24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dava adamlığı ve güven

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Bir kişi inandığı-doğru, yanlış- dava uğruna kararlı biçimde çaba harcayıp tüm engelleri aşmak için elinden gelen her şeyin en iyisini yapmak için dikenli yollarda dikenlere basa basa yürüyorsa o kişi dava adamıdır.
Dava adamı olmak için gerekli en önemli özellikler şunlardır:
- Yılmayan irade
- Genel çıkarları kişisel çıkarların önüne koyma
- Çelik gibi irade
- Yüksek karakter
- Güvenilirlik
DÜŞÜK GÜVEN GİZLİ BİR VERGİDİR
Güven sevilmekten daha büyük bir iltifattır. Düşük güven ise büyük bir gizli vergidir. Eğer güvenilir iseniz yaptığınız hatalar hoş görülür. Güven yaşamın tutkalıdır. Güven kurumları, kültürleri ve ilişkileri bir arada tutar.
SÖZÜNDE DURMAK
Söz vermek ve sözünde durmak güveni sağlayan en önemli şeydir. Hiçbir şey güveni, söz verip o sözü tutmamaktan daha hızlı yok edemez. Hiçbir şey de verdiğiniz bir sözü tutmaktan daha fazla güven oluşturup bu güveni sağlamlaştıramaz.
Söz vermek kolaydır. Genellikle karşınızdakini kolayca tatmin edersiniz. Özellikle söz verdiğiniz kişi sizden beklediklerinde kaygılı ve stresli ise söz vermeniz onun hoşuna gider.
En içten istediğiniz şey, en kolay inandığınız şeydir. Her tür insan anlaşma ve beklentisinin sözle karşılanmasından hoşlanır.
Ama sözünü tutmak zordur. Genellikle sıkıntılı bir özveri gerektirir. Sözünü tutmak için gereken bedeli ödemeye hazır olmalısınız.
DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK
Yalan bir sorunu geleceğin parçası yapar. Gerçek ise sorunu geçmişin bir parçası haline getirir.
Dava adamı olmanın en önemli şartlarından biri yüksek karakter sahibi olmak ve bunun gereği de doğru ve dürüst olmaktır.
Eğer bir söz gerçekse net ifade edilir. Yalansa anlaşılmaz ifadelerde kendini bulur.
VEFA
Vefa öyle bir duygudur ki başarının anahtarıdır. Vefa örneklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Size iş veya şans kapılarını açmış insanlara minnet duymak ve onlara saygı ve sevgi beslemek
- Bir davaya veya bir işe kendisini adayıp çalışana saygı göstermek ve onun emeğini kutsamak
- Hiçbir karşılık beklemeksizin çaba içinde olanlara iyi duygular beslemek
- Nankör olmamak
- Size iyilik yapanların arkasında onu yerecek, duyduğunda üzülecek dedikodu yapmamak
- Size iyilik yapanlara iyilikle karşılık vermek
- On başarı yapıp bir başarısızlıkta on başarıyı görmeden o kişi yerden yere vurmak
ÖFKELENMEMEK VE BAĞIŞLAMAK
Öfke öyle bir asittir; durduğu kaba zarar, döküldüğü herhangi bir şeye verdiği zarardan daha fazla zarar verir.
Bağışlama, hataları unutma, üzerinde fazla durmamak demektir.
Bağışlama “sevgi” sayesinde olur. Eğer siz birisini bağışlıyorsanız bağışladığınız kişinin yaptığı şeylerin sonuçlarını ve sorumluluğunu üstünüze alıyorsunuz demektir.
VİCDANLI OLMAK
Buraya kadar söylediklerimizin hepsini kapsayan bir duygudur vicdan.
Vicdanlı insan;
- Samimi çabaya saygı duyar
- Dedikodu yapmaz
- Kendisine iyilik yapana kötülük yapmaz
- İftira atmaz
- Topluma ve doğaya duyarlıdır
- Sevgi sanatçısıdır
- Merhamet küpüdür
- Saygı çeşmesidir.
NEDEN BUNLARI YAZDIM?
Ülkemiz ve toplumumuz öyle bir yere geldi ki bütün bu duygular kaybolmuş durumda. Dava adamı olanlara saygı gösterilmez. Güce göre yelken açanlar baştacı edilir. Dürüst ve gerçekçi olanın sözünü değil yalan ve dolanla beyin yıkayanlara inanılır. Elini taşın altına koymaz, o ödüllendirilir. Çok çalışan değil uyanık olan kazanır. Başkalarını kötüleyerek mevzi kazananlar güç elde eder.
Eğer toplum olarak çağdaş uygarlığa ulaşmak, kişiler olarak mutlu olmak istiyorsak yüksek ahlak sistemi yaratmalıyız. Dinler bunu sağlamaya çalışmış ve çalışıyor. Ancak artık dinler yeterli olmuyor. Biz insanoğlu kendi kendini disipline eden ahlak sistemini yaratmalıyız. Aksi halde bunu sağlamayan toplumlar yok olmayı kabullenmelidir.