24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Delikanlı

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Sayın Tarım ve Orman Bakanımız geçen hafta yaptığı basın toplantısında bir "DELİKANLI" aradıklarını söyledi. Peki bu delikanlı ne yapacakmış?

Türkiye’de Önder YOL ve Özkan DERİNDERE adındaki iki müteşebbis, tarımda kullanılacak "ELEKTRİKLİ TRAKTÖR’ün" prototipini yapmışlar, bu prototip İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliği ile yapılmış, şimdi bunu seri üretime sokacak bir "DELİKANLI" aranıyormuş.

Dünyada elektrikli traktör üretimi henüz yokmuş. Bu prototip, 45 dakikada bataryası şarj oluyormuş, şarj olan bu batarya yedi saat çalışıyormuş, yedi saat çalışma süresinin maliyeti ise 20 TL imiş. 45 dakikalık batarya dolumu ile dört saat pulluk çekebiliyormuş. Elimizdeki mazotlu traktörlerin elektrikli traktöre dönüşüm şansı varmış.

(Bir sürü yere, özellikle inşaat sektörüne aktarılan kredilerin çok çok daha verimli bir alana verilmesi mümkün.)

Daha bir sürü özellik var da, hangisini sayayım. Tam bir "hem etinden, hem sütünden" olayı. Hem yerli üretim yapabileceksiniz, istihdama inanılmaz katkı.Hem de yurt dışına bağımlı olduğumuz petrol konusunda ekonomiye çok ama çok ciddi destek.

Şimdi izninizle esasa geçelim.

NEDEN DELİKANLI ARIYORUZ?

Neoliberalizm denen illet, tam bir virüstür. İçine girdiği bedenin yobaz mı, Natotürkçü mü, başı açık mı, başı kapalı mı olduğuna bakmaz. İçini kemirir durur. Hele bu virüsü devletin yönetim yerlerindeki bedenlere yerleştirirseniz; yeme de, yanında yat olur. Neoliberalizm virüsüne yakalanan birini seyrederken, kendinizi yer, bitirirsiniz.

Örnek mi? Alın size en alasından bir örnek.

Kendi girişimciniz ve üniversiteniz çalışıyor ve çok ciddi bir iş ortaya çıkarıyor. İşi elinize veriyor. Siz sırıtarak "DELİKANLI" peşine düşüyorsunuz.

İşsizlik, resmi rakamla yüzde 14, son bir senede bir milyon insanınızı işsiz bırakmışsınız?? "DELİKANLI" peşindesiniz.

O traktörün markası bile belli, hepiniz anlamışsınızdır markayı "DELİKANLI" hem de en alasından delikanlı.

Gelelim neden delikanlı aradığımıza. Dedik ya neoliberalizm. İşe nereden bakarız. Kâr açısından. Ama nasıl kâr. İşletme kârı. Yok, bu kadar yatırım bedeli, bu kadar maliyet, bu kadar yurt içi satış, bu kadar ihracat, kaç yılda yatırım kendini amorti eder. Onların delikanlısının hesabı böyledir, haklıdır da neden kendisini sonu belirsiz yola atsın. Bu arada alacağı teşvikler ayrı.

Muhtemeldir de kendi parasından yatırım için harcayacağı tutar, toplam yatırımın yüzde 10 - 20’sinden fazlası olmayacaktır.

Bir de ekonomi ters giderse, batar, alın size bir cenaze daha. İşiniz yoksa onun için de; İflas Erteleme, Konkordato vb.gibi kurtarmak için bir şeyler uydurun.

Halbuki bizim "DELİKANLI" hazır duruyor.

DEVLET ÜRETSİN!

MUSTAFA KEMAL’İN ALTI OK’UNDAN DEVLETÇİLİK OLANI. Neoliberal virüs onu görünce, hangi deliğe saklanacağını şaşırıyor.

Geçen haftalarda yazmıştım. Devlet pazen üretemez, dediler, şimdi çamaşır deterjanı üretmeye başladık. Bu devlet, tarımda çok ciddi nüfus besleyen, bundan kırk yıl önce kendi kendini besleyen yedi ülkeden biri olan, ÜRETİM DEVRİMİ PROGRAMI ile sadece kendisini değil daha çok insanı besleyebilecek yetenek ve olanağa sahip bir devlet olarak ELEKTRİKLİ TRAKTÖRÜ, "DELİKANLI"yı üretemez mi?

Bal gibi üretir.

Ama nereden baktığınız önemli; mikro, işletme karı açısından mı bakacaksınız, yoksa makro, toplumsal kar açısından mı bakacaksınız.