22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Damar sertliğinin geni tanımlandı

Şehime G.Temel

Şehime G.Temel

Gazete Yazarı

A+ A-

Damar sertliğinin geni tanımlandı - Resim: 1

Damar sertliğinin geni tanımlandı - Resim: 2

St. Louis Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan yeni bir çalışmada, kolesterolden bağımsız olarak koroner arter hastalığı riskini etkileyen bir proteini kodlayan yeni bir gen tanımlandı. SVEP1, embriyonun erken gelişimi için gerekli ancak araştırmacılara göre yetişkin farelerde protein kaybının zararı yok.

Damar duvarlarında plak birikimi olan ateroskleroz (damar sertliği), kalp krizi ve felçlere yol açabilir. Yüksek kolesterol, diyabet, yüksek tansiyon ve obezite gibi durumlar dahil olmak üzere arterlerin zayıflamasına yağ ve kolesterol birikiminin artmasına katkıda bulunabilecek birçok faktör bulunur. Bununla birlikte, St.Louis Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışma, bu koşullardan bağımsız olarak koroner arter hastalığında potansiyel olarak rol oynayan yeni bir geni ortaya koymustur.

Araştırmacıların bulguları Science Translational Medicine dergisinde "SVEP1, aterosklerozu teşvik eden bir insan koroner arter hastalığı lokusudur" başlığıyla yayımlandı.

SVEP1 plazma lipidlerinden bağımsız olarak insanlarda koroner hastalık riski ile ilişkili bir ekstrasellüler matrik proteinidir. Güçlü bir istatistiksel ilişkiye rağmen, SVEP1'in ateroskleroza nasıl katkıda bulunduğu halen belirsizliğini korumakta. Araştırmacılar, Mendelian randomizasyonu ve buna tamamlayıcı olarak fare modellerini kullanarak, SVEP1'in insanlarda ve farelerde aterosklerozu teşvik ettiğine ve aterosklerotik plak içindeki vasküler düz kas hücreleri tarafından ifade edildiğine dair kanıt sağladılar.

YANGIYA NEDEN OLUYOR

Araştırmacılar, SVEP1 adı verilen genin, arterlerde plak oluşumunu tetikleyen bir protein kodladığını keşfettiler. Yapılan çalışmada, SVEP1'in bir kopyası eksik olan hayvanların arterlerinde her iki kopyaya sahip farelere göre daha az plak olduğu gösterildi.

Araştırmacılar, fare modellerini kullanarak ve insan genetik verilerini değerlendirerek, vücutta bu proteinin düzeylerini etkileyen genetik varyasyonun, arterlerde plak geliştirme riski ile ilişkili olduğunu gözlemlediler.

Tıp ve genetik doçenti olan kardiyolog Nathan O. Stitziel, kardiyovasküler hastalığın dünyada en yaygın ölüm nedeni olmaya devam ettiğini vurguladı. Ayrıca Stitziel kardiyovasküler hastalık tedavisinin ana hedefinin, uygun şekilde kolesterol seviyelerini düşürmeye odaklandığını ancak kanda kolesterol veya lipidlerle ilgili olmayan kardiyovasküler hastalık nedenleri olabileceğini ve kolesterolü çok düşük seviyelere düşürdükleri halde bazı insanların halen gelecekte koroner arter hastalığı oluşturma riski taşıyabildiğine dikkat çekti.

Araştırmacılar, proteinin kompleks yapısal bir molekül olduğunu ve vasküler düz kas hücreleri tarafından üretildiğini gösterdiler. Proteinin arter duvarlarındaki plaklarda yangıya neden olduğu ve plakları daha az stabil hale getirdiği gözlendi.

TEDAVİDE YENİ BİR YOL

Stitziel laboratuarında çalışan bilim insanı In-Hyuk Jung, hayvan modellerinde, proteinin aterosklerozu tetiklediğini ve kararsız plak oluşumunu teşvik ettiğini vurguladı. Ayrıca Jung plakta enflamatuvar bağışıklık hücrelerinin sayısını artırdığını ve plaklarda stabilize edici bir işleve hizmet eden kolajeni azalttığını da gözlemlediklerini belirtti.

SVEP1, embriyonun erken gelişimi için gerekli, ancak araştırmacılara göre yetişkin farelerde protein kaybının zararlı olmadığı görülmüş. Çalışmanın bulguları, potansiyel koroner arter hastalığı tedavileri için yeni bir yol ve geni hedefleyen veya bloke eden başka stratejilere de yol açabilir.

Özgün içerik: https://stm.sciencemag.org/ content/13/586/eabe0357/tab-pdf