01 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Demek öyle efendiler

Tuna Kiremitçi

Tuna Kiremitçi

Eski Yazar

A+ A-

Demek o mega ve yenilmez aklınızla bizi yok etmeye çalışacaksınız, öyle mi?

Bizi böcekleştirecek, gururumuzu kıracak, adımızı kötüye çıkarıp sonra alay edeceksiniz. Kitap yazamaz, gitar çalamaz, âşık olamaz olacağız siz istiyorsunuz diye, ha?

Sizin yüzünüzden sevmediğmiz işleri yapmak, istemediğimiz hayatları yaşamak zorunda kalacağız... Gücünüze tapan soytarılardan değiliz diye.

Üzülerek bir şey söyleyeyim mi, avucunuzu yalarsınız! Daha çok beklersiniz efendiler!

İki dakika efendi olun ve bizi bitiremeyeceğinizi bir zahmet kabul edin.

Elimizde kalem, boynumuzda gitar, gönlümüzde aşk olduğu sürece bu oyunda biz de varız! Bu orman bizden de sorulur. Hangi ağaca tırmanacağımız yalnız bizi ilgilendirir.

Ondan sonra yine haysiyetimize mı saldırırsınız, iftira mı atarsınız, köpeklerinizi mi salarsınız, orasını bilmem.

Bildiğim tek bir şey var: Bizde olup sizde olmayan bir şey. Parayla satılmayan, tılsımlı bir şey.

Bütün gücünüze, iktidarınıza, silahlarınıza rağmen ona sahip olamamak deli ediyor sizi. Bizim gibi sefillerin bunu nasıl becerdiğini anlamıyor, kendinizi yiyorsunuz.

Sırf bunu merak ettiğiniz için izin veriyorsunuz yaşamamıza. Belki sırrı size söyleriz diye.

Ama üzgünüz efendiler, söylesek de zaten anlamazsınız. Hatta çoktan söyledik, anlamadınız.

Her şarkıda, her kitapta, her aşkta zaten o sırrı veriyoruz duymasını bilenlere.

Ama siz kafayı bizden nasıl kurtulacağınıza taktığınız için duymuyorsunuz.

Sadece siz değil, köpekleriniz de duymuyor. Hiçbir zaman da duymayacaksınız.

Bu yüzden öldürmeye çalışacaksınız bizi. Haysiyetimizi, gururumuzu, mesleğimizi...

Ama sizden korkmuyoruz. Çünkü zavallısınız efendiler. Zavallılardan korkulmaz.

Kendinizi dünyanın efendisi sanıyorsunuz. Oysa bir tımarhanenin gardiyanısınız. Her sabah tamamen kafayı yemiş bir dünyaya bakıyor ve eserinizle gurur duymaya çalışıyorsunuz.

Bizse normal kalmanın yolunu bulduk. O bizim tımarhaneden kaçış tünelimiz.

Haklısınız efendiler, ebleh romantikleriz; çünkü delirmiş bir dünyada normal kalmaya çalışıyoruz. Bizi ne kadar yok etmeye çalışsanız az.

Bu sözler sizi kızdırdıysa gelin buraya, delikanlıca paylaşalım kozlarımızı.

Kim kalıyor kim gidiyor. Gelin de anlayalım efendiler. Hadi, denemesi bedava!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları