Değerli yalnızlıktan stratejik çaresizliğe!

AKP “komşularla sıfır sorun” diyerek yola çıktı... Sadece belediye deneyimi olan acemi kadrolar bunun gerçekçi bir hedef olduğunu sandılar! İpleri elinde tutan merkezlerin dediğini yaparak barış ve istikrar sağlanamazdı! Karşı taraf kargaşa ve savaştan besleniyordu. Komşularla sıfır sorun demek “bu merkezlerin tasını tarağını toplaması” anlamına geliyordu. Devletin “D”sinden bihaber bu yetersiz kadroları Şeytan Ekspres’e bindirdiler... Yolculuk boyunca kin ve nefret tohumları şırınga ettiler! AKP trenden indiğinde kavgalı olmadığı tek bir komşusu bile kalmamıştı!

MİNARENİN KILIFI
Jeopolitik vizyon, stratejik bakış Malezya’daki ikinci sınıf okullarda öğrenilemezdi... Sular idaresi, İETT, kanalizasyon gibi hizmetlerde çalışanlara ise bu konular bir beden büyük gelirdi! Kaldı ki bu meselelere ömürlerini vakfetmeyenler, sorunların doğasını bile kavrayamazdı! Anlamadıkları konularda kitaplar yazanlar ve büyük laflar edenler, “stratejik sığlıkta” boğulunca, ortaya yeni bir kavram attılar: “Değerli Yalnızlık!” Bu ise aslında çöküş ve yıkılışın itirafından başka bir şey değildi! Şu anlama geliyordu: “Ey Türk Milleti: Biz sıfır sorun diye iyi niyetle yola çıktık ama bizi anlamadılar! Şimdi yalnız kaldık; fakat bu yalnızlık çok daha iyidir...” Züğürt tesellisi!

DEĞERLİ YALNIZLIK’IN KAÇINILMAZ SONU
Ehil kadroların yokluğu nedeniyle Rus uçağı düşürülünce, “Değerli Yalnızlık” için çanlar çalmaya başladı... İsrail ile görünürde köprüler atılmıştı. Ama gizli görüşmeler hız kesmeden devam ediyordu... Siyasi İslam’ın sözde en büyük rakibi olan İsrail’e zeytin dalı hem de en üst düzeyde uzatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri tarihe geçti: “Ortadoğu’nun Türkiye-İsrail yakınlaşmasına ihtiyacı var!” Daha sonra İsrail’e olan mecburiyettendem vuruldu! Ve böylece fırtınalarda savrulan gemi resmen kayalıklarda parçalandı... AKP’nin çaresiz bir durumda olduğu, ne bir jeopolitik vizyonu ne de bir stratejik çerçevesi olmadığı açıkça ortaya çıktı... Türkiye, bölgedeki en tehlikeli rakibine mecbur ve mahkûm bırakıldı...

AKP’NİN İFLASININ KANITI
Stratejik açıdan tam bir iflas yaşayan AKP’ye İsrail’in verdiği cevap bir ibret vesikasıdır. İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaked’i dinleyelim: “Uluslara Kürt devleti kurulması yönünde çağrı yapmalıyız. Kürdistan, Türkiye ile İran arasında kurulmalıdır!” Görülüyor ki bu konu AKP’nin boyunu ve kapasitesini aşıyor... Şimdi haritaya bakma alışkanlığı olmayan Türk devlet yetkililerine bir uyarıda bulunalım!
Türkiye’nin İran ve Irak sınırını dikkatle inceleyin! Türkiye ile İran arasında kurulacaksa, sözde Kürdistan’ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki topraklarımızı kapsamasından başka bir olasılık yoktur. Bu ise Türkiye’ye yönelik düşmanca bir hareket ve daha doğrusu açık bir savaş ilanıdır! Mışıl mışıl uyumaya devam edecek misiniz?
İsrail, köşeye sıkışan Türkiye’yi devirmek için ayağını gaz pedalından hiç çekmedi! İkinci hançeri Yunanistan ve GKRY ile birlikte Türkiye’nin sırtına sapladı. “Ses çok görüntü yok!” beyaz bayraklı toy çocuk Çipras ve GKRY’nin güvenilmez Başkanı Anastasidas ile Netanyahu 28 Ocak 2016 günü Lefkoşe’de buluştu... Sinsi üçlü Türkiye hilafına enerji anlaşmaları imzaladı!

LA FONTAINE’DEN MASALLAR
Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, emperyalist merkezlerin peşine takılanlar önünde sonunda komşuları ile kanlı bıçaklı olur... Çünkü emperyalizm kanla beslenir. Bunların en büyük (!) adamları bile insana ve insanlığa düşmandır. Winston Churcill’in şu sözlerini unutmayalım:
“Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir!”
Türkiye gerçeklerini, bölgesel jeopolitiği ve küresel dengeleri bilmeyenler oyun kurucu olamaz! Esen rüzgârlarla oradan oraya savrulurlar. Önce Esat’la dostluk kurar, sonra düşmanlık yaparlar. Önce İsrail’le dalaşır, sonra peşinden koşarlar. Önce Rusya’ya dostluk mesajları verir, sonra uçağını düşürürler... Ve maalesef bu zihniyet, sağlıklı ve tutarlı bir stratejik rota çizemediğinden ülkenin çıkarlarını savunamaz... Türkiye sürekli kan kaybeder!
Ancak bir milli hükümet bu sorunların üstesinden gelebilir...