Defne Kaman’ın maceraları
Yıllar önce Norveç’te Türkiye’den gelen her mektup önemli ve değerliydi. Birgün Fyllingsdalen’deki evimizin posta kutusunda kalın bir zarf buldum. İçinden, edebi değeri olan sayfalar dolusu bir mektup çıktı. O kadar güzel yazılmıştı ki, tekrar tekrar okudum. Adresimi Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan almış, Bergen’e geliyordu. Dediği tarihte eşimle birlikte Flesland hava alanında kendisini karşılamaya gittik. Yüzünden eksilmeyen gülümsemesiyle Buket Uzuner karşımızdaydı. “Benim adım Mayıs (1986)”, “Bir siyah Saçlı Kadının Gezi Notları (2003)” ve 1993 Yunus Nadi ödüllü “Balık izlerinin sesleri” adlı eserleri Bergen’deki o yılları yansıtır. Norveç’ten Attila İlhan’a yazdığı bir mektupta “Begümşen (buradaki Türk kızı)” diye benden de bahseder (Sarmaşık, 2001).
HAVA
Takipçisi olduğum Buket Uzuner’in “Hava” adlı son romanı yayımlandı (2018). Kendi ifadesiyle amacı “Türklerin kadim Kamanlık geleneğindeki evrensel tabiat-insan değerlerini çağdaş Türk edebiyatına” kazandırmaktır. Ateş’i de içine alacak olan bu dörtlemenin ilk kitabı “Su” (2012), ikincisi ise “Toprak” (2015) adlı polisiye romanlardır. Olayların kahramanı Uyumsuz Gazeteci Defne Kaman Su kitabında doğa kadın istismar ve cinayetlerine, Toprak kitabında ise tarihi eser kaçakçılığına karşıdır. Yazar; dört yaşam öğesinden üçüncüsü olan “Hava” kitabında çevre sorunlarından olan hava kirliliği, iklim değişikliklerinin zararları ve Türkiye’de nükleer santrallerin gerekli olmadığını sürükleyici bir kurguyla anlatır. Zemin olarak Kayseri ve Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya seçilmiştir. Kam geleneğinden gelen Selçuklu Prensesi Gevher Nesibe Şifahanesi, 1978’de Tıp Tarihi Müzesi iken adının artık değiştirildiğini öğreniriz. Bu kitapta yine kadın ve hayvan hakları ile çocukların bedensel ve cinsel istismarı ele alınır. Defne’nin yanında otacı, eczacı ve kam bilgesi olan anneannesi Umay Ana, yakınları ve arkadaşları vardır. İlk eşinden ayrıldıktan sonra arkeolog Güneş Aytan’la Defne’nin birlikteliği uzun sürmemiştir. Çünkü Güneş’in eski eşi yarı kızılderili bir kadındır. Şüpheli bir şekilde ABD’de öldürülünce telaşla öksüz kızının yanına gitmiştir. Kayseri’de, gazeteci Defne Kaman’ın soruşturmaya konu olan gazete yazısı “Neden Nükleer Enerji Değil?” başlıklı yazısı üzerine savcılar, “dış siyasal yararları itibariyla gizli kalması gereken veriler olmadığı ve her türlü teknik bilginin ‘Bakanlık Çevre Etki Değerlendirme raporuyla’ halka açıklandığı” halde kendisine Türk Ceza Kanunun 329. Ve 336. Maddeleri uyarınca Kayseri’de dava açılır. Amaç göz korkutmaktır (Hava,2018). Güneş Aytan destek olmak için Amerika’dan gelir. Uzuner kitabında ulu gökleri temsil eden üst dünyanın, tüm canlıların yaşadığı yeryüzü olarak orta dünyanın ve tüm ölülerin uyuduğu alt dünyaların kadim kamlık geleneğinden geldiğinin altını çizer. Tolkien’in, Yüzüklerin Efendisi romanında İskandinavya kadar Sibirya Mitolojisinden de esinlenmiş olmalıdır.
EDEBİ ÖZELLİKLER
Buket Uzuner; Su ve Toprak kitaplarında olduğu gibi Hava adlı eserini yazmak için gözden geçirdiği kaynak kitapları listesini verir. Sonra konunun geçtiği Kayseri ve Göreme’ye inceleme ve budun bilimsel gözlem gezileri yapmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda okuyucuya Türk tarihi, Türk kimliğinin öğelerini oluşturan düşünsel değerler, Göktürk alfabesinde Gök ve Kök anlam birliği, Kamanlık inanç ve ahlakından olan iyi insan-insan, iyi insan-doğa ilişkileri ve toplumsal dayanışmanın önemi, en eski Türk bilgi kitabı Kutadgu Bilig’deki 6645 satırlık özlü sözlerin sayılarına göre şifreli iletilerle Defne ve yakınları arasındaki haberleşmeler ustalıkla anlatılır. Yazar her üç romanında gündelik Türkçeyi kullanır. Bu dilde; kullanan öykü kahramanının eğitim, meslek, toplumsal kimliğiyle uyumlu düzgünlük veya bozukluğun, yabancı kelimelerin, tercüme Türkçesi ve argo ifadelerin yansıdığı görülür. Örneğin “moderator” kelimesinin Türkçeye “ılımlayıcı” gibi çevirmen yanlışı yapılması yerine, anlam çevirisi olan “arabulucu” kelimesini önerir yazar. Çünkü “Kendi kültüründe bilim ve sanat üretmeyenler, onları olduğu gibi kullanarak anadillerini kaybetme tehlikesiyle yaşarlar” (s.240-41). Sonradan görme davranışlar, gösteriş için (araba, vb) tüketim hırsı, yüzeysel ve kolaycı bilgi kaynağı Vikipedya ezberciliği, oburluk ve aşırı şişmanlık, bilgisizce fikir yürütme, toplum içinde bozgunculuk yapma eleştirilir. Bunun yanında bilgeliğe ulaşanların iyi öykücülükle konuşmaları birleşince nasıl haz veren bir dinleti kaynağı olduğu vurgulanır. Kitabın sonunda okuyucuya rehber olacak bir kaynakçanın bulunması, bu esere güvenilir bir belgesel niteliği kazandırması, eğitimde okutulacak yararlı edebi bir kaynak olmasını sağlamaktadır. Ateş kitabının özlemiyle...