklar.”
'AMA ÖNCE İKİNCİ MECLİS'
Mustafa Kemal Paşa söylediklerini sürdürdü: “Ama önce İkinci Meclis seçimleri yapılacaktır. Yeni mebuslar Meclis’e gelecekler. Ve Cumhuriyet o İkinci Meclis ile ilan edilecektir. İkinci Meclis mebus listeleri mebus adayları ile de temaslarla hazırlanacaktır.”
İKİNCİ MECLİS VE İZMİR MEBUSLARI
Hatıratını yazdığım Altay Paşa (İmparatorluktan Cumhuriyete – Kaynak Yayınları) bana şunları söylemişti: “İşte bu İkinci Meclis'tir ki Cumhuriyet'i ilan edip padişahlık ve hilafeti lağvederek Mustafa Kemal’i Cumhurbaşkanı seçmiştir.”
İkinci Meclis’teki mesele İzmir mebusları kimdir? (O zamanlar mebus deniliyordu.) Şunlardı: İzmir’de aldıkları oy sırasına göre şöyle: Gazi Mustafa Kemal, Çelebi Zade Seyit Bey, Mahmut Celal Bey (Bayar), Mahmut Esat Bey, Fahrettin Paşa (Altay), Saraçoğlu Şükrü Bey, Necati Bey (Sonradan Milli Eğitim Bakanı), Tevfik Rüştü Bey (Aras), Rahmi Bey.
'MONDROS TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE'
Mustafa Kemal Paşa Mondros’tan söz edildiğinde Cumhuriyet’i 29 Ekim günü ilan ettiğimizde müstemlekeciler, emperyalistler Mondros’un ve müstemlekecilerin tarihin çöplüğüne atıldığını görecekler ve yaşayacaklardır. Esir milletler ayağa kalkacaklardır.
AMERİKA GİTTİ
Cumhuriyet’in ilanından önce üç mebus Mahmut Celal Bey’e giderek şöyle diyorlardı: “Amerika gitti, başkanlık olsun, Mustafa Kemal Paşa da başkan olsun.”
Mahmut Celal Bey (Bayar) öfke ile kalktı: “Sakın Mustafa Kemal Paşa’ya bunu teklif etmeyin, kovulursunuz.” Üç mebus onu dinlemediler. Mustafa Kemal’e gittiler.
'PADİŞAHLIKTAN KURTULDUK'
Mustafa Kemal Paşa bu teklifle gelen mebuslara şöyle diyordu: “Padişahlıktan yeni kurtulduk, başınıza yeni padişahlar mı arıyorsunuz?”
Mustafa Kemal Paşa’nın öfke ile verdiği bu cevap bütün mebuslar arasında yayılmıştı. Ve alkışlanıyordu…
GAZETECİ YAZAR TAYLAN SORGUN’UN KİTAPLARI:
1- İmparatorluktan Cumhuriyete: Fahrettin Altay Paşa’nın hatıratı (Kaynak Yayınları)
2- Halil Paşa: Halil Paşa Belgeseli ve Hatırtatı (Kaynak Yayınları)
3-Mütareke Dönemi ve Bekir Ağa Bölüğü: O dönemleri yaşayanların gazeteci yazar Taylan Sorgun’a bizzat anlattıkları. (Kaynak Yayınları)
4-Devlet Kavgası, İttihat Terakki : O dönemleri yaşayanların gazeteci yazar Taplan Sorgun’a bizzat anlattıkları. (Kaynak Yayınları)
5- Esir Şehrin Fedaileri: Mustafa Kemal Paşa’nın Andolu’ya geçmeden önce İstanbul’da kurduğu teşkilatı, o dönemleri yaşayanların Taylan Sorgun’a birebir anlattıkları.) (Kaynak Yayınları)