Değişen bir şey yok
Maalesef ki Galatasaray üçüncü sınıf Avrupa takımlarını bile yenemiyor artık. Sezonun ilk maçından bu yana Galatasaray’da değişen hiçbir şey yok. Ne kondisyon yönünden ilerleme var, ne de oyun ve sistem bakımından… Bu takımın bu defansla hiçbir rakibini rahat yenme şansı yok, her maçta attığı kadarını yiyebilir. Savunmadaki zaafların üstüne Muslera’nın formsuzluğu da eklenince ortaya böyle bir tablo çıkıyor. Diyebiliriz ki, Galatasaray’ı daha da zor günler bekliyor. Tabii Muslera’yı eleştirirken hakkını da yemeyelim, Randers karşısında 2-3 tane çok önemli top kurtardı. Bu pozisyonlar gol olsaydı, Galatasaray buna karşılık veremezdi.
TERİM KATKI YAPAMIYOR
Galatasaray orta sahasında hiçbir direnç yok. Hiçbir şekilde dikine oynayabilen futbolcu da yok. İleride Mustafa Muhammed’in hali ise evlere şenlik. Fatih Terim’e artık söyleyecek lafım kalmadı. Ne Galatasaray ona faydalı oluyor, ne de Fatih Terim Galatasaray’a katkı yapabiliyor. Bu saatten sonra da faydalı olabileceğini düşünmüyorum.
Terim’in orta sahada kullandığı Emre Akbaba ve Emre Kılınç’ın Randers karşısında oyuna hiçbir katkısını göremedim. Anlayamadığım bir şey daha, Terim sağ bekte niye Yedlin’i kullandı? Boey’e forma verirken birden Yedlin’e döndü. Fatih Terim’in şapkadan tavşan çıkarma çabalarını anlayamıyorum. Hem kendini zora düşürüyor, hem de Galatasaray’a zarar veriyor. Yani kısacası Galatasaray yine taraftarını memnun edemedi. Hiçbir şekilde de ileriye dönük ümit vermiyor.
Fenerbahçe, sahasında Helsinki’yi 1-0 mağlup etmesine rağmen sarı-lacivertlilerin de Galatasaray’dan farklı oynadığını söyleyebilmek mümkün değil. Genç bir futbolcu olan Muhammed Gümüşkaya’nın attığı müthiş golle kazandılar. Ancak futbol iç açıcı değildi. Öte yandan, Fenerbahçe’nin Mesut Özil’e verdiği paraya hakikatten yazık ve günah. Sahada hiçbir iş yapmayan bir futbolcu görüntüsünde. Teknik direktör Vitor Pereira’nın ligde de başarılı olabileceği kanaatinde değilim.
TRABZON VE SİVAS YENİLDİ AMA…
Trabzonspor, Roma karşısında mağlup olmasına rağmen Galatasaray ve Fenerbahçe’ye nazaran çok daha derli toplu bir futbol oynadı. Bordo-mavililerin daha oturmuş bir takım görüntüsü var. Trabzonspor bu farkı Süper Lig’e de mutlaka aktaracaktır. Önceki yazılarımda Trabzonspor’u ligin favorilerinden biri olarak nitelendirmiştim. Zaten Yeni Malatyaspor deplasmanında aldıkları 5 gollü galibiyetle bu görüntüyü her hattıyla ortaya koydular.
Sivasspor, Danimarka ekibi Kopenhag karşısında çok diri ve maçı bırakmayan bir futbol oynadı ama bana göre perşembe akşamı sahaya çıkan 4 Türk takımı arasında en güçlü rakiple mücadele eden Sivasspor’du. Kopenhag, Danimarka Milli Futbol Takımı’nın iskeletini oluşturan futbolculardan kurulu. Bundan dolayı mağlup olmasına karşın Sivasspor’un oyununu yeterli gördüm. Ligde de bu istikrarı devam ettireceklerini düşünüyorum.