DEM Parti’den açılımcılara yanıt

DEM Parti, 14 Şubat Cuma günü Parti Meclisi’nin yayınladığı sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaştı. Metni okuduğumuz zaman, açılım öncesi başlangıç pozisyonunun halen sabit olduğu görülüyor.

Sonuç bildirgesindeki emperyalizm ve barış gibi bazı kavramlar, Kürt milliyetçi hareketinin ideolojik bağlamı içinde anlam kazanıyor. Bu şifreleri okuduğunuzda, DEM Parti’nin açılımcı Bahçeli ve AK Parti Hükûmeti’ne verdiği yanıt ortaya seriliyor.

DEM PARTİ’NİN ANTİEMPERYALİZMİ!

DEM Parti’nin Parti Meclisi sonuç bildirgesi, Ortadoğu’daki emperyalist müdahaleye dikkat çekiyor. ABD’den bahsediyorlar herhalde diye düşünüyorsunuz. Fakat üç sayfalık bildirgede ABD’nin adı geçmiyor.

Gazze’nin insansızlaştırılma girişimi derken bile, projenin sahibinin adını koymaktan dikkatle kaçınan bir üslup kullanılıyor.

Bunun yerine başta Türkiye olmak üzere çeşitli “emperyal ve bölgesel aktörlerin” Kürt halkının demokratik yönetim taleplerini tehdit ettiği belirtiliyor.

Kürt milliyetçiliğinin lügatinde emperyalizm deyince, Kürdistan’ı dört parçaya bölerek sömüren Türkiye, İran, Irak ve Suriye kastediliyor.

Bu emperyal aktörleri demokratikleştirmek için elbette dünyaya demokrasi götüren ABD gibi aktörlerle ittifak yapmak gerekiyor. Bildirgede adını yazıp tatsızlık çıkarmanın âlemi yok diye düşünmüş olabilirler!

Belki de DEM Parti yöneticileri, Bahçeli’nin çıkışını, emperyalizmin kâğıttan kaplan olduğunu gösteren bir emare saymışlardır. Nitekim bildirge, bir taviz, pazarlık ve uzlaşma iradesini değil, aksine mücadeleyi daha üst aşamaya yükseltme hedefini açıklamaktadır.

ÜST AŞAMA

Sonuç bildirgesi, savaşın kazananı yoktur, diyor. Bu söz Türkiye’yedir: Boşuna savaşma, kazanamazsın! Arkasından kendi iradesini ekliyor: “Barış talebi, mücadeleden vazgeçmek değil, mücadelenin daha güçlü ve yeni araçlarla, daha geniş bir toplumsal dayanışma ve örgütlenmeyle sürdürülmesidir.”

Sayın Bahçeli ve diğer açılımcılara sormak lazım: DEM Parti ve arkasındaki terör örgütü ne için mücadele etmekte, neyi başarı hedefi olarak tayin etmektedir?

Bu hedef her ne ise, DEM Parti’nin ondan vazgeçme niyeti olmadığı ilan edilmiştir. Aksine hedeflere ulaşma çabasının daha güçlü şekilde, yeni araçlarla tahkim edilmiş olarak daha üst seviyeye taşınmasına “barış” deniliyor.

Tıpkı emperyalizm ve sosyalizm gibi barış kavramı da Kürt milliyetçiliğinin söylemi içinde kendine özgü anlamlarını kazanıyorlar.

Açılımcılar Güneydoğu’da çiçek-böcek muhabbeti yapadursunlar, DEM Parti, Bahçeli’ye ve AK Parti Hükümeti’ne barış isteğinizde samimiyseniz bunları yaparsınız diye el-ense çekiyor. Bahçeli’nin çağrısı ve AK Parti Hükümeti’nin onaylayıcı tutumu, karşı tarafta Suriye’deki yeni dengeler nedeniyle “emperyalist T.C.’nin” uzlaşmaya mecbur kalmanın göstergesi olarak okunuyor.

Ne bekleniyordu ki?