11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Demokrasiyi engelleme çabaları -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

ABD’de Başkan Nixon’un başını yiyen Watergate Skandalı''ndan bir süre sonra dünya basınında başka bir demokrasi skandalı patlak verdi. "NATO Ülkelerinde ve bazı bağlantısız ülkelerde gizli bir örgüt kurulmuştu.” Nedir o örgütün adı?

Gladyo.

Örgütün görünen görevi Sovyetler Birliği’nin söz konusu ülkeleri işgal etmesi halinde düşman kuvvetlerine karşı gerilla savaşı vermekti. Bu nedenle ABD ve İngiltere’nin hazırlık çalışmaları içinde olduğunu öğreniyorduk. O günlerde Türkiye’de NATO aleyhtarı sesler özellikle NATO’yu yadsıyan girişimler, söylemler dikkati çekiyordu. Protestonun kaynağı CHP idi. Bu örgütün silahları bazı ülkelerin belirli yerlerine saklanacak, bu işte görev alacak olanlar eğitileceklerdi. Hatta bu örgütte görev alanların bazen eski faşist ve Nazi örgütleri mensuplarından olduğu da ifade ediliyordu. (Onur Öymen, Demokrasi’den Diktatörlüğe, S:241-242-243)

Gladyo nedir?

Onur Öymen’in kitabında bu kelimenin manası şöyle anlatılıyor:

“Gladyo ismi Latince’deki Gladius’tan geliyordu ve kısa bıçak anlamında kullanılıyordu. Gladyo ismi başından beri İtalya’daki örgütün adı olarak kullanıldı. Diğer ülkelerdeki örgütler içinde Gladyo sözünü kullananlar oldu. Oysa her ülkede örgütün başka bir adı vardı. Örneğin örgütün adı Belçika’da SDRA8, Danimarka’da Absalon, Norveç’te ROK, Portekiz’de Aginter, isviçre’de P-26, ve P-27 İsveç’te ise AGAG Avusturya’da OWSGV olarak biliniyor. Türkiye’dekinin adı ise, Özel Harp Dairesi’ydi. Fransa, Finlandiya ve İspanya’daki kuruluşların adı bilinmiyor. (A.G.E. S:241)

Onur Öymen uzun süre NATO içinde çalıştığından bu konuyla ilgili kitabında önemli bilgiler vermekte.

Gladyo faaliyetleri

Özellikle Batı basınında yer alan haber ve yorumlarda 2.Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde en gizli tutulan ve demokratik ülkelere en büyük zararı veren girişim olduğu savı giderek kuvvetlenmişti. Ancak Anayasalara ve hukuk sistemine aykırı gizli amaçlar güden Gladyo’dan hiç kimse hesap sormamıştı. Gladyo ismiyle Türkiye’deki özel harp dairesinin gizli faaliyetlerini ilk yazan 27 Mayıs devrimin öncülerinden o zaman yüzbaşı sonradan albay olarak emekli olan Talat Turan’dı.

Ne yazık ki o sıralar benim çıkardığım Yedi Gün Dergisi’nde Sayın Turhan’ın yaptığı açıklamalar demokratik bir ülke niteliği taşıyan Türkiye’de kimsenin dikkatini çekmemişti.

Şimdi görüyoruz ki Gladyo ve globalizmin asıl odağı olan uluslararası finansal kapital güç odaklarının işvereni olduğu Gladyo, bir zamanlar ve belki de hala Gladyo’nun eylemlerine sahne olmakta. Hatırlarım ki rahmetli Ecevit’in başbakanlığı sırasında-1973-74- o zamanlar kontrgerilla denilen bu örgütü sorduğunda ve öğrendiğinde büyük bir hayret içine düşmüştü. Çoğu hükümetlerin ve diplomatların bilgi sahibi olmadıkları bir konu nasıl olup ta NATO’da ele alınabilmişti?

Buna inanmak kolay değil hükümet yetkilisi ve NATO toplantılarına katılan diplomatların en azından bu kadar deneyimsiz olmaları akıl alacak iş değildir.

Onur Öymen diyor ki: “Avrupalı bir çok başbakan da kendi ülkelerinde Gladyo’nun yaptıkları hakkında bilgi sahibi değillerdi. Ama bilgi sahibi olanlar da vardı. Bunlardan biri, İtalya’nın en kıdemli politikacılarından eski başbakan Andreotti’ydi. Andreotti 1971’den itibaren böyle bir örgütün varlığını inkar ettikten sonra 1990 yılında, yani tam soğuk savaşın bittiği yıl yaptığı açıklamada Gladyo’nun varlığını kabul etti. Andreotti 622 sivil İtalyan vatandaşının bu örgüte üye olduğunu ve örgüte ait 127 gizli silah deposunun bulunduğunu ve bunların kapatıldığını söyledi.(A.G.E. S:244)

Yunanistan’ın eski savunma bakanlarından Yannis Varvitsiots ve Fransa’nın eski savunma bakanlarından Jean-Pierre Cehevenement’da örgütün faaliyetleri hakkında hatta onlarla çalışmak zorundaki hükümetler hakkında bilgi sahibiymiş. CIA sorulan sorulara verilen cevapta bu konuda kayıtların bulunduğu veya bulunmadığı hakkında bir cevap vermekten çekinmişti.

Şimdi son yıllarda Türkiye’nin kazılan her yerinde ortaya çıkan ve TSK’nın bir darbe planı için bunları yer altında sakladığını iddia ederek Ergenekon davası içinde sivillerle beraber pek çok generalin her rütbeden subayın tutuklandığını görmek ve kendilerini demokrasiyi geliştirmekle görevli sayanların bu gerçekler karşısında vaziyet almaları gerekmez miydi?

Gladyo hala görevde ve çok yan yakıyor.

Size tavsiyem Onur Öymen’in demokrasiden diktatörlüğe adlı kitabını bir kez daha ama özellikle demokrasiden diktatörlüğe giden yolun taşlarının nasıl döşendiğine dikkat etmenizi tavsiye ederim.